Ondan ne kadar bahsetsek, onunla ilgili ne yazsak az kalıyor sanki. Efsaneleriyle, güzelliğiyle kendisine öyle hayran bırakıyor ki; çoğumuzun mutlaka gidip görmek istediği ve gidip görenin tekrar tekrar gitmek istediği bir Avrupa şehri o: Paris. Şehrin bu güzelliğini tamamlayan parçaları da var şüphesiz: Trocadero Meydanı, Eyfel Kulesi, Versay Sarayı, Louvre Müzesi, Lüksemburg Bahçesi ve bu yazıda söz edeceğim Notre-Dame de Paris Katedrali gibi.

Konum

Notre-Dame de Paris
Notre-Dame de Paris | Fotoğraf: Merve Oflaz

Fimlere, kartpostallara konu olmuş güzelliğiyle Seine Nehri’nin kıyısında, karmakarışık ünlü Paris metrosunun Citie durağında bulunan Notre Dame Katedrali… Paris’e yolu düşen herkesin görmeden gitmediği ve Fransız gotik mimarisinin en görkemli yapılarından biri olan bu katedrali görür görmez en az görünümü kadar görkemli bir tarihi olduğunu düşüneceksiniz, haksız da sayılmazsınız.

 Notre-Dame de Paris
Notre-Dame de Paris | Fotoğraf: Merve Oflaz

Notre Dame Katedrali’nin yapımıyla ilgili bazı rivayetler var. Bu rivayetlerden biri şu: Dönemin Paris piskoposu olan Maurice de Sully, 1160 yılında bir gece rüyasında katedralin bildiğimiz görkemli halini görür ve kilisenin orjinal halinin dışına gördüğünü çizer. Derken bu görkemli yapının oluşturulmasına karar verilir ve bunun için birçok ev yıktırılır, malzemelerin taşınabilmesi için yeni yollar bile yaptırılır.

Notre-Dame de Paris
Notre-Dame de Paris | Fotoğraf: Wikipedia

1163 yılında ise kilisenin temel inşaatı başlar fakat tam bu noktada diğer rivaye, daha doğrusu soru devreye giriyor: Kilisenin temel inşaatını Piskopos Maurice de Sully mi, yoksa kral VII. Louis başlatmıştır? Bu sorunun cevabını bugün halen tam olarak bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var, o da Piskopos Sully ve Kral VII. Louis’in her ikisinin de Notre Dame Katedrali’nin inşaası ve yapımı için oldukça emek harcadıkları. Katedral için bu kadar emek harcayan iki kişi de ne yazık ki inşaatın tamamlandığını göremediler. Katedralin tamamlanması 150 yıldan fazla sürdü ve katedral son halini 1345 yılında aldı.  

Taç Giyme Töreni
Taç Giyme Töreni | Fotoğraf: ladepeche.fr

Sanıyorum ki tamamlanması uzun süren katedrallere alışkınız, bunun bir diğer örneği ise Barselona’yı masal şehrine çeviren, Gaudi’nin eseri olan La Sagrada Familia. Yapımı öyle uzun sürmüş ki, 1882 yılında başlanan katedralin 2026 yılında tamamlanması planlanıyor. Notre Dame Katedral’ine geri dönecek olursak, tamamladıktan sonra birçok tarihi olaya tanıklık etmeye devam etmiş bu yapı: I. Napolyon’un Fransız İmparatoru olarak taç giyme töreni de burada yapılmış, hatta bu tören resmedilmiş ve günümüzde Louvre Müzesi’nde sergileniyor. Fakat ilginç olan şu ki, eserde taç giyme töreni olan kişi Napolyon değil, Napolyon’un eşi.

Katedral tarih boyunca birçok saldırının ve olayların ortasında kalmış, bu olaylardan biri de 19. yüzyılda bakımsızlığı yüzünden yıkılmak istenmesi. Tam bu noktada sahneye giren isim Victor Hugo olmuş ve halkın dikkatini konuya çekmek için ünlü eseri ‘Notre Dame Kamburu’nu yazmış, böylece de katedralin yenilenmesini sağlamış. Ne yazık ki geçtiğimiz yıl çıkan yangında Notre Dame de Paris Katedrali çok hasar aldı, aldığı hasar nedeniyle şu an kapalı durumda. Katedralin yangından önceki ve sonraki halini görme şansım oldu; 850 yıldır tarihe tanıklık eden bu yapı umuyorum en kısa zaman içinde restore olup gotik mimarisiyle Cite adasını güzelleştirmeye devam eder.

Kapak fotoğrafı: Gold Coast Bulletin