Nobel Edebiyat Ödüllü Kadın Yazarlar: Hikayeleri ve Eserleri
Her yıl farklı alanlarda başarı sağlayan bireylere verilen Nobel Edebiyat Ödülü’nün bugüne kadar yalnızca 18 kadın yazara verildiğini biliyor musunuz? Buradan yola çıkarak biz de daha önce kaleme aldığımız Nobel Edebiyat Ödüllü Kitaplar yazımızda yer verdiğimiz kitaplar ve yazarlardan sonra Nobel Edebiyat Ödüllü kadınlardan söz etmek istedik. Kanada’dan Almanya’ya, farklı ülkelerde yaşamış kadınların edebiyat alanındaki öncü kadınlar mercek altında!
Nobel Edebiyat Ödüllü Kadın Yazarlar
Nils’in Harika Maceraları | Selma Lagerlöf
1909 yılında Nobel Edebiyat Ödülü kazanan ve böylece bu ödülün sahibi olan ilk kadın yazar unvanını taşıyan İsveçli Selma Lagerlöf’ün okunması gereken kitaplarından biri Nils’in Harika Maceraları. Yazılarını karakterize eden idealizmi, hayal gücü ve algısı çerçevesinde yazdığı kitapların ne kadar iyi olduğunu söylesek az! İsveçli köylüler hakkındaki ilk kitabını 1901 yılında yayınlayan yazar, 1920’li yılların ortalarında da tarihsel üçlemesi olan Löwensköldska Ringen, Charlotte Löwensköld ve Anna Svärd’ı yayınlıyor. 1902’de Lagerlöf’ten Ulusal Öğretmenler Birliği tarafından çocuklar için bir coğrafya kitabı yazması istenmesi üzerine Lagerlöf, İsveç’in en güney kesiminde yaşayan, bir başparmak boyutunda olan ve ülke genelinde seyahat eden kızın öyküsünü, Nils’in Harika Maceraları’nı yazıyor. Ve roman, yazarın en tanınmış kitaplarından biri haline gelip 30 dilde çevriliyor. Bir çocuk kitabından yola çıkarak İsveç ile ilgili tarihi ve coğrafi gerçeklere ulaşmak isterseniz bu kitabı okumak size yardımcı olabilir.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Sardinya Efsaneleri | Grazia Deledda
İtalya’nın küçük bir kentinde doğup büyüyen ve yalnızca 4 yıl eğitim gören Grazia Deledda, 1926 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan ilk İtalyan kadın yazar oluyor. Eserlerini otobiyografik ögeler ve hayali unsurlarla işleyen yazar, 1892’de ilk kitabı Sardinya Efsaneleri’ni yayınlıyor. Roman, öykü, şiir ve sahne oyunları kaleme alan yazarın Sardinya Efsaneleri kitabı; Sardunya’daki zorlu yaşam koşullarını, dinsel mücadeleleri anlatan natüralist bir eser. Sardunya’ya dair efsaneleri içeren bir derleme olan bu kitabı mutlaka okumalısınız.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Her Kadın Gibi | Sigrid Undset
1928 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan Sigrid Undset’in en bilindik eseri olan Her Kadın Gibi’de, Orta Çağ Norveç’inde yaşayan kadın Kristin Lavransdatter’ın doğumundan ölümüne kadar olan deneyimleri anlatılıyor. 1920-1922 yılları arasında yayınlanan ve üç ciltten oluşan bu seri, son derece yoğun tasvirler içeriyor. Bir kadının acılarını, umutlarını, hayatını ve ilişkilerini bir kadının kaleminden okumak isterseniz Her Kadın Gibi tam size göre bir kitap.
Kitabı satın almak için tıklayın.
