Bir Kartpostal Koleksiyonu: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadınlar
Milli eğitim sistemimiz çeşitli ülkelerden A sistemi B sistemi gibi örnek arayışlarını yıllardır sürdürürken, ülkemizde var olan Fransız okulları eğitime olduğu kadar bilime ve sanata verdikleri önem ile diğer okullarla aralarındaki farkları gözler önüne seriyor. Yıl boyunca, çoğu zaman ücretsiz klasik müzik konserleri, gösterimler ve sergilerle, öğrencilerine olduğu kadar çevrelerine de sanat aşılayan bu okullar kendi aralarında adeta “Kültür Ajandası” yarışı içerisindeler.
Yaşadığım yere oldukça yakın olan Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nde kısa bir süre önce Ali Poyrazoğlu’nun “Asi Kuş” oyununu izlemiştim. Kültür etkinliklerine ara vermeyen okul şimdi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için “La Galerie” ismini verdikleri galerileri ile 1880-1930 yılları arası kartpostalları izleyiciler ile buluşturuyor. Kartpostalların ana konusu bu dönemler boyunca KADIN.
Kartpostallar Dünya postacılık tarihindeki yerlerini 1860’ı yıllarda alıyorlar. Özellikle Notre Dame de Sion sanat galerisinde sergilenen kartpostalların çoğu Doğu’da görevli Fransız askerler ve Osmanlı Devleti’nde Doğu’da yolculuk yapmakta olan Fransızlar tarafından yazılmış oldukları için Batı ve Doğu arasında bir bağ kurmakla birlikte dönemin izlenimleri hakkında önemli birer kaynak.
Çağdaş Sanat Tarihi öğretim üyesi olan Christine Peltre ve yazar Liz Behmoaras tarafından büyük titizlikle ele alınmış, Pierre de Gigord’un koleksiyonundan kartpostallar ile görsel olarak zenginleştirilmiş “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kadınlar” sergisinin kitabı Yapı Kredi Yayınları tarafından basılmış 150 sayfalık bir arşiv değerinde. Kitap arkasında, sergilenen koleksiyon “Batılı bakışların arzuladığı egzotik zevki ve hayal gücünü karşılamasının yanı sıra, etnografik ve tarihsel açıdan da önem taşıyan bu kartpostallar, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarından Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıç yıllarına denk gelen 50 yıllık bir dönemde, geleneğin modernizmle sürekli çatıştığı toplumsal yapıyı ve bugün gitgide azalan kültürel çeşitliliği göstermek açısından ayrı bir önem taşıyor.” olarak değerlendirilmiş.
Balkanlar’dan Suriye’ye geniş sınırlar içerisinde, farklı coğrafyalarda iklim gibi değişen kadın portreleri insanda çoğu zaman hüzün uyandırıyor. Çeşitli yazarların bu dönemlerde aldıkları notlar, kadın, kıyafet ve özgürlük üçgeni içinde ele alınmış durumda. Sergi kitabında dönem kadını hakkında bir alıntı 19. yy. gezginlerinden Kontes de Gaspair , 1867’de “A Constantinople” isimli kitabından; “Sanki ruhlarındaki ışık sönmüş gibiler; suskun,kasvetli görünüyorlar. Kalabalığın arasından yabancıymış gibi geçiyorlar. Hiç bir zaman bir koca, bir erkek kardeş onlara eşlik etmiyor, hiçbir zaman bir oğul onları korumuyor; insan ırkının ortasında,tek başına kendi yoluna giden ayrı bir tür gibiler.” (s,105)
Sergide aynı zamanda dönem kadınlarını tasvir etmiş çeşitli karikatür, çizim ve görsel kaynaklar da mevcut. Diken, 1919-10. sayısında “Bu kadar açılıp saçılacak neniz var?” diye soran ve kıyafet değişimini eleştiren bir görsel yayınlamış.
Dönemimiz ile kıyasladığımızda belki kartpostallar artık sadece manzara, hediyelik, turistik görseller ve çeşitli sanat baskıları ile değer kazanmış olsa da, kartpostalları arşiv anlamında değerli yapan üstlerine yazılmış yazılar, tarihi yansıtan pullar ve sınırları aşıp bir başka coğrafyaya bilgiler yollamaları. Bu değerli koleksiyonu, Notre Dame de Sion Lisesi’nin galerisinde Pazar günü hariç her gün 11:00- 18:00 arasında 22 Mayıs 2015 tarihine kadar görebilirsiniz. Son söz olarak, Sanat ve diğer kültürel faaliyetler ile bu kadar iç içe olan tüm Fransız okullarını tebrik etmekten başka bir söz gelmiyor aklıma.
İlk yorumu siz yazın!