NARM: Gelişimsel Travmayı İyileştirme Odaklı Bir Model
Bireysel ve grup alanlarda insan ile çalışan biri olarak, insana dair her şey ilgimi çekiyor. Özellikle son yıllarda adlarını daha sık duyduğumuz beden temelli yaklaşımlar radarımda. Bu yaklaşımlardan biri NARM, nam-ı diğer Nöro-Duygusal İlişkisel Model. Okudukça merak ettiğim, hakkında daha fazla şey öğrenmek için heyecanlandığım NARM modelini araştırırken, ülkemizde sunulan kapsamlı bir eğitimine de denk geldim. Hem modelin kendisinden hem de ilgilenenler için eğitimden bahsetmek istedim…
NARM; Dr. Laurence Heller tarafından, gelişimsel travmayı iyileştirme yolunda ortaya konan bir model. Heller, bu modelden ilk olarak “Gelişimsel Travmanın İyileştirilmesi” adlı kitabında bahsediyor. NARM, hem beden temelli bir yaklaşım; hem de geçmişi ve şimdiki an farkındalığını harmanlayarak çalışan bir model. Özellikle ‘olumsuz çocukluk olayları’ olarak bilinen stresli çocukluk deneyimleri ve bunları uzun vadeli sonuçlarıyla çalışıyor. En temelde; erken çocukluk dönemlerimizde biz farkında olmadan kaybettiğimiz temasların ve deneyimlediğimiz kopuklukların, bugünümüzü ve hatta bugünümüz üzerinde etkisi olan ilişkilerimizi, duygularımızı, kimliğimizi, fizyolojimizi etkilediğini söylüyor. İşte tam olarak bu deneyimler üzerinde çalışarak NARM, ilişkisel ve bağlanma travmalarına odaklanıyor.
NARM ile ilgili beni en çok etkileyen şey; böylesine hassas yerlere hiç de katartik olmayan, patolojik yaklaşmayan bir yerden dokunması… Bir NARM uygulayıcısı, danışanı ile çalışırken onun güçlü yanlarını da sürece dahil ediyor, kaynaklarını zenginleştirmeye destek oluyor, esnek dayanıklılığını geliştirme yolculuğunda ona eşlik ediyor. Bütün bunlar da sürecin önemli birer parçası oluyorlar.
NARM’a göre bizlerin fiziksel ve duygusal iyiliği için beş temel ihtiyacımız var: İlişki, Uyumlanma, Otonomi, Güven ve Aşk & Cinsellik. Ne zamanki biz bebekken bu temel ihtiyaçlarımızdan biri veya birkaçı karşılanmıyor, biz de yaşadığımız acı ile başa çıkabilmek adına birtakım savunma mekanizmaları gerçekleştiriyoruz. Aslında çok saf bir yerden baş etmeye çalışıyoruz… NARM’ın sorduğu soru şu: Bebekken geliştirdiğimiz savunmalar, yetişkin olduğumuz bugünde de işimize geçmişte yaradığı kadar yarıyor mu sahiden? Ya da bu savunmalar, zamanla bizi ilişkisellikten uzaklaştırıyor veya kendi sahici benliğimizi özgürce ortaya koymaktan ve yaşamaktan alıkoyuyor olabilir mi?
Ben de insanla çalışıyorum; klinik psikolog, psikolog, psikolojik danışman, psikoterapist, psikiyatristim diyen herkes için güzel bir haber geliyor şimdi: İstanbul Healing Academy aracılığıyla NARM’ın Türkiye’de 2 yıllık uygulayıcılık eğitimi başlıyor!
Eğer uzmanlığınıza, NARM modeline dair yetkinlikler de eklemek sizi heyecanlandırıyorsa; az önce bahsettiğim temel ihtiyaçlara ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirdiğimiz savunma mekanizmalarına özgü çalışma şekillerini bu eğitimde öğrenmek, uygulamak mümkün. İki yıl sürecek olan bu kapsamlı eğitim; katılımcılarına gelişimsel ve şok travma ile çalışmak için gereken farklı becerilerden erken çocukluk dönemi hayatta kalma stratejileri ile günümüzde nasıl çalışılabileceğine birçok konuyu kapsıyor.
Eğitmen Doris Rothbauer, 20 yıldan fazla bir süredir Münih’te danışanları ile çalışan Alman bir lisanslı psikoterapist. İki yıl boyunca katılımcılara eşlik edeceği eğitimde, NARM’ın 4 Temel Direği’nden 5 Adaptif Hayatta Kalma Stili’ne; Bağlanma ve Bağlanma Kaybının Yeniden Çerçevelenmesi’nden Keşif Soruları Sorma Yöntemlerine; Öfke, Saldırganlık, Utanç, Suçluluk ile Çalışmak’tan Karşı Aktarım ve Hedef Odaklı, Çözüm Odaklı Psikoterapinin Tuzakları’ya, çok kıymetli konu başlıkları ele alıyor olacak…
İlginizi çekiyor ise, eğitime buradan başvurabilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: mudita-institute.com/
İlk yorumu siz yazın!