İyi Dünya | Pearl S. Buck
Tam adıyla Pearl Sydenstricker Buck, İyi Dünya adlı romanıyla 1932’de Pulitzer Ödülü’nü kazanmasının yanı sıra 1938 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün de sahibi oluyor ve böylece ilk Amerikalı kadın yazar unvanını taşıyor. Yaşamı boyunca hikayeler, romanlar, şiir kitapları, çocuk edebiyatı eserleri kaleme alan Buck’ın, İyi Dünya eseri, yazarın hem çok klasik hem de çok iyi olan romanlarından biri. Çinli bir ailenin hayatını politik ve sosyal çerçeveler etrafında şekillendiren ve dramatize ederek anlatan bir roman olan İyi Dünya, Life Magazine’in 1924-44 arasındaki 100 Seçkin Kitap Listesi’nde de yer alıyor. Yaşamın tüm döngüsünü, tutkularını ve hırslarını okumak isterseniz bu kitap kütüphanenizde yer almalı.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Şiirlerden Seçmeler | Gabriela Mistral
Latin Amerika edebiyatının tanınmış şairlerinden Gabriela Mistral; diplomat, şair ve eğitimci unvanlarıyla 1945’te Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi oluyor. Latin Amerika’da ünlü bir şair haline gelmesini sağlayan “Ölülerin Aşk Şiirleri” eseri ve ilk şiir koleksiyonu “Despair” onun eserleri arasında dikkat çekiyor. Çocuk, aile, annelik, birey ve insanlık, aşk, ruh ve Tanrı temalarının hakim olduğu sevgi, kıskançlık, umut ve korku duygularıyla şekillenen şiirlerini okuyabilirsiniz.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Hala Gece Yarısı Bu Yıldızda | Nelly Sachs
1966’da Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan Nelly Sachs, ilk şiir kitabını 1929 yılında yayınlıyor. Naziler’in baskısı sırasında Stockholm’e giden Sachs, edebiyat dünyasında Kaçış ve Değişim kitabıyla tanınıyor. Sachs, çocuk yaşta şiir yazamaya başlayor ve ilk şiirlerinde mistik anlayışların ağırlıklı olduğu dönemden sonra kendine özgü tarzını buluyor. Hala Gece Yarısı Bu Yıldızda eserindeyse, acılardan yola çıkarak yazdığı, şiirlerinden seçmeleri bir araya getiriyor. Şiir okumayı ve özellikle lirik şiirleri seviyorsanız, sevgi ve barışla edebiyat ekseninde buluşmak istiyorsanız mutlaka bu kitabı okumalısınız!
Kitabı satın almak için tıklayın.
Yaşamaya Bak | Nadine Gordimer
Güney Afrikalı yazar ve aktivist Nadine Gordimer, destansı eserleri ve Afred Nobel’in sözleriyle; “İnsanlığa faydası olan bir kadın.” olarak 1991’de Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi oluyor. Edebiyattaki başarısı haricinde Nadine Gordimer, psikoloji ve ahlak üzerine çalışmalarıyla da uluslararası alanda tanınıyor. Irk ayrımcılığına karşı ortaya çıkan diriliş hareketini anlattığı bir dizi romanından biri olan Yaşamaya Bak, bireylerin öykülerini her zaman merkezde tutuyor. Onların seçimlerini, ikilemlerini, pişmanlıklarını ve duygusal zorluklarını anlattığı bu kitabı okumak; Güney Afrika’da yaşanan zorlukları anlamanız için size yardımcı olabilir.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Sevilen | Toni Morrison
İlk kitabı The Bluest Eye’ı 1970 yılında yayınlayan, Amerikalı romancı, denemeci, kitap editörü ve üniversite profesörü Toni Morrison, 1977’de Ulusal Kitap Eleştirmenleri Çemberi Ödülü’nün, 1987’de Pulitzer Ödülü’nün ve 1993 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi oluyor. 1987’deyse en ünlü kitabı olunan “Sevilen“i yayınlıyor ve kitap 25 hafta boyunca en çok satan olarak raflarda yer alıyor. Toni Morrison, Sevilen eserinde köleleştirilmiş bir kadın olan Afrikalı-Amerikalı Margaret Garner’ın gerçek hikayesinden ilham alarak bir savaşı anlatıyor; bir anneyle bebeğinin kökelikten kaçma savaşını… Oldukça hüzünlü ve incelikli bir varoluş hikayesi okumak isterseniz bu kitap kütüphanenizde yer alması gerekenlerden.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Piyanist | Elfriede Jelinek
