Festival filmlerine bilet alırken heyecanla öncelik verdiğimiz İspanyol sinemasının duayeni Pedro Almodovar, bizlerle son olarak geçtiğimiz ekim ayında Acı ve Zafer filmiyle buluştu. Almodovar’ın adı bile yetiyor desek yanlış olmaz, afişte adını görür görmez hikayesine bakmadan buna gitmeliyim dedirten yönetmenlerden.

Pedro Almodovar
Pedro Almodovar | Fotoğraf: cinerituel.com

Pedro Almodovar Filmleri Üzerine İnceleme

Cannes film festivalinde ödül alan yapım, Almodovar’ın yönetmenliğinde Antonio Bandreas ve Penelope Cruz üçlüsünün efsanevi geri dönüşüne eşlik etti. Bütünüyle otobiyografik bir yapım olmasa da Almodovar’ın hayatından esinlenilmiş çok fazla kare vardı; izleyiciyi bu kadar bağlayan noktalardan biri de buydu.

İzleyici hayran olduğu yönetmenin hayatından esinlenilmiş bu hikayeyi, Almodovar’ı anlamak istemişti belki de. Filmin ismi ve iki saat boyunca size eşlik eden sahneleri hüzünlü bir hikaye gibi dursa da benim için hüzünden çok bir keşif hikayesiydi. Orta yaşı geçmiş, kariyerinde önemli aşamalar kaydetmiş bir yönetmenin, geçmişiyle hesaplaşmaları ve kendisini tekrardan keşfetme çabasının hikayesiydi.

Acı ve Zafer
Acı ve Zafer | Fotoğraf: beyazperde.com

Almodovar’ın eşsiz oyuncu kadrosunda Penelope Cruz, Antonio Bandreas ve Carmen Maura’yı sık sık izlemişsinizdir. Almodovar’ın kendisi için böylesine özel olan hikayenin başrolünde ise tabi ki Antonio Bandreas vardı. Almodovar’ın filmlerinde sık sık işlediği konulardan biri geçmişle hesaplaşma aslında; bu konuyu sadece Acı ve Zafer’de değil, Juileta ve Hable con Ella gibi filmlerinde de görebilirsiniz. Bu filmlerin hikayesi için “sanki geçmişte bir şey arar gibi, sanki geçmişle hesaplaşıp bugünü iyileştirmeye çalışır gibi” diyebiliriz.

Volver
Volver | Fotoğraf: filmhafizasi.com

Almodovar’ın yeteneği, sahne geçişleri ve eşsiz oyuncu kadrosu bir yana filmlerini kült hale getiren başka bir şey daha var; güçlü kadın hikayeleri. Tüm dünyada sinema sektörünün çoğunda başrollerde erkek oyuncular varken kendisi kariyeri boyunca kadın başrollere ağırlık verdi. Farklı hikayeler, birbirini hiç tanımayan ama ortak bir amacın mücadelesini veren kadın karakterleri bizlerle buluşturdu. Yönetmenin güçlü kadın hikayelerinin ve Penelope Cruz’un en iyi performansını izleyebileceğiniz yapımlardan biri “Volver”.

Madrid: Almodovar’ın İlham Kaynağı

Bugün adını ezber bildiğimiz tüm sanatçıların, bilim insanların hayatlarında kulaktan kulağa gezen bir dönüm noktası var. Almodovar’ın ki ise rengarenk Madrid. Evet, doğru okudunuz! Almodovar henüz 16-17 yaşlarındayken tek başına Madrid’e yerleşti. Madrid’e yerleştikten yıllar sonra ise birinin onu keşfetmesiyle yıldızının parladığını düşünüyorsanız, fena halde yanılıyorsunuz! O 16 yaşındaki gencecik çocuk ne istediğini bilerek Madrid’e gelmişti. Eğitimini tamamlayıp sinema dünyasına girecekti! Hayallerini gerçekleştirene kadar çeşitli işlerde çalıştı, farklı hayatlar gördü. O dönem yaşadıkları, gördükleri de bugünkü Pedro Almodovar’ı oluşturdu. Küçücük bir kasabadan gelen Almodovar, İspanya’nın farklı bir yönüyle tanışmıştı.

 Pedro Almodovar , Madrid
Pedro Almodovar, Madrid | Fotoğraf: elindependiente.com

Hayallerine giden bu süreçte ‘Los Goliardos’ isimli tiyatro topluluğuna katıldı. Peki bu toplulukta kiminle yolu kesişti dersiniz: Carmen Maura! Pedro Almodovar’ın güçlü kadın oyuncularından olan Carmen Maura ile daha hikayeleri başlamadan tanışmışlardı. Yaşadıkları dönem, Franco yönetiminin İspanya kültüründeki yankıları, Almodovar’ın büyüdüğü küçük kasaba ve kendini keşfettiği rengarenk Madrid karşımıza “Pedro Almodovar”ı çıkardı.

Yaşadığınız şehir ne kadar önemli olabilir? Eğer o şehir tüm farklılığına ve zorluğuna rağmen; sizi olduğunuz gibi kabul ediyor ve o macera dolu hayatına sizi de katıyorsa, yaşadığınız şehir her şeydir. Kim bilir Pedro Almodovar için ne kadar önemli?

Kapak Fotoğrafı: artnewspress.com

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Almodóvar Filmleri