İskandinavya'dan Gevrek: Nordik Simit
Kültürü, sineması, müziği, coğrafyası… Nordik ülkelerle ilgili her şeye hayran olanlardansanız bu blogu takip etmiyor olmanıza imkan yok! Nordik Simit hakkında kurucusu Utku Çubukçu ile konuştuk.
Beni ve yazdıklarımı takip edip de içimdeki Nordik kültürü ve bilhassa Nordik sineması aşkını bilmeyen yoktur. Bana bu aşkın nereden geldiğini soranlara bir cevap vermekse her zaman çok zor oldu. Düşününce önce ilk kez Kopenhag’ı ziyaret ettiğim 2008’e, sonra daha da gerilere, 2006’ya , ilk izlediğim Susanne Bier filmine gidiyorum. Böylesi güçlü ve neredeyse benimle ilgili insanların aklına ilk gelen özelliklerimden birinin kaynağını kestirememekten, bu soruya sağlam bir cevap verememekten her zaman canım sıkılırdı. Derken Utku’yla tanıştım. Yıllardır (buraya daha sonra tekrar geleceğim) ilgi ve heyecanla takip ettiğim ve ortak tutkumuzun ucundan tutarak işi takdir edilecek boyutlara taşımış olan blog Nordik Simit‘in kurucusu Utku da bu soruya mantıklı bir cevap veremiyor. Ve açıkçası bu benim içimi rahatlatıyor.
Nordik Simit, demin yazdığımın ve bu röportaj için buluşana kadar düşündüğümün aksine, oldukça yeni bir blog. Her şeyin hızla tükendiği ve tüketildiği bu çağda sanki çok uzun zamandır hayatımızdaymış gibi tanıdık ve sadık kalınan bir blog olması, sanırım başarısının göstergelerinden biri. Blogun kurucusu olan Utku Çubukçu, 2014’te giriştiği bu işi yükselen bir başarı ve kaliteyle devam ettirirken bir yandan da Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eğitimini sürdürüyor. Tıpkı benim gibi içindeki Nordik aşkının nereden geldiğine dair somut bir fikri yok; lise ve üniversite yıllarında dinleyip sevdiği albümlerin, şarkıların, izleyip sevdiği dizilerin, filmlerin hep aynı coğrafya ve kültürü işaret ettiğini fark etmiş ve önerilerini tek bir yerde, herkese açık bir şekilde toplamak istemiş sadece.
Sahip olduğu Nordik bilginin enginliğinden ve Nordik Simit’in zengin içeriğinden Utku’nun Danimarka’nın ya da Norveç’in soğuk ve sakin bir kasabasında dünyaya gelmiş ve bugüne kadar tüm İskandinavya’yı karış karış gezmiş olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat yıllarca hayalini kurduğu bu yerlere ilk ziyareti de Nordik Simit sayesinde olmuş. Blogu açtıktan 4-5 ay sonra Norveç’in Bergen şehrine ve şehirdeki caz festivaline elçilik aracılığıyla gitmiş. O günden sonra başta tüm sosyal medya hesaplarından aklınızda kaldığını düşündüğüm o fotoğrafları çektiği İzlanda olmak üzere birçok Nordik kenti ve ülkeyi ziyaret etmiş. Utku, Türkiye’de Nordik ülkelere dair en çok İzlanda doğasının ilgi gördüğünü söylüyor ve bunu insanlara uzak ve garip gelişine bağlıyor.
Nordik Simit’in etkili ve aktif bir şekilde kullandığı sosyal medya hesaplarını takip ederseniz, özellikle son zamanlarda birçok işbirliği ve projeye imza attığını görebilirsiniz. Nordik müzisyenlerle ilk kez Salon’daki bir konserin ardından Facebook’tan ekleşmeyle başlayan ve ardından birçoklarıyla süren bir iletişimi var. Ve süren bu iletişimi sayesinde Nordik ülkelerden gelen sanatçıların ülkelerinin havasının aksine oldukça sıcak olduğunu ve sorularını mutlulukla cevaplayıp, her türlü işbirliğine açık olduklarını fark etmiş. O günden beri sadece röportajlar için değil Instagram ve Snapchat projeleri dahil olmak üzere Nordik ünlülerle eğlenceli işbirlikleri yapmaya devam ediyor. (Şu aralar en büyük hayalinin, onlarca ortak arkadaşı olmasına rağmen hala ulaşamadığı Oh Land ile tanışmak olduğunu söylüyor.)
Nordik kültürü ve Nordik ülkelerle ilgili her şey için Nordik Simit’i Türkçe ve İngilizce olarak okuyabilir, sosyal medyada Twitter, Facebook, Instagram, Snapchat ve Spotify’da takip edebilirsiniz. Ayrıca Nordik Simit’in birçok kurumla giriştiği ortak projeleri takipte kalabilir, bu sezon başında Tellef Raabe konseriyle başlayan Nordik Simit Series konserlerinin İstanbul, İzmir ve Ankara’da çeşitli sahnelere yayılışını heyecanla bekleyebilirsiniz. – Ha bu arada, blogun adı nereden geliyor diye tabii ki konuştuk; doğu-batı sentezi hepimizin hoşuna gidiyor değil mi?
Birkaç Kısa Nordik Soru:
Nordik ülkelerde olup da, keşke Türkiye’ye gelse dediğin markalar hangileri?
Çok klasik olacak ama zincir işletmeleri çok seviyorum. 🙂 Weekend (giyim), Espresso House (kahve), Max Burger (burger)
Bu ara bize hangi Nordik diziyi takip etmemizi önerirsin?
Takip etmek değil de önceden yayınlananlardan Forbrydelsen. Şu an devam eden bir şey istiyorsanız Fortitude‘u merak ediyordum ben henüz başlayamadım.
En son izleyip hayran kaldığın Nordik film hangisiydi?
Hayran kaldığım diyorsak biraz eski kalabilir; Kraftidioten / In Order of Disappearence
Son zamanlarda yeni keşfettiğin en iyi Nordik bir sanatçı / grup kim?
Yakın zamanda by:Larm Festival’e gittim. Festival’de sahne alanlar genelde gelecekte ismini çok duyacağımız isimlerden oluşuyor. Röyksopp, Susanne Sundfør, Lykke Li gibi isimlerin de ilk festival sahnelerinden biri olmuş zamanında. Bu sene izlediklerim arasında Amanda Delara, Elsa&Emilie, Ine Hoem, Off Bloom ve Alma gibi isimleri baya sevdim. Elsa&Emilie favorim oldu.
En son seyahatinde neredeydin, burayla ilgili ilginç bir şey söyler misin?
by:Larm için Oslo‘ya gittim. Genelde turist olarak ziyaret edenler şehir merkezinden çok ayrılmadıkları için maalesef Oslo’yu sevmiyor, çok ölü buluyor. Ama Oslo benim en sevdiğim şehir sanırım. Çok eğlenceli ve çevrede görecek çok şey var. Ben gittiğimde Oslo eğlence hayatının Berlinleşmesi gibi bir konferans vardı.
İlginizi çekebilir: Şeyda Erciyes Dağlı’dan İsveç Hakkında Az Bilinenler: Bir Lokalin İzlenimleri
İlk yorumu siz yazın!