Nobel Edebiyat Ödülü’nün 2004 yılındaki sahibiyse Avusturyalı oyun yazarı ve romancı Elfriede Jelinek oluyor. Olağanüstü dil oyunlarıyla toplum klişelerini ortaya koyan yazar, eserlerinde müzikaliteye de yer veriyor. En ünlü eserlerinden biri olan Piyanist’te hiciv, dürtü ve açık sözlülükle bir aş hikayesi anlatılıyor. Michael Haneke’nin 2001 yılında kitaptan perdeye uyarladığı “Piyano Öğretmeni” filmi de büyük bir beğeni topluyor.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Türkü Söylüyor Otlar | Doris Lessing
2001 yılında İngiliz edebiyatında elde ettiği başarılar dolayısıyla David Cohen Ödülü’nü alan Doris Lessing, 2007 yılında da İsveç Akademisi tarafından Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülüyor ve 2008’de The Times’ın “1945’ten Bu Yana En Büyük 50 İngiliz Yazar Listesi”nde 5.sırada yer alıyor. Toplam 50 kitaptan oluşan ve farklı türde yazılan eserleri arasında Türkü Söylüyor Otlar, şimdilerde Zimbabwe olarak bilinen, eski ismiyle Rodezya’daki ırksal politikayı, insanlığı ve tarihi anlatan başarılı bir roman.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım | Herta Müller
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan kadın yazarlardan Herta Müller ise 2009 yılında bu ödülün sahibi oluyor. Eserlerinin çoğunda Romanya’da azınlıklık bakış açısına yer veren Müller, yaşamı boyundan 20’den fazla edebiyat ödülünün de sahibi oluyor. İsveç Akademisi tarafından “Şiir yoğunluğu ve nesir dürüstlüğü ile mülksüzleştirilenlerin manzarasını tasvir eden bir kadın.” olarak nitelendirilen Herta Müller’ın 1997 yılında yayınlanan Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım eseri Romanya’nın bir köyünde geçiyor. Kitapta genç bir kadının, hayatının ihanetiyle karşılaşması özgün ve akıcı bir dille anlatılıyor. Ezici bir rejime karşı yoğun ve şiddetli duyguların anlatıldığı romanı okurken karakanlıktaymışsınız gibi hissedebilirsiniz. Distopik kitapları okumayı seviyorsanız Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım kitabını mutlaka kütüphanenizde bulundurmanız gerektiğini de söyleyemeliyiz.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik | Alice Munro
2013 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan, Kanadalı Çehov olarak da tanınan Alice Munro’nun 2001 yılında kaleme adlığı kitabı Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik kitabı içinde dokuz farklı öyküyü barındırıyor. Psikolojik bir çerçevede ele alınan bu dokuz öykünün başkahramanıysa hep aynı kalıyor. Kitaptaki tüm hikayelerdeyse Alice Munro’nun karakter özelliklerine rastlamak mümkün. Kitabın adı, kitaptaki ilk öykünün de adı olan, kağıt tuzluk falına benzeyen bir çocuk oyunundan geliyor. Evlilik, aile, yaşlılık, toplumsal ilişkiler gibi farklı konularda yazılmış bu dokuz bölümünün her birinin ayrı güzel olduğunu söylemeliyiz. Alice Munro’nun titizlikle yazdığı, kelimeleri adeta işlediği bir kitap okumak isterseniz Nefret, Arkadaşlık, Flört, Aşk, Evlilik en güzellerinden biri!
Kitabı satın almak için tıklayın.
