Dünyanın geleceğine dair konuşmaya başladığımız an, hepimiz endişelerimizi peş peşe sıralamaya başlıyoruz. Yalnızlığı, birey olmayı, egoyu palazlandıran ve bunun bizim için en iyisini iddia eden popüler kültür bile son dönemde ilişkilenmek, yakınlık kavramları üzerinden kampanyalar üretiyor. Kısacası kandırıldık: Kocaman bir ego ile kendi yalnız dünyamızda yaşarken, yan bahçede, sokakta olana pek dikkat etmedik. Hele bize kucağını açan, bizi nesiller boyu besleyen gezegenin haline bir bakmak, alışkanlıklarımızın onu nasıl tükettiğini fark etmekten için biraz geç kaldık.

İklim krizinin etkilerini tam anlamıyla yaşamaya başladığımız, binbir türlü felaket senaryosunun içerisinde “daha kötü ne olabilir?” diye sormaktan usanmadığımız dönemler yaşıyoruz. Dünyadaki kaynakların tükenmesinin ve bu gezegendeki yaşam olanaklarımızın kısırlaşmasının sebebi aslında biziz. Tek sorumlu biz miyiz, hayır. Sistem ve sistemle entegre tüm kurumlar da (devlet, okul, aile vs.) dünyayı tüketmeye devam etmek üzerine kurulu. Ancak sistem, biz talep etmedikçe bu gidişi düzeltme konusunda gönüllü olmayacak gibi görünüyor. Yani bir bireyler, vatandaşlar ve tüketiciler olarak arz yaratarak sistemin, yönetimlerin ve markaların üretim anlayışlarını değiştirmelerini sağlayabiliriz. Bu, uzun vadeli ve gerçekçi bir plan, değil mi? Ya dünyayı kurtarmak için büyük ve devrimsel şeyler planlamayı ve imkânsız gibi görünen şeyleri bir kenara bırakıp hayal kurmaya başlamayı önersem? Bu size komik mi gelir? Saçma ya da absürt?

Olandan Olasıya, Rob Hopkins

Hayal kurmanın gücü ve “ya olsaydı?” sorusuyla kendimize yeni yollar yaratmanın yollarını merak ettiyseniz Rob Hopkins’in “Olandan Olasıya” isimli kitabı ile tanışmanızı öneririm. “Hadi canım, ne alaka” diyenler de bu kitap ile birlikte bakış açılarını ve değişime dair yöntemlerini gözden geçirmek isteyebilirler. Rob Hopkins, hayallerini gerçekleştirmeyi seçmiş ve kitabındaki çözüm yollarının ve dönüşümlerin çoğuna öncülük etmiş bir isim. Dönüşüm Kenti Totnes ile Dönüşüm Ağı’nın kurucu ortaklarından olan Hopkins, değişim için elimizdeki en büyük gücü, hayal gücünü yeniden devreye sokmanın gerekliliği ve yolları hakkında zihin açan fikirler sunuyor.

Dokuz bölümden oluşan kitabın “Giriş” bölümü ile okuru nasıl bir okuma serüveninin beklediğini anlıyoruz. Bu bölümde karşıma çıkan bir soru, bildiğim, öğrendiğim ve ısrarla bana dayatılan gerçeklere göz atmama neden oldu: “Ya günümüz yaşantısında yüzleştiğimiz en büyük zorluklar karşısında ihtiyacımız olan yanıt, devletten ve iş dünyasından değil de sadece senden, benden, birlikte çalışan topluluklardan geliyorsa?” Senelerdir her şey için suçladığımız sistemin değişmeye gönlü olmadığını artık hepimiz anladık. Peki, değişim için kendi gücümüzün farkında mıyız? Ve dahası bu gücü kullanma sorumluluğunu almaya gönüllü müyüz? Değişimin konforlu hayatlarımıza, hayvansal ürünlerle dolu beslenmemize ve gündelik tüketim alışkanlıklarımıza devam ederek gelmeyeceği aşikâr. Gezegenimizin kaynaklarını, yani aslında geleceğimizi geri dönülemez biçimde tükettik. Buna gerçekten devam edecek miyiz?

David Wallace-Wells’in iklim değişikliği ile ilgili, “büyük bir hayal gücü eksikliği yüzünden bu sorunu yaşadığımızı” yazdığını öğrendiğimde bir durdum ve dedim ki: Ne alakası var?! Metnin devamında yaratıcılığımızın değişim ve yeni olanaklar yaratmak için ne kadar önemli olduğunu ve hayal etmeyi bırakmamızın ne büyük bir kayıp olduğunu fark ettim. Kitabı okuduktan sonra her gün kendime 5 dakika hayal kurma anları yaratmaya başladım. Bu anları özellikle gezegenimizde, yuvamızdaki değişiklikleri ve şifa üzerine hayaller kurarak geçiriyorum.

“Olandan Olasıya” ile ilgili daha çok şey yazabilirim ama bu yazıyı okuduktan sonra kitabı merak etmenizi ve Hopkins’in bakış açısıyla tanışmanızı, böylece değişim için adım atmanızı istiyorum. Bu kitabı okurla buluşturan Timaş Yayınları’na, kitabı Türkçe okuyabilmemizi sağlayan çevirmen Rabia Elif Özcan’a ve kitabı yayına hazırlayan tüm arkadaşlara bir okur olarak can-ı gönülden teşekkür ederim.

Paylaşımlarımı takip etmek isterseniz Instagram hesabımı buraya bırakıyorum: Özge Uysal

Kapak fotoğrafı: Instagram / @selametkitap

İlginizi çekebilir: Biblio Magger’dan Kitap Önerileri