İlk yorumu siz yazın!
Perdix Wines: Urla'da Salkımdan Kadehe Uzanan Yolculuk
Şarap bir sanat. Bana sorarsanız, Perdix Wines da tuvaline kendine özgü ruhunu cesurca yansıtan eşsiz bir sanatçı. Urla, Zeytinler’de yer alıyor. Etkileyici mimarisi, samimi hikayesi, tadı damağımda kalan şarapları, şaraplara eşlik eden lezzetleri, güler yüzlü çalışanları ve daha pek çok özenilmiş detayıyla Perdix Wines, bana unutamayacağım bir deneyim yaşattı desem, abartmış sayılmam….
Perdix Wines’a vardığınız ve arabanızı park ettiğiniz anda ilk hissettiğiniz duygu huzur. İçiniz açılıyor, özel bir mekana geldiğinizden emin oluyorsunuz. Önünüzde oldukça büyük, alabildiğine uzanan yemyeşil bir alan var çünkü. Yeşilliğin tam anlamıyla içindesiniz. Keyifle şarabını yudumlayan, tatlı bir sohbetin içinde olduğu her hallerinden belli olan güzel insanlarla çevrilisiniz. Bu zevk sahibi topluluğun bir parçası olmak üzere masanıza ilerliyorsunuz. Bir ihtimal, gözünüz havuz içerisindeki oturma alanına takılıyor, akşamın ilerleyen saatlerinde burada oturmayı zihninize yazıyorsunuz. Hava karardığında havuzun ortasında yanacak ateşten ve beraberinde getireceği keyifli ateş başı sohbetlerinden ise henüz habersizsiniz.
Perdix Wines, şaraplarından tek bir yudum dahi alan herkese iyi şarap yapmanın değerini yaşattığı kadar, orada bulunan her insana iyi mimarinin de önemini hatırlatan bir yer. NVA Noyan Umur Vural mimarlık ofisi tarafından tasarlanan binası, özellikle klasik kemer formu detayıyla Urla’nın tarihi dokusunun göz ardı edilmek istenmediğini anlatmaya yetiyor. Bir yandan ortam, buram buram modernite kokuyor.
Buranın hikayesi, Ebru ve Osman Çapkanoğlu çiftinin Ege’nin eşsiz havasından ve doğallığından yararlanmak isteyip Urla’da rafine bir yaşam planlaması ve üzüm yetiştirerek organik hayatta yer almak istemesiyle başlıyor. Bölgedeki kekliklerin güzelliğinden etkilenen çift, Yunanca’da ‘keklik’ anlamına gelen Perdix kelimesini, şaraplarına isim olarak seçiyorlar ve şarapla olan ilham verici yolculuklarına doğru ilk adımı atıyorlar. 90 dönümlük bağ alanlarında, doğal şekilde yetiştirilen üzümlerden tamamen organik bir şekilde şarap üretimi yapan Perdix Wines’ın lezzetli, kaliteli ve uzun ömürlü şarapları, birçok üzüm çeşidinden yapılıyor: Cabernet Franc & Petit Verdot, Boğazkere, Pinot Noir, Sauvignon Blanc ve Bornova misketi.
Perdix Wines’daki deneyimimiz, derin bilgi birikimi ve şaraba duyduğu tutku ile bizleri etkileyen bir sommelier’in, tanıdığıma çok mutlu olduğum Yağmur Adak’ın eşliğinde gerçekleştirdiğimiz bir şarap tadımıyla başlıyor. Her bir üzümün hikayesini ve kendine has niteliklerini kendisinden detaylıca dinliyoruz. Şarapla ilgili öyle değerli bilgiler ediniyoruz ki, şarabın dünyasına dair merakımın giderek artmaya başladığını fark ediyor, bu engin denizi daha çok keşfe isteğimle tam olarak burada tanışıyorum. Örneğin en sevdiklerimden, 2018 rekolteli Perdix Sauvignon Blanc’ın, beyaz şarap üretiminde kullanılan orta büyüklükteki sauvignon blanc üzümünün taneleri ile yapıldığını öğreniyorum. Sulu bir yapıda olan üzüm, çok asitli ve aromatik özelliklerine de sahip. Aldığım kokular oldukça bitkisel, Sauvignon Blanc’ın deniz ürünleriyle sıkça tercih edilmesinin sebebi de bu.
Derken, ana vatanı İzmir olan ve kalın kabuklu, düşük asitli üzüm çeşidi Bornova misketi ile hazırlanan Perdix Bornova Misketi (2019)’ni tadıyorum, tek kelimeyle kusursuz. Oldukça aromatik, yasemin ve bal notaları dorukta. Perdix Cabernet Sauvignon – Merlot – Syrah (2018)’ı denerken ise, 15 ay Fransız meşesinde olgunlaştığını sonradan öğrendiğim Syrah’ın epey güçlü, sivri ve yoğun aromasıyla tanışıyor; Diyarbakır’ın yerel üzümü olan Boğazkere üzümünden yapılan Perdix Boğazkere (2017)’nin vanilya aromasına hayran kalıyorum – dilde bıraktığı kuruluk ve burukluk ise beni oldukça şaşırtıyor.
Şarabın büyüleyici dünyasına doğru yaptığımız yolculuğa iki birbirinden başarılı lezzet eşlik ediyor: Perdix Wines’ın isli çerkez, eski kaşar, parmesan, gouda ve füme peynirden oluşan Peynir Tabağı ile roka, parmesan, hardal, trüf yağı ve küner ile servis edilen Dana Carpaccio. Peynirlerin lezzeti enfes, Dana Carpaccio ise hiç bitsin istemiyorum.
Şarap tadımından sonra ana yemek olarak Dana Etli Pappardelle ve Mini Pizzalar’ı demeye karar veriyoruz. Porçini ve istridye mantarları, frenk soğanı ve tane hardal ile servis edilen Dana Etli Pappardelle’nin lezzeti olağanüstü. Makarna hamuru tam kıvamında, mini pizzalardan ise favorim kesinlikle 4 peynirli.
Yüzümde belli belirsiz bir gülümsemeyle Perdix Wines’dan ayrılıyor, arabaya doğru ilerlerken buraya bir daha ne zaman gelebileceğimi düşünüyorum. Tavisyem, siz de ertelemeyin. Gün batımının bir başka göründüğü Perdix Wines’ı ziyaret etmek için yazı beklemeyin, Urla’nın en güzel zamanlarında, sonbahar ve kış aylarında yolunuzu düşürün buraya. Öncesinde benden size birkaç minik not: gitmeden önce rezervasyon yaptırmayı, mutfaklarının pazartesi ve salı günleri kapalı olduğunu, bir de giderken üzerinize kalın bir şeyler almayı unutmayın!
Kapak fotoğrafı: Instagram / @perdixwines
İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Polima Urla
Baharda gidilecek arasında no:1 🙂