Kadın Yok Savaşın Yüzünde | Svetlana Alexievich
Araştırmacı gazeteci, tarihçi ve denemeci olan Svetlana Alexievich, 2015 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi oluyor. Kitaplarında çok sesli bir ortam oluşturmak için röportajlara yer veren Alexievich’in Kadın Yok Savaşın Yüzünde kitabı, “duyguların tarihi” olarak nitelendirilen “yeni bir edebi tür” sayılıyor. Savaş döneminde hem cephelerde hem evde savaşan Sovyet kadınların deneyimlerinin anlatıldığı kitapta bir milyondan fazla kadın bulunuyor; hemşireler, doktorlar, pilotlar, keskin nişancılar… 20. yüzyılın en dokunaklı romanlarından birini kaleme alan Svetlana Alexievich, uzun, bireysel monologlarla da eserinin güçlendiriyor.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde | Olga Tokarczuk
2018 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibiyse; bir şiir koleksiyonu, birkaç romanı ve birkaç düzyazı eseri olan Polonyalı yazar Olga Tokarczuk oluyor. Nobel Edebiyat Ödülü öncesinde 2008 ve 2015’te Polonya’nın en iyi edebiyat ödüllerinden Nike Ödülü’nü kazanıyor. Hayal gücünü yeteneğiyle birleştiren yazar, Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde kitabında dünyada meydana gelen olaylardan yola çıkarak gerilimden komediye, insanların karanlık sınırlarından akıl sağlığına kadar birçok konuyu astroloji ve gökyüzüyle ilgilenen karakteri üzerinden okuyucuyla buluşturuyor.
Louise Glück
2020 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi ABD’li şair Louise Glück’ün ödüle layık görülme sebebi “yalın güzelliğiyle bireysel varoluşu evrensel kılan kusursuz şiirsel sesi” olarak belirtiliyor. 60 yıldır eserler veren, otobiyografik dili, bireysel ve toplumsal travmalardan esinlenen Glück ödüle ilişkin olarak ise “Beyaz bir Amerikalı lirik şairi seçmelerini tamamen şaşkınlıkla karşıladım. Mantıklı değil… Şimdi sokağım gazetecilerle dolu. İnsanlar sürekli ne kadar alçakgönüllü olduğumu söylüyorlar. Alçakgönüllü falan değilim. Ama sonra düşündüm; şu an pek de sevgiyle karşılanmayan bir ülkeden geliyorum ve bir beyazım ve şu zamana kadar almadığımız ödül kalmadı. Bu yüzden bu olayın hayatımda yer etmesi oldukça düşük bir ihtimal.” ifadelerini kullanıyor.
Kitabı satın almak için tıklayın.
Annie Ernaux
Çoğunlukla otobiyografik işleriyle tanınan Fransız yazar Annie Ernaux, 2022 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi oluyor. Kendi anıları ile kurgu arasında arasındaki çizgiyi belirsizleştirerek yazan 82 yaşındaki yazarın ödülü kazanma nedeni Nobel jürisi tarafından yapılan açıklamada “kişisel hafızanın köklerini, mesafelerini ve kolektif kısıtlamalarını keşfetmedeki cesareti” şeklinde özetleniyor. Ernaux, eserlerinde “toplumsal rahatsızlıkları” ön plana çıkarmasıyla tanınıyor. Cergy-Pontoise Üniversitesi’nde edebiyat profesörlüğü yapan Ernaux’un sınıf egemenliği ve aşk tutkusunun ağırlığını incelediği kitaplarından Türkçe’ye çevrilenler arasında “Boş Dolaplar”, “Babamın Yeri”, “Seneler”, “Yalın Tutku” ve “Babam” yer alıyor.
Han Kang
En bilinir kitaplarından Türkçe’ye de çevrilen Vejetaryen ile tanınan Güney Koreli yazar Han Kang, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, 2024 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Ünlü Japon yazar Haruki Murakami’nin de aday olduğu kategoride öne çıkmayı başarması üzerinden bolca habere konu olan Kang, 2016’da yine ‘Vejetaryen’ ile Man Booker ödülüne layık görülerek yetkinliğini kanıtlamıştı. Yonsei Üniversitesi’nde Kore Dili ve Edebiyatı bölümü yazarın ödüle layık görülme nedeni Akademi tarafından “tarihsel travmalara değinen, insan yaşamının kırılganlığını ortaya koyan, şiirsel yanı yoğun nesirleri” şeklinde özetlendi. Kang’ın yazını; ataerkilliği, şiddeti, kederi ve insanlığı çeşitli açılardan ele alıyor.
Kapak fotoğrafı: Instagram / @sotherans_piccadilly
İlginizi çekebilir: BiblioMagger’dan Kitap Önerileri
İlk yorumu siz yazın!