Söz konusu iyi yaşam olduğunda sosyal medyada gördüğü bütün trendleri heyecanla deneyen, arkadaşının anlattığı bir deneyim üzerine hemen ertesi gün ilgili yeri arayıp rezervasyon yaptıranlarımız burada mı? Evet, bu yaz buz dolu kovaların içine girip bedeninin sınırlarını zorlayan, bol bol meditasyon çalışmalarına katılan ve tabii ki padel kortunda yeni arkadaş edinenlerimizden bahsediyoruz. Size muhteşem bir haberimiz var: Söz konusu iyi hissetmek olduğunda hepimizi bir araya getiren Hillside City Club, şehrin tam ortasındaki padel kortları ile bu yaz edindiğimiz yeni alışkanlıklarımıza hız kesmeden devam etmemizi sağlıyor. Eğer bu yazıyı okuyorsanız ve daha önce padel oynamadıysanız; siz de kortlara davetlisiniz! Çünkü padel’i öğrenmek, tahmin ettiğinizden bile daha kolay.

Padel | Fotoğraf: Hillside City Club

Öncelikle padel’i neden bu kadar çok sevdiğimizi ve nasıl bu sporun bir fenomene dönüştüğünden bahsetmek istiyoruz. Padel’in geçmişinin 1960’ların sonunda evinde rakete dayalı bir top oyunu oynamak isteyen Meksikalı Enrique Corcuera’ya uzandığı düşünülüyor. Ancak mülkiyet kısıtlamaları ve ses problemlerinden dolayı Corcuera’nın yaratıcı olması gerekiyor ve bugün Cristiano Ronaldo’dan Rafael Nadal’a kadar herkesin elinde gördüğümüz özel raketleri ile padel ortaya çıkıyor. Hatta Uluslararası Padel Fedarasyonu’na göre bu oyun, şu anda dünyada yaklaşık 25 milyon kişi tarafından oynanıyor.

Padel | Fotoğraf: AXP Photography – unsplash.com

Padel, kuralları çok basit olan ve daha önce tenis veya squash oynamamış olanlarımızın dahi rahatlıkla öğrenebileceği bir oyun. Üstelik sahaya dört kişi çıkarak yeni insanlar ile tanışabildiğimiz, sosyal bir alan da yaratıyor! Miniklerden büyüklere kadar herkese hitap eden padel, tenis kortundan daha küçük bir alanda oynanıyor. Bu sayede oyun, alıştığımız diğer raketli sporlara kıyasla çok daha uzun süre kesilmeden devam edebiliyor. Ayrıca padel’de servis el altından atılıyor ve duvarlar da oyunun bir parçası olarak dahil oluyor.

Padel | Fotoğraf: Hillside City Club

Seçkin kitapları ve muhteşem iç dekoru ile favori dükkanımız Minoa Village’tan ünlü Japon restoranı Itsumi So’ya ve açık havada spor yapmamıza olanak sağlayan Outdoor Club’a kadar Hillside City Club, bizim için bir spor kulübünden çok daha fazlasını ifade ediyor ve bu eğlenceli padel deneyimini, iki kortu ile şehrin tam ortasına yerleştiriyor. Bütün Hillsider’ların rezervasyon aracılığıyla kullanabileceği kortlar; yeni arkadaşlar edinmek, sevdiklerimiz ile keyifli vakit geçirmek ve iyi hissederken rekabet etmek için bize muhteşem bir alan sağlıyor!

Padel | Fotoğraf: Sergio Contreras- unsplash.com

9 ile 12 Ekim tarihleri arasında Hillside Beach Club’da düzenlenen padel turnuvasının ardından resmi bir şekilde şehre döndüğümüzü fakat padel deneyime kaldığımız yerden devam edebileceğimizi duyurmak istiyoruz. Hillside City Club’da yer alan padel kortları, açılıp kapanabilen üstü sayesinde her mevsim bizi bekliyor!

Hillside City Club’daki padel deneyiminin bir parçası olmak için üye olup olmamanız fark etmeden 0212 352 23 33 no’lu telefon üzerinden bilgi alabilirsiniz. Kortta görüşmek üzere!

Kapak Fotoğrafı: Hillside City Club