Paps Italian: Karaköy'ün Samimi İtalyanı
Karaköy’e siz de benim kadar bayılıyorsunuz değil mi ? Semt bir taraftan yeni açılan cafe/restoranları, kahve dükkanları ve özgün butikleri ile bizi mutlu etmeye devam ederken, diğer yandan da o bayıldığımız kendine has olma halinden gram eksilmiyor. Ve işte tam da bu hali ile bizi şehrin karmaşasından gerçek anlamda çekip kurtarıyor!
Benim Karaköy sevdamın başlangıç nedeni Mums Cafe’dir. Sonrasında ise o sevdayı devamlı kılan onlarca yeni mekan açılıp her biri de deneyimlemek için heyecan yaratsa da Mums’ın huzurlu ortamı ve lezzetlerinden asla vazgeçmedim ben. En mutlu sabah kahvaltılarım ya da kitabım elimde kendime sığındığım en kıymetli köşem daima Mums oldu.
Aklımda zaman zaman Mums’ın bir de restoranı olsa fikri dolanırdı ki evren cevaplamak için çok gecikmeden Mums’ın sahibi Yıldız’la mutlu bir haber yolladı: Yıldız ve sevgili annesi İlkin Hanım’ın ellerinden çıkan Mums’ın artık Paps Italian adında bir İtalyan restoranı bulunuyor!
Paps yalnızca Karaköy bölgesi için değil; dekor, menü ve lezzet kalitesi ile İstanbul’da var olan tüm İtalyan restoranlarının içinden kolayca sivrilecek bir özenle hazırlanmış. Restoranın oluşum aşamasında menü Papermoon’un usta İtalyan şefi Pino’ya emanet edilmiş. Pino önderliğinde geliştirilen ve oldukça konsantre düşünülerek hazırlanmış menü yine Pino’nun Napoli’den çok yakın arkadaşı olan şef Luigi’ye emanet edilmiş. Paps’ın lezzetlerini henüz tatları damağımdan eksilmeden hemen sizinle de paylaşmak istiyorum!
Bir mekana gittiğimde ilk önce içeceğime karar verdiğimden size menü öncesi bir İtalyan restoranı için en önemli noktalardan biri olan şarap menüsünden bahsetmek istiyorum. Paps’ın şarap menüsü ağırlıklı olarak İtalyan şaraplarından oluşuyor. Beni heyecanlandıran kısmı ise bu şarapların arasında Türkiye’den seçilen çok özel bir şarap alternatifinin daha bulunması. Bu ismi daha önce duydunuz mu bilemiyorum ancak bilmeyenler için “Chateau (Şato) Kalpak” şarabı Paps şarap menüsünün yıldızı sayılabilir! Türkiye’nin en iyi ilk 3 şarabından biri sayılan Şato Kalpak, Trakya/Şarköy bölgesinde üretiliyor. Firmanın yurt içinde ve dışında ödüllere doymayan, tek bağdan çıkarttıkları ve sınırlı sayıda üretikleri iki çeşit kırmızı şarapları bulunuyor. Bu kırmızı şarabın biri ana ürün diğeri ise yan ürün. Tadını ve aromasını son derece dengeli bulduğum, yumuşak içimli Şato Kalpak benim kırmızı şarapta aradığım lezzetin nerdeyse tam olarak karşılığı.
Şato Kalpak denemenizi öncelikle peynir ve şarküteri tabağı eşliğinde yapmanızı tavsiye ediyorum ki muhteşem bir “Kars Gravyer” şansını kaçırmamış olun. Gravyeri İsviçre’den Türkiye’ye getiren aile, Mums&Paps ailesinin çok yakın dostları. Bu tanış durumu nedeniyle de peynir Paps menüsünde sağlam bir yer edinmiş durumda. Bunun dışında, trüflü peynirleri “Formaggi al Tartufo”nun da atlanmaması gereken bir tadı var..
Şarküteri tabağınız için geniş bir tercih hakkınız bulunuyor. Napoli, Milano ve Picante salamları, proscuitto, coppa, sopressata gibi birçok özlenen İtalyan lezzetlerini Paps menüsünde bulabilirsiniz.. (Domuz ürünü tercih etmiyorsanız lezzetli bir bresaola ve füme antrikot tercihi yapmanız mümkün.)
