Mimarca Detay #8 – Kurşunlu Han
“Ah kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya”
Gülten Akın
Cem Yılmaz’ın son filmi Pek Yakında’yı izlediğimden beri bu hanı araştırmak aklımdaydı. Altından yine bakımsızlığa terk edilmiş bir mimari kültür mirasının hikayesi çıktı.
Pek Yakında’yı izlerken özellikle handa geçen çekimler ilgimi çekmiş, neresi olduğunu merak ettiğimi filmi eleştiren yazımda da belirtmiştim.
Sahnelerden yakalayabildiğim kadarıyla hanın adı Cengiz Han olarak belirtilmişti. Filmde yıllarını Türk sinemasına adamış Ejder’in antika ve eski eşyalarla dolu dükkanının bulunduğu bu han aslında 1544-1550 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış olan Kurşunlu Han.
Galata-Rüstem Paşa Kervansarayı olarak da bilinen Kurşunlu Han, iki katlı, revaklı bir avlu çevresinde odalardan oluşan bir şehir hanı. Mimar Sinan’ın 13.yy’dan kalma Ceneviz Katedrali San Michele’in yıkıntıları üzerine inşa ettiği bilinen ve eski Galata surları içinde yer alan yapı, 16.yy’ın yoğun ticari hayatında çeşitli coğrafyalardan gelen seyyah, tüccar ve yolcuları ağırlamıştır.
Karaköy Perşembe Pazarı içinde bulunan han, adını bir zamanlar üzerini kaplayan kurşun çatıdan almış, fakat bu kurşunlar 70li yıllarda sökülüp satılmıştır. Ayrıca hanın içine kaçak bir yapı da inşa edilmiştir fakat bakımsızlığı dışında handa çok fazla tahribat bulunmamaktadır. Yapının hemen girişinde ise erken Bizans döneminden kalma bir sütun başlığı oyularak yapılmış bir çeşme bulunmaktadır.
85 metre uzunluğunda ve 35 metre genişliğindeki Kurşunlu Han’ın içerisindeki upuzun asmalar, bugünkü mezbele halinde bile hanın güzelliğini göz önüne sermektedir. Bir dönem gayrimüslimler tarafından işletilen kervansarayda, bu asmalardan elde edilen şaraplar satıldığı ise dilden dile anlatılmaktadır.
Hanın zemin katındaki payeler, tuğlalar ve süslemeler kilise kalıntılarına ait olup, ikinci kattaki mimari ise 16.yy Osmanlı mimarisi uslübundadır. Pencereleri taş söveli olan yapıda, avlunun üst kısmında dönen tuğla kirpi saçakların bir kısmı halen bulunmaktadır.
Han’ın restore edilip turizme kazandırılması projesi İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçildiği yılda gündemde olsa da proje gerçekleştirilmemiştir. Handaki odaların %70’i özel mülk olarak hırdavatçıların depoları ve atölyeleri olarak kullanılmakta ve fakat bakımsız durumdadır.
Yerli turistlerin pek ilgisini çekmese de yabancı turistler tarafından ziyaret edilen Mimar Sinan’ın bu önemli eserinin en yakın zamanda uygun bir proje ile bakımlı hale gelmesini, turizme daha önemli katkılar vermesini dilerim. Ayrıca hanı görmeyenlere; Kasım’da başlayacak Tasarım Bienali için Karaköy’e yolları düştüğünde mutlaka bu önemli mimari eseri görmelerini tavsiye ederim.
ejder'in antika dolu dükkanını görmek mümkün mü acaba diye araştırırken yazınızı buldum. sanıyorum o antika dükkanı pek yakında filmi için oluşturulmuş görmek mümkün değil 🙁