2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü: Erken Teşhisin Önemi
Birleşmiş Milletler tarafından otizm spektrum bozukluğu konusunda farkındalık yaratmak ve otizmle ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla belirlenen 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü, sadece bir gün değil tüm Nisan ayı boyunca devam eden bir farkındalık ayına dönüşüyor. Nisan ayında otizmle alakalı gelişmelerin teşvik edilmesi, toplumun farkındalığının artırılması, erken teşhis ve tedavinin yaygınlaşabilmesi amaçlanıyor.
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü
Otizm Spektrum Bozukluğu
Otizm spektrum bozukluğu, beyin ve sinir sisteminin yapısal veya işlevsel farklılığından kaynaklanan, genelde ilk 3 yaşta ortaya çıkabilen ve hayat boyu devam eden nöro-gelişimsel farklılık olarak nitelendiriliyor. Sebepleri kesin olarak bilinmemekle birlikte doğuştan ve genetik nedenlerden meydana gelebildiği, bunun yanı sıra çevresel faktörlerle de ortaya çıktığını savunan görüşler de bulunuyor.
Erkeklerde, kadınlara oranla 4 kat daha fazla ortaya çıkabiliyor. Bu farklılığa sahip olanların %70’inde zeka geriliği görülürken, %10’unda ise üstün zekalılık, çok güçlü bellek, güçlü resim ya da müzik yeteneği ile karşılaşılıyor. Dış görünüşe dair herhangi bir fark söz konusu değil, belki de bu sebeple teşhisin konması biraz daha zorlaşıyor.
Tanıyı sadece doktorların koyabildiği bu farklılıkta erken teşhis önemli rol oynuyor. Konuşma terapisi, sosyal becerileri artırma ve daha birçok tedavi yöntemiyle otizm spektrum bozukluğu tanısı konulan bireyler yetişkinlikte kendi kendilerine yaşayabiliyor, ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Fakat zeka geriliği olanlar ömür boyu yardıma ihtiyaç duyabiliyor. Üstün zekalılar birçok alanda başarılı olabiliyorken sosyal beceriler konusunda sıkıntılarla karşılaşabiliyor. Otizm spektrum bozukluğu tanısı konan bireyler çoğunlukla iç dünyasına kapanık olarak yaşayabiliyor.
Otizmin Belirtileri Neler?
- Göz teması kurmakta zorluk ya da kısıtlılık
- İsimle hitap edildiğinde tepki vermekte zorluk
- Dikkat eksikliği, hiperaktivite ya da hareketsizlik
- Çevreye olan ilgisizlik
- Sevgi göstermek, sarılmak, öpmek gibi fiziksel temaslardan hoşlanmamak
- Geç konuşmak
- Çevreleriyle iletişim kurmak yerine cansız varlıklara yönelmek
- Yaşıtları ile diyalog kurarken ve oyun oynarken zorlanma, içe kapanıklık
- Tekrar edilen, anlaşılmayan cümleler kurmak
- Konuşma şekli ve ses tonunda tek düzelilik, mimik veya tonlamalarda sıkıntı
- Her şeye gülebilmek ya da espri konusunda yaşanılan sıkıntılar
- Herhangi bir objeye olan duygusal takıntı
- Düzen takıntısı, rutinler bozulduğu takdirde ortaya çıkan hırçınlık
- El çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, sürekli öne arkaya sallanma gibi tekrarlayan hareketler sergilemek
- Sürekli aynı oyunları oynama isteği
- Hayal kurmakta ve soyut düşünmede yaşanılan zorluk
- İnatçı ve hırçın tavırlar
- Sosyal ortama girildiğinde meydana gelen aşırı korku ve tepki durumu
- Yeme bozukluğu
- Kendilerine ve etrafındaki eşyalara zarar vermek
- Tehlike ve acıya karşı duyarsızlık
Morgan Harper Nichols’un Cesur Paylaşımı
Geçtiğimiz ay, çalışmalarında “Nasıl bağlantı kurabiliriz?” sorusuna odaklanan, 31 yaşındaki ABD merkezli müzisyen, mix medya sanatçısı ve yazar Morgan Harper Nichols, Instagram hesabı üzerinden kendisiyle alakalı cesur bir paylaşımda bulundu. Kendisinde otizm belirtileri olabileceğinden şüphelenen Nichols, yıllar önce bunu doktoruyla paylaştığında geçiştirildiğine, taşıdığı belirtilerin ciddiye alınmaması nedeniyle de teşhis konusunda yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Yıllar sonra başka bir doktor tarafından Nichols’a otizm teşhisi konuldu. Erken teşhisinin önemine vurgu yapan sanatçı, “normal” olmaya çalışmaktan çok zorlandığını, doktorunun da desteğiyle artık kendisini olduğu gibi kabul etmeyi başardığını duyurdu.
