İlk yorumu siz yazın!
Our Planet: Geleceğimizin Korkutan Durumunu Hatırlatan Belgesel
Sosyal medya mı, izlediğim belgeseller mi, 4 sene önce köpeğim Kuki ile hayvanlara ve doğaya bakış açımın inanılmaz derecede değişmesinden mi bilmiyorum ama gezegenimizin gittikçe daha kötü bir duruma gittiğinin etrafımdaki birçok kişiden daha fazla farkında olduğumu hissediyorum. Bu konuyu açtığım zaman, etrafımdakilerin yeterince endişeli olmadığının görüyorum ve üzülüyorum. Şükür ki theMagger var, hem instagramdan hem de web-sitesinden paylaşımlarımızla bu bilinci sık sık aşılamaya çalışıyoruz ve iyi dönüşler alıyoruz… Tam da bu düşüncelerimin en yoğun olduğu bu dönemde, karşıma Netflix’in yeni harikası Our Planet (Gezegenimiz) çıktı. Bu yazımda sizi Our Planet’i izlemeye ve geleceğimizi kurtarmak için düşünmeye davet ediyorum.
Belki de hayatımda izlediğim en etkileyici ve en kaliteli belgesel olan, WWF işbirliği ile yapılan Our Planet; Planet Earth ve Blue Planet’in yönetmeni Alastair Fothergill’in tarafından çekilmiş. 8 bölümden oluşan belgesel Planet Earth’ün devamı niteliğinde, ancak bu sefer bölümlerde yalnızca hayvanların hayranlık uyandırıcı hayatlarını değil, insanoğlunun “daha iyi” olmak için yaptığı hataları görüyoruz. Bu hataların doğaya ve canlılara nasıl zarar verdiğine çok sert bir şekilde şahit oluyoruz. Bizi, ormanlardan okyanuslara inanılmaz bir yolculuğa çıkaran bu belgeselin her bölümü birbirinden etkileyici. Çok samimi söylüyorum, hepsi tekrar ve tekrar izlemeye değer.
Our Planet, büyük hayranı olduğum Sir David Attenborough tarafından seslendiriliyor. 92 yaşındaki Attenborough, hayatımdaki en önemli idollerimden bir tanesi. Kendisi izlediğiniz birçok hayvan belgeselini seslendiren, natüralist ve dünyamıza çok fazla katıda bulunmuş özel bir kişi.
Geçtiğimiz günlerde yaşından dolayı artık daha fazla belgesel çekemeyeceğini duyurdu, dünyanın geleceği ve gelecek nesiller için çok endişelendiği belirtti. Kendisinin yazdığı ve seslendirdiği, 2001 yapımlı 7 bölümlük The Blue Planet‘i, çöllerden kutuplara bizi müthiş sahnelerle buluşturan 2007 yapımı Planet Earth‘ü, Sahara’dan Congo’ya her bölümünde Afrika’yı karış karış gezeceğiniz Africa belgesellerini de MUTLAKA seyretmelisiniz.
Şimdi tekrar Our Planet’a geri dönelim. Öncelikle şunu söylemeliyim; David Attenborough’un dahil olduğu her belgeselde, görüntü kalitesi ve ses yönetmenliği limitlerin üstündedir ama bu sefer gerçekten kusursuz bir görsel şölen seyrediyoruz. Her sahnede çekimlere, doğaya, daha yakından tanıdığımız hayvanlara hayran kalıyor, bu gezegende yaşadığımız için ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlıyoruz. İşte bunlar olurken durumun vahimliğini fark edip, geç kalmışlığımızın farkında varıyoruz… Our Planet, 8 saat boyunca, “doğanın karşısında bir hiçiz” mesajını vermektense bize “bu kadar müthiş bir şeyi nasıl mahvederiz”i sorgulatıyor.
Belgesel boyunca, yüzlerce çeşit hayvanın hayatlarını, yaşadıkları ortamları, nasıl beslendiklerini görüyoruz. Sonrasında ise artık hayatta kalabilmek için çok fazla zorluk çektikleri gerçeğiyle yüz yüze kalıyoruz. Eriyen buzullar, çölleşen yeşiller, zayıflayan hayvanlar, küresel ısınma derken hem gelecek nesiller için kuşkuya düşüyor, hem de doğa severler olarak ne yapabiliriz diye düşünmeye başlıyoruz. Our Planet belgeselinin en güzel yanı bu belki de; dünyayı kendi ellerimizle yok ettiğimizi söylerken bir yandan da çalışırsak bu durumu düzeltebileceğimizin mesajını veriyor ve bizi daha duyarlı olmaya davet ediyor.
Peki nasıl daha duyarlı olabiliriz? David Attenborough ourplanet.com‘da dünyamızı kurtarmak için neler yapabileceğimize dair öneriler veriyor. İlk olarak, işin bu duruma nasıl geldiğini düşünmemiz gerektiğini söylüyor. Bize 20.000 sene önce verilen dengeyi, doğanın getirdiği zorlukları yenmeye çalışırken ne yazık ki bozduk. Örneğin, vahşi hayvanların doğadaki sayısı %60’ı azalmış durumda… Bu durum beni etkilemez diyenleriniz olacaktır. Lütfen öyle düşünmeyin, dünya, doğa ve ekosistem inanılmaz iyi kurgulanmış bir denge içerisinde. Bu çeşitlilik azaldıkça dünyamızın hayatta kalma şansı da azalıyor; bu da tüm ırklar gibi insan ırkının da sonunun gelmeye başladığını gösteriyor. Özellikle bu videoyu seyrederek, nereden başlayacağınıza karar verebilir, daha bilinçli olabilirsiniz.
Uzun lafın kısası… Her bölümü ayrı hayranlık uyandıran, izleyeceğiniz görsel şölen karışısında tahmin edeceğinizden de fazla etkileneceğiniz, hayvanları daha çok sevmenizi, onlarla daha kolay empati kurabilmenizi sağlayacak mükemmel bir belgesel Our Planet. İzleyin, izlettirin.
İlginizi çekebilir: Netflix Biyografi Belgeselleri
Deniz selam, yorumun için çok teşekkürler. Evet bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bir yerden başlamamız gerekiyor. Yazarlarımızdan Gonca Kübra Pehlivan'la en yakın zamanda tanışırsınız umarım. Kendisi de vegan. Bilinç arttıkça ve herkes kendi adına aksiyonlar aldıkça dünya daha güzel bir yer olacak..
Deniz aslanlarının öylece kendini aşağı bırakıp ‘intihar ettikleri’ sahnede kendimden nefret etmiştim. Tüketim çılgınlığı yaşıyoruz. Ve uyanmaya da pek niyetimiz yok.
Kendi adıma bundan 5 yıl önce harika bir karar verdim. Bu karar hayvanların yaşamı, sağlığım ve gezegenimiz için verebileceğim en iyi karardı. Vegan oldum. Bu belgeselinde ne yapabiliriz sorusunda bir büyük cevap saklı ki o da: Vegan olmak.