Müziğin dünyayı değiştirebileceğine tutkuyla inanlardansın değil mi sen de? Sesler, melodiler, ritimler var oldukça anlamak, anlatmak ve anlaşmak için hiçbir jeste, mimiğe, cümleye ihtiyaç olmadığını bilenlerdensin. İşte bu yüzden okuyorsun bu satırları ve az sonra öncü olmayı ruhunda taşıyan Longines Spirit’in ilhamıyla, içindeki müzik tutkusunun özgürce açığa çıkışını izleyeceksin.

Müziğin birleştirici, iyileştirici bir gücü var. Öyle bir güç ki bu, evrendeki her şeyin titreşmesinden, her şeyin birer ses olmasından alıyor kaynağını. Caz, blues, klasik müzik, pop, rock… Türü fark etmiyor. Müziğin her türlüsü insanı hayal bile edemeceği mekanlara, anlara, hatıralara sürükleyebiliyor. Aynı zamanda ortaya koyduğu niteliklerle de büyülüyor insanı müzik. Hangi bölgeye aitse, oradan taşıdığı esintilerle, yansıttığı kültürle… Farklı enstrümanların çıkardığı farklı seslerin arasında kayboluyor insan. Kimi zaman yumuşak, kalbe dokunan büyülü tınılar; kimi zaman enerji dolu, capcanlı ritimlerle… Bir yandan zorluklara da kucak açıyor tabii. Detone olunan bir an, kaçırılan bir nota, atlanan bir ritim… “En iyi” olmak için önemli olan, her seferinde zorlukları aşarak müzik yapmaya devam etmek, vazgeçmemek, ilerlemek.

En iyi diyoruz çünkü ilhamımız Longines Spirit’ten geliyor ve Longines Spirit, öncü olmayı her daim ruhunda taşıyor. Gel, bize katıl: Birlikte müziğin gücünün peşinden giderek dünyayı değiştirenlerin hikayelerini dinleyelim.

Freddie Mercury. Queen grubunun efsane solisti,sesi ve sahne performansıyla dünyanın en güçlü vokallerinden biriydi. Öncü ruhunu sahip olduğu müzik anlayışına yansıtarak, opera ve rock müziği harmanladı, bu yeni akımla adeta dünyayı kasıp kavurdu. 2008 yılında, Rolling Stone dergisi onu “Tüm Zamanların En İyi 100 Şarkıcısı” sıralamasında 18. sıraya yerleştirdi. Ses aralığı 4 oktavdı; normal konuşma sesi bariton aralığındayken, şarkı söylerkenki sesi tenordu. “Bohemian Rhapsody”, “Somebody to Love”, “We Are the Champions”, “Don’t Stop Me Now” gibi pek çok uluslararası hit parçanın da aynı zamanda yazarıydı. Dişleri başta olmak üzere dış görünüşü, cinsel yönelimi ve ses tellerindeki nodüller gibi pek çok unsur, onu zorlukları birer birer aşmaya ittiyse de, özgüveni ve cesaretiyle milyonlara ilham oldu, rock müziğe yeni bir soluk getirdi.

Madonna. Asıl adı Madonna Louise Ciccone olan, 80’lerden bu yana “Popun Kraliçesi” olarak bilinen Amerikalı efsane şarkıcı. Dünya çapında 120 milyondan fazla satan albümleriyle Guiness Rekorlar Kitabı’na girdi, “tüm zamanların en başarılı ve albümleri en fazla satan kadın müzisyeni” oldu. Bir kadın olarak müzik endüstrisinde karşısına birçok engel çıktı, yenilikçi müzik yapımlarıyla eleştiri oklarını üzerine çektiği de oldu. Ancak o hep müziğini konuşturdu: “Like a Virgin”, “Like a Prayer”, “Vogue”, “Frozen”, gibi daha birçok parçasıyla dünya çapında müzik listelerinde bir numaraya yükseldi, hit oldu. VH1’ın “Müzikteki En Güçlü 100 Kadın” listesinde zirvede yer aldı, Time’ın ise “Son Yüzyılın En Güçlü 25 Kadını” listesine girdi.