“Geçen cumartesi, çok uzun bir yolculuktan sonra bana otizm teşhisi konuldu. Yıllar önce, otizm spektrumunda olabileceğimi düşündüğüm için doktoruma beni bir uzmana sevk edip edemeyeceğini sordum. Panodan başını kaldırmadan gülümseyerek “Endişelenecek bir şey yok. Tamamen normalsin.” dedi. Keşke onun sözünü dinlemeseydim, ama dinledim. Geçen yıl, nihayet yeniden yardım arama cesaretini buldum. Öncelikle: Pek çok otistik insan, bilgi eksikliği nedeniyle “otistik görünmüyorsunuz-davranmıyorsunuz” varsayımlarını duyar. Otizm karmaşık bir yapıya sahip olduğu için bu sözler incitici olabiliyor.
Bu haberi sizlerle paylaşma konusunda çekinmemin sebebi terimleri veya tanımları yanlış anlatma korkusunda olmamla alakalı. Bu yüzden okurken bunu da aklınızda bulundurun lütfen.
Tüm detaylarıyla ve diğer otistik seslere de yer vererek bir blog yazısı yazdım. Blogda bir hayli ayrıntıya giriyorum ama burada şimdilik üzerinde duracağım birkaç şey var:
İlki duyu, duyular günlük olarak işlev görme yeteneğini etkileyebilir, aşırı yüklemeye sebep olabilir. Örneğin yüksek sesli müzik veya parlak ışıklar beni rahatsız edebiliyor.
İkincisi sosyal iletişim, başkalarıyla, hatta arkadaşlarım ve ailemle bile iletişim kurarken öncesinde hazırlık yapmam gerekiyor. Soruları, hikayeleri ve şakaları önceden planlamalıyım. Eskiden sohbet esnasında meydana gelen anlık nüansların çoğunu özlüyorum.
Son olarak da yönetici işlevler, geceleri yüzümü yıkamayı hatırlamak için dahi çok çabalayabiliyorum, özellikle duyusal olarak aşırı yüklendiğim bir günden sonra. Sosyalleşme ve bütün gün yaptığım çalışmalar beni tüketebiliyor.
Bunlar yaşadığım durumların birkaçı ve hala anlatacak çok şey var. Sonunda açıklayabildiğim için çok minnettarım. Doktorumun yazımı okuduktan sonra söylediği ilk şey “Bu senin hatan değil.” oldu. Gözyaşlarına boğuldum, yıllardır kendime “normal” olmak için çok fazla baskı uyguladım. Şimdi anlatabildiğim ve desteğe sahip olduğum için çok minnettarım. Zamanla daha çok paylaşacağım. Bugün bunu paylaşmak istedim çünkü dışarıdaki herhangi birine yalnız olmadığının hatırlatılması gerekiyordu.”
Morgan Harper Nichols.
Son olarak tekrardan Morgan Harper Nichols’un cümlesiyle bitirmek istiyorum; “You are worthy of love and support, right here as you are.” “Tam da olduğun gibi, sevgiye ve desteğe layıksın.”
Kapak Fotoğrafı: Artem Podrez (pexels.com)
İlginizi Çekebilir: Informavore Effect’ten İklim Krizi Üzerine
İlk yorumu siz yazın!