Teksas’lı grup Balmorhea 2007 yılında hayatımıza girerek bizi müziğin çok farklı bir yönüyle tanıştırdılar. Enstrümantal müzik icra eden çok sayıda grup var ama bunu bu kadar sade, doğal ama aynı zamanda vurucu şekilde yapmak her babayiğidin harcı değil. Balmorhea bunu çok iyi bir şekilde başarıyor ve dinlemeye başladığınızda ilk notadan itibaren müzikleriyle sizi sarıp sarmalıyor.

2006 yılında Rob Lowe ve Michael Muller tarafından kurulan Balmorhea şu anda toplamda 6 üyeye sahip.  Hiç şarkı sözünün yer almadığı müziklerinde ön planda enstrümanlar yer alıyor. Gitar, piyano, banjo, çello, keman gibi enstrümanları kullandıkları müziklerini dinlerken alacağınız hazzı anlatmak çok zor. Mutlaka dinlenilmesi ve yaşanılması gereken bir müzik. Yaşanılması diyorum çünkü notalar dökülmeye başladığında sizi farklı bir boyuta götürüyor ve orada farklı hayaller yaşamaya başlıyorsunuz.

Doğayı, huzuru, kimi zaman griyi kimi zaman da beyazı çağrıştıran şarkılara sahipler. Müziklerinde yapay hiçbir şeye yer yok, her şey olduğu gibi çok doğal. Hayatı akışına bırakma hissi yaratıyor dinlerken. Grubun yaptığı müzik için klasik, post-rock, ambient gibi farklı tanımlamalar olsa da müziklerinin illa ki bir janra dahil olmaları gerektiğini düşünmüyorum. Çünkü her dinleyişte farklı duygular hissettirebiliyorlar. Müziğin en saf ve minimal halini icra ediyorlar demek bence yeterli.

Diskografilerine baktığımızda 6 yıl gibi kısa bir sürede 5 albüm ve 1 EP çıkardıklarını görüyoruz. Bir de konser albümleri bulunuyor. Her bir albümün gerçekten çok iyi olduğunu düşünecek olursak çok üretken ve çalışkan bir grupla karşı karşıya olduğumuzu da anlıyoruz. 2007 yılında Balmorhea adıyla çıkan albümlerini 2008 yılında Rivers Arms, 2009′da All Is Wild, All Is Silent, 2010′da Constellations ve 2012′de Stranger albümleri takip ediyor. 2011′de bir konser albümü yayınladıklarını da eklersek görüyoruz ki her yıl bir albüm çıkarmışlar. Bu kısa aralar müziklerinin kalitesini hiç bozmadığı gibi daha da güçlendirmiş.

Türkiye’deki dinleyicileri tarafından uzun zamandır buralara uğraması beklenen Balmorhea 11 Nisan’da Salon’da bizlerle buluşuyor olacak. Stranger albümleri sonrasında Avrupa’da tura çıkan grubun yolları ne mutlu bize ki buraya da düşüyor. O gece müzikleriyle kurdukları hayallere bizleri de dahil edecekler ve eminim ki unutulmaz bir konser yaşatacaklar. Farklı mevsimlerin hislerini yaşatan şarkılarını Nisan ayı gibi kışı uğurlayıp baharı karşıladığımız bir dönemde canlı dinlemenin keyfi çok başka olacak. Grupla yeni tanışacak kişilere Dived, En Route, Remembrance, Jubi, San Solomon gibi şarkıları konser öncesinde özellikle dinlemelerini tavsiye ederim.