Bıraksanız günlerce burrata ile beslenebilecek biri olduğumdan başlangıçlar içinde ilk denemem burrata oldu. Biliyorsunuz ki bu peyniri İtalya sınırları dışında taze bulup tüketebilmek pek kolay ulaşılabilir bir şey değil. Paps kesinlikle düşlediğimiz lezzetin hakkını veriyor. “Permigiana di Melenzane” yani parmesan ve scamorza peyniri ile doldurulmuş patlıcan ise başlangıçlar içindeki diğer favorim. Et suyu ile tam da gerektiği kadar pişen domates sosunun kıvamını gerçekten çok sevdim. Kuşkonmaz ise benim dayanılmaz tatlarımdan bir diğeri. Paps menüsünde tereyağı ve parmesan ile hazırlanmış basit ama çok lezzetli ve yediğim için beni fazlasıyla mutlu eden bir kuşkonmaz alternatifiniz var.
Menünün bu bölümünde herhangi bir tadım yapmamış olsam da öğününü hafif geçirmek isteyenler ya da başlangıç sonrası/ana yemek öncesi salatayı ihmal etmeyenler için yine çok konsatre bir salata menüleri bulunuyor. Burrata’sı o derece başarılı bir mekanın “Insalata Caprese” konusunda da çok başarılı olacağına eminim. Diğer üç salata alternatifinizin başrolünde Bresaola, Tavuk ve Somon bulunuyor. Kanımca çok çok yerinde ve yeterli tercihler.
6 çeşit makarnaya yer verilen menüde ev yapımı ıspanaklı fettucini benim için müthiş bir tercihti. Adaçayı ile tatlandırılmış tereyağlı sosun damağımda bıraktığı tadı çok çok sevdim. Lazanya ise hazır beşamel sos ile hazırlanan benzerleri içinde ev yapımı hali ile sizi göklere çıkartacak cinsten. Bolonez sosu gerçekten takdir edilesi. Diğer seçenekleri deneme fırsatım olmadı ancak Sicilya seyahatini yakın bir zamanda yapmış biri olarak “Rigatoni Norma” için çok heyecanlı olduğumu söylemeliyim.
Napoli pizzasını biliyorsanız Paps size tam olarak bu lezzeti sunacak diyebilirim; yani incecik hamurun dolgun ve pofidik kenarlarını!! Şöyle söyleyebilirim ki “pizzanın malzemeli kısmını mı kenarını mı daha çok sevdin?” deseniz cevap veremeyecek kadar kararsız durumdayım! 🙂 Yine çok konsantre, kafanızı karıştırıp sizi kararsız bırakmayacak şekilde hazırlanmış bir pizza menüsü var Paps’ın. Zevkinize göre tercihinizi kolayca yapacağınıza ve pizzanız ile aşk yaşayacağınıza eminim.
Türkiye’de çok da başarılı örneklerine rastlayamadığımız “Panna Cotta”nın kahve ve çikolata sosu ile zenginleştirilmiş farklı tadını ve size kendini kilolarca yedirebilecekmiş gibi hissettiren hafifliğini gerçekten çok sevdim. “Tiramisu” elbette menünün olmazsa olmaz parçası ve Luigi’nin ellerinden çıkan yorumlaması mutlaka denenmeli. Beni tatlı menüsünde en çok heyecanlandıran ise Cannolo! Sicilya’nın güzeller güzeli ve ünü boyunu aşmış tatlısı Cannolo için deneme yapma şansım olamadı ama bir sonraki Paps ziyafetimde Cannolo kesinlikle başrolümde olacak.
Mekan için söylemem gereken diğer sevimli şey ise rezervasyon almıyor oluşları. Bir mekanı her daim ulaşılabilir hissetmek benim için önemli. Ne de olsa rezervasyonsuz müşteri kabul etmeyen ya da rezervasyon aşamasında ulaşılmaz davranıp, cool telefon görüşmeleri ile bizi çileden çıkaran işletmeleri sanırım ki hiç birimiz sevemiyoruz. 😉
Tüm şirinliği ile bizleri en az Mums Cafe’nin ettiği kadar mutlu etmeye de kararlı Paps Italian, şehre gerçekten hoş geldi!
İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den Karaköy Kahvaltı Mekanları
İlk yorumu siz yazın!