İlk yorumu siz yazın!
Nergis: Mevsimin Efsane Çiçeğinin Mitolojik Hikayesi
Her mevsim alabileceğim tek bir çiçek var benim için. Nergis! Bu dönemde sokağa çıktığınız bir gün olduysa, eğer geniş bir cadde veya meydanda yürüdüyseniz, arabayla bir çiçekçinin önünden geçtiyseniz mutlaka büyük sepetlerin saksıların içinde nergis görmüşsünüzdür. Bugün bu güzel çiçeğin mitolojik hikayesini size anlatacağım…
Nergis nadide bir çiçek… Aynı zamanda ona Venüs’ün çiçeği de denir ki hikayesinin böyle başladığını düşünüyorum. Nergis tüm zamanlar boyunca hep aşkı ifade etmiştir. Özellikle Yunan mitolojisinde tanrılar, insanlar, hayvanlar gibi çiçekler de oldukça değerlidir. Bu nedenle nergisle ilgili de çok farklı hikayeler vardır ama en çok bilinen, unutulmayan hikayesini size anlatmak istiyorum.
Hikaye, yıllarca kendisini aşık bir peri kızının aşkına karşılık bulamaması nedeniyle ölmesini ve erkeğin tanrılar tarafından cezalandırılmasını, kendisinin aşk dönüşmesini anlatır. Hikaye şöyle; “Kendine aşık olanlara aldırmayıp onlara karşılık vermeyen güzel bir peri kızı Ekho, bir gün ormanda avlanan bir avcı görür. Hikaye budur ki, Narkissos adındaki bu avcı, çok yakışıklıdır. Narkissos’u bir defa gören her kimse onun dillere destan güzelliği karşısında büyülenirmiş. Peri kızı Ekho bu yakışıklı avcıya ilk görüşte aşık olur. Ancak avcı Narkissos bu sevgiye karşılık vermeyerek peri kızından kaçar. Ekho ise böyle bir davranışla karşılaştığı için, kara sevda ile içine kapanarak hayatını kaybeder. Kendisinin ölümüne neden olan Narkissos için de “O da benim gibi sevsin ve o da benim gibi kavuşamasın.” diye ah eder. Peri kızının vücudundan arta kalan kemikleri sarp kayalara dönüşür, sesi ise bu kayalarda “echo” dediğimiz yankılara… Ne zaman birisi dağlara, taşlara doğru seslense Ekho’nun sesini duyduğuna inanılır. Peri kızı Ekho da yüzyıllardır acısını başkalarının sesiyle dile getirir.
Olimpos Dağı’nda yaşayan tanrılar bu duruma çok sinirlenirler ve Narkissos’a büyük bir ceza vermeye karar verirler. Günlerden bir gün, Narkissos avdayken aç, susamış ve yorgun bir şekilde nehir kenarına gelir. Nehirden su içmek için eğildiğinde sudan yansıyan kendi yüzünün güzelliğini fark eder. Daha önce görmediği bu güzellik karşısında adeta büyülenir. Kendi güzelliğine o kadar hayran kalır ki gözlerini yansımasından ayıramaz. Narkissos artık kendine aşık olmuştur. Narkissos kendisini izlerken orada ne su içebilir ne de yemek yiyebilir, aynı Ekho gibi o da günden güne tükenmeye başlar ve orada kendini seyrederek ömrünü tüketir. Onun öldüğü gün tam da yansımasını seyrettiği yerde beyaz sarı, mis kokulu çiçekler açar. Efsaneye göre Narkissos öldükten sonra da vücudu nergis çiçeklerine dönüşür.”
Ayrıca Narkissos adını narsizme, tıp biliminden aşina olduğumuz narkoza, bir çiçek familyasına (nergisgiller) ve benim de çok sevdiğim o çiçeğe vermiştir. Bence mevsim geçmeden kendinize bir demet nergis armağan edin ve Ekho ile Narkissos’u anımsayın…
Kapak Fotoğrafı: Pinterest
İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’dan Çiçek Tasarım
Bu hikayeye küçükken okuduğum Percy Jackson serisinden aşinayım.