Odessa şehri film meraklıları için Rus yönetmen Eisenstein’ın Potemkin Zırhlısı (1925) filmiyle hatırlanır. Filmdeki meşhur merdiven sahnesi geniş ve ağaçlı bir yürüyüş yolu olan Primorsky Bulvarı’ndan limana inen merdivenlerde çekilmiştir.

odessa steps

Primorsky Bulvarı aynı zamanda Odessa’nın en lüks oteli olan Londonskaya Oteli’ne ev sahipliği yapar. 1826-1828 arasında Francesco Botto tarafından İtalyan Rönesans stilinde inşa edilen 67 odalı bina o dönemde özel bir rezidans olarak kullanılır, 1846’da otel olarak açılır. Otelin ziyaretçileri arasında ressam Ayvazovski, yazarlar Çehov ve Robert Louis Stevenson, son Brezilya İmparatoru İkinci Pedro, şair Aragon ve eşi Elsa Triolet, Amerikalı dansçı Isadore Duncan, yazar ve gazeteci Theodore Dreiser, İtalyan aktör Marcello Mastroianni ve Rus yönetmen Nikita Mikhalkov bulunuyor.

londonskaya hotel

Primorsky Bulvarı’nın sonunda ise Rusların ulusal şairi olarak anılan Puşkin’in bir heykeli var. Her ne kadar Ruslar Puşkin’i okulda uzun uzadıya okudukları için biraz sıkıcı bulsalar da heykelin altında bulunan küçük havuzu yapraklardan temizlemek için köpeğiyle birlikte içine dalan çok zayıf ve güneş gözlüklü bir kadını unutmam mümkün değil. Şehrin bir diğer ilgi çekici yeri Hretska Ploshcha yani Grek Meydanı. Burada 1814’den itibaren Yunanistan’ın Osmanlı’dan bağımsızlığı için mücadele eden gizli örgüt Filiki Etaria yer alıyormuş.

odessa soviet

Odessa’da birçok müze, bir filarmoni tiyatrosu ve bir de opera binası bulunuyor. Arkeoloji Müzesi, Doğu ve Batı Sanatları Müzesi, Sinema Müzesi, Edebiyat Müzesi, Denizcilik Müzesi ve Puşkin Müzesi gibi… Ben çok yoğun bir programı olan bir gazetecilik atölyesine katıldığım için müze gezecek zaman bulamadım.

Odessa Öyküleri kitabıyla tanınan ve burada doğan Izak Babel’i de anmadan geçmemek gerek. Babel, Sovyet lideri Stalin’in en büyük siyasi rakibi olan Troçki’ye yakın ve bir yabancı ajan olduğu gerekçesiyle Komünist Parti’nin polis örgütü NVKD tarafından öldürülmüş bir isim. Ayrıca NVKD’nin başı Nikolay Yezhov’un eşiyle uzun dönemli bir ilişkisi olduğu da iddia edilmiştir. Babel Türkiye’de nedense diğer Rus yazarları kadar tanınmıyor, ben de yazarla Elif Batuman’ın The Possessed: Adventures with Russian Books and the People Who Read Them kitabında ilk defa karşılaşmıştım.

possessed

Odessa’ya gitmeyi düşünenler için biraz da pratik bilgi vermek gerekirse uçakla İstanbul’dan 1 saat civarında sürüyor ve vize almaya gerek yok. Ancak Türk Hava Yolları’nda bilet alsam da benim uçuşu International Ukraine Airlines düzenlemişti, biraz gergin bir uçuş olacağını düşünsem de hiçbir sorun yaşamadım. Uçakları biraz eski; bilgi ekranı yoktu mesela. Odessa’da havaalanında taksiye binerseniz pazarlık yapmayı ve bahşiş vermeyi unutmayın. Tramvay veya minibüsler de var ama havaalanından biraz yürüyüş gerektiriyor.