Uykuya harcanan zamanı gereksiz olan verimlilik meraklıları burada mı? Gün içinde şekerleme yapmayı tembelce bulanların bile uyku kaçamakları hakkındaki fikirlerini değiştirecek bir konu ile karşınızdayım bu kez: Nappuccino ile tanışın!

Daha çok Akdeniz ya da Güney Amerika kültüründe gördüğümüz öğleden sonra şekerlemelerinin beyin fonksiyonları ve hafıza üzerindeki olumlu etkileri bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda aslında. Bu kaçamaklar, bilişsel ve kavramsal beceriler üzerinde gözle görülür etkiler yaratıyor. Açıklamak gerekirse, beynimizdeki her bilgi, bir diğeriyle bağlantı kuramadığında normalden fazla yer kaplıyor, sonrasındaysa siliniyor. Uyuduğumuzda ise bu bilgilerle yeni yollar oluşuyor ve yeni bağlantılar kuruluyor. Bu şekilde birbiriyle alakasız şekilde yer kaplayan pek çok bilgi uykudayken anlamlandırılıyor ve sınıflandırılıyor. Beynimizi kocaman bir oda, bilgileriyse yerlere saçılmış kitaplar olarak düşünürsek, uyuduğumuzda bu bilgiler sınıflandırılarak ilgili raflara diziliyorlar. Gün içinde kafanızın çok dolduğunu, daha fazla enerjiniz ve algılamak için yeriniz kalmadığını hepimiz düşünüyoruz. Burada ise beynimizin silme ve toparlama tuşu diyebileceğimiz güç uykusu ya da ‘powernap’ devreye giriyor.

Daniel H. Pink tarafından çok satan “When: The Scientic Secrets of Perfect Timing” kitabında ortaya atılan Nappuccino terimi ile hala tanışmadıysanız, ona kısaca kafeinli şekerleme sanatı diyebilirsiniz. Nappuccino, mükemmel uyku kaçamağı yapmanızı sağlayarak güne daha enerjik ve sıfırlanmış şekilde devam etmenizi amaçlıyor. Haftaiçi çalışma saatleri nedeniyle uygulaması biraz daha zor olan öğleden sonra uyku kaçamakları, kafein destekli olması sebebiyle de bence oldukça davetkar. Üstelik sadece doğru yönteme ve doğru süreye sadık kalmanız yeterli. Şimdi kısaca, doğru Nappuccino nasıl uygulanıyor buna bakalım:

Mükemmel nappuccino için zamanlama en önemli şeylerden birisi tabii ki. İlk kural öğleden sonraki düşme noktanızı bulmanız. Bu nokta, genelde yemekten sonraya ya da uyandıktan 7 saat sonraya denk geliyor araştırmalara göre. Yine de, herkes için farklılaşabilecek bu zamanı kendinizi 1 hafta kadar gözlemleyerek bulabilirsiniz. Bu zamanı bulduktan sonra kendinize izole bir çevre bularak sakin bir ortam yaratmanız gerekiyor. Telefonunuzu sessize almayı ve bildirimleri kapatmayı unutmayın!

Üçüncü ve beni en çok şaşırtan adım kafein desteği! Evet yanlış okumadınız, ‘powernap’ öncesinde kendinize dolu dolu bir kupa kahve alabilirsiniz. Şekerleme öncesinde kahve içmenin sırrı, bilimsel olarak kafeinin vücuda alındıktan sonra kana karışması yaklaşık 25 dakika sürdüğünün bilinmesi. Bu nedenle uzanmadan ve şekerlemeye başlamadan önce vücuda kafein yüklemesi yapıyorsunuz. 

Şekerleme süresinin 10 ile 25 dakika arasında olması en kritik konu. Çünkü bu minik güç yükleme seansının sırrı kafein kana karışırken sizin de fiziksel ve ruhsal olarak hazırlık yapmanız. Bu sürede mental ve fiziksel olarak her uyarandan uzak durmanız ve uyumanız gerekiyor. Uyandığınızda ise kendinizi güne yeni başlama enerjisinde ve motivasyonunda bulacağınız şüphesiz!

Geldik son adıma: Tekrar, tekrar, tekrar! Her alışkanlıkta olduğu gibi ‘powernap’i de yaptıkça vücudunuz giderek daha doğru tepkileri vermeye başlıyor. Nappuccinoyu hayatınıza almak, hafta içi yoğun tempoda açık ofislerde çalışanlar için pek kolay uygulanabilir bir seçenek olmadığının ben de farkındayım. Ama İspanya’da dünyanın ilk nappucchino cafe‘ sinin açılmasının, nappuccinoyu denemek için biraz daha motive olmanızı sağlayacağına eminim. Umarım nappuccino, yoğun tempoda bizi biraz olsun rahatlamak ve verimli olmak isteyen herkese ilham verebilir. Herkese bol keşifli günler!

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@a_d_s_w

İlginizi çekebilir: Fatma Kayalar’dan Uyku 101