Michael Jackson. ‘Popun Kralı’. Albümleri tüm dünyada 140 milyonun üzerinde sattı.  Dünyanın en çok satan albümleri listesinde beş albümüyle listeye en çok girmiş ilk sanatçı oldu. Bir numaraysa, elbette hepimizin ezbere bildiği Thriller’dı. 1984 yılında 8 Grammy aldı ve 2000 yılında kadar bir gecede en çok ödül alan sanatçı oldu. Efsane şarkılarından Billie Jean’i seslendirirken yaptığı ayak kaydırma hareketi dünya çapında konuşuldu ve böylece Moonwalk akımı adeta tarihe geçti. “Beat It”, “Smooth Criminal”, “Bad”, “Dangerous” gibi daha pek çok parçasıyla milyonların hayatına dokundu. Çok kez eleştirilmesine ve çeşitli suçlamalara uğraşamasına rağmen; müzik tutkusunu yansıtan, “Sahnede tamamıyla evimdeyim. Orası yaşadığım yerdir. Orası doğduğum yerdir. Orası güvende olduğum yerdir.” sözlerini dile getirdi ve bir kez bile olsun sahnede olmaktan vazgeçmedi. Kendine has görünümü, dans tarzı ve müzik anlayışıyla o hala zirvedeki koltuğunu koruyan bir idol.

Lady Gaga. Amerikalı şarkıcı, şarkı yazarı ve oyuncu.En az sesi kadar sıra dışı stili ve cesur, şaşırtıcı tercihleriyle de moda dünyasının en fazla öne çıkan isimlerinden biri. Her zaman gündem konusu olmayı başardı, kariyerinin pek çok noktasında öncü kabul edildi: “The Fame” albümünün başarısından sonra synthpopun popülerliğinin 2000’lerin sonu ve 2010’ların başındaki artışında en çok rol oynayan kişiler arasında yerini aldı. “Just Dance”, “Poker Face” gibi single’ları dünya genelindeki listelerde bir numara oldu. Pek çok Guinness Dünya Rekoru, üç Brit Ödülü, altı Grammy Ödülü gibi pek çok ödüle layık görüldü; 2013’te Time’ın son on yılın en etkili insanları ile ilgili düzenlediği okuyucu anketinde ikinci oldu ve 2015’te Billboard tarafından Yılın Kadını seçildi. Lady Gaga, pop müzikteki özgün yerini, özgüvenli ve ikonik duruşunu hala koruyor; modern kültür üzerindeki sarsıcı etkisini sürdürüyor.

Müzik dünyasında öncü olan tüm bu isimlerin özgüveni ve cesareti sende de var. Güvenilirliği, hassaslığı, dayanıklılığı ve orijinal teknolojisi sayesinde tarihte öncü olan birçok başarı hikayesine eşlik eden Longines Spirit’in yol arkadaşlığıyla, kendine bunu her daim hatırlatabilirsin, çünkü Longines Spirit* modelleri, öncü olmayı hep ruhunda taşıyor.

* Geçmişin yenilikle harmanlandığı Longines Spirit koleksiyonundaki modeller, pilotların kullandığı saatlerin geleneksel özellikleri, çağdaş çizgiler ve kodlarla bir araya geliyor. Büyük kurma kolu, flanş, kristali çevreleyen belirgin basamak, kadranın fontu, pırlanta şeklinde indeksler ve büyük parlak “baton” ibreler havacılıkta çığır açan günlerden bugüne kalan parçalar. Yeniden işlenen ve güncellenen bu parçalar, saatlerin çağdaş tasarımına uyum sağlıyor. 

Şimdi, Longines Spirit Koleksiyonu’nu keşfet.