Yaz gecelerinde bir plajda yıldızların altında oturmanın keyfi gibisi var mıdır? Peki bunu bir de kayan yıldızların altında yapmanın keyfi? O zaman gelin benim de katıldığım, Bursa’nın Karacabey ilçesine bağlı Yeniköy Plajı’nda bu yıl beşincisi düzenlenen Perseid meteor yağmuru gözlem etkinliğine bir göz atalım.

Aslında meteor yağmurunun bu yıl en yoğun olduğu günler 12 -13 Ağustos tarihleri olmasına rağmen, o tarihlerde havanın bulutlu olma ihtimalinin daha fazla olması nedeniyle etkinlik 3 Ağustos tarihinde gerçekleşti. Etkinliğin gerçekleştiği Bursa’nın Karacabey ilçesi İstanbul’a oldukça yakın. Arabasız gelenler için de Karacabey otogardan Yeniköy sahile karşılıklı olarak minibüs seferleri yapıldı. Sabaha kadar olacağı söylense de dönen çok olmadığı için saat gece iki buçuk civarı son minibüsün kalkacağı anonsu yapıldı. Meteor yağmurunu izlediğimiz sahil 2 kilometrelik bir uzunluğa sahip.

Gittiğimiz gün denizde yoğun bir yosun tabakası vardı. Sahilin daha ilerisinde ise ayrıca gidip görülmesi gereken Karacabey Longoz Ormanları yer alıyor. Bu geniş sahilin bir kısmı, çadır kurarak etkinliği izlemek isteyenler için ayrılmış. Normalde sahilde çadır yasak, ancak bu etkinlik dolayısıyla cumadan pazara akşamına kadar izin alınmış. Zaten hem belediye hem de sahil kesimindeki esnaf bu etkinliği destekliyor. Çünkü gelen insanlar sayesinde ekonomi canlanıyor. Bu yıl etkinliğe 20 bin civarı bir katılım olmuş. Etkinlik için Kıbrıs gibi uzak yerlerden bile gelenler vardı. Kumsaldaki katılımcılar dışında, tekneleriyle sahile yakın demirleyip izleyenleri de atlamayalım. 

Sahilin bir bölümünde kurulan sahnede, saat akşam yediden itibaren çeşitli konuklar konuşmalar yaptı. Konuklardan örnekler verirsek, etkinliği düzenleyen yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş, belgesel yapımcısı ve sualtı fotoğrafçısı Tahsin Ceylan, gibi isimlerin yanında İran’dan bile bir fotoğrafçı vardı. Meteorlar, teleskoplar gibi çeşitli konularda yapılan sunumlar, belgesel gösterimleri, neredeyse ölümsüz, her koşulda yaşayabilen mikroskobik canlı tardigradlar hakkında bilgiler derken, konuşmacıların sunumlarının bittiği gece yarısından sonra sokak lambaları da dahil olmak üzere tüm ışıklar söndürüldü, hatta uzakta sahile cephesi olan evlerin bile bir kısmı ışıklarını kapattı. Sadece karanlıkta tuvalete veya sahilin girişine kurulan yeme içme standlarına giderken yolu bulmaya yardım eden, plaja yerleştirilmiş ışıldaklar kaldı. Yeme içme standları neredeyse tüm gece açıktı. Ayrıca sahilin biraz ilerisinde bulunan Yeniköy merkezdeki kafeler de etkinlik akşamı sabaha kadar açık kaldı. Yiyecek – içecek dışında DJI gibi markaların da gündüz vakti standları açıktı. Sabit tuvaletlere ek olarak, çok sayıda kamyonlardan oluşan mobil tuvaletler de etkinlik alanında mevcuttu. 

Gece 12’den sonra tüm ışıklar söndürüldüğünde başlama vuruşu yapıldı. Bunu dememin nedeni, ortamın bir anda stadyum atmosferine dönmesi. Çünkü meteorlar göründükçe kalabalıktan bir gürültü ve arkasından alkışlar geldi. Hatta Alper Tüydeş’in sık sık yaptığı, yürürken ya da bir şey ararken telefonun flaşı yerine ekran ışığını kullanın anonsunu da stadyumlarda yapılan bilgi anonslarına benzetebiliriz. 

Biz yanımızda hem mat hem de katlanır sandalye getirmiştik. Sandalyeden gökyüzüne bakmak bir süre sonra boyun ağrısına yol açıyor, o yüzden mat üzerinde yatarak seyretmek daha iyi. Meteorların daha çok göründüğü gökyüzünde bakmanız gereken bir yön olsa da farklı yerlerden de düşebiliyorlar. Tüm gökyüzünü aynı anda tarayamayacağınız için biraz da şans işi. Çok hızlı hareket ettikleri için baktığınız taraftan gelmezse yakalamanız zor. Meteorlar kimyasal yapılarına göre arkalarında değişik renklerde izler bırakabiliyor. Örneğin sarı iz bırakanlar demir varlığına işaret ediyor. Bazen seslerini de duyabiliyorsunuz. 

Gece ilerledikçe sahilde hava gittikçe serinliyor ve üzerimize uzun kollu bir şeyler giyiyoruz. Aşırı sıcaklarda resmen üşümeyi özlemişiz. Yavaş yavaş sabah olurken, meteorlar yerini harika bir gün doğumuna bırakıyor. Güneş karşıdan kendini göstermeye başladığında hem içimiz ısınmaya başlıyor, hem de sabah ışığının vurduğu kayalardaki yosunların yeşili gözlerimizi boyuyor. Güneş doğduktan sonra toplanıp Yeniköy sahilde bir kahvaltı ettikten sonra dönüşe geçiyoruz. Yaşadığım deneyimi değerlendirirsem, gündelik yaşamın bu stresli ortamında meteor yağmuru altında sabahlamak oldukça rahatlatıcı geldi. Bu şartlar altında hala bir şeylerden zevk alabiliyor olmak da, tardigradlar kadar olmasa bile bizleri de birer süper kahraman yapıyor diyerek yazıyı sonlandırıyorum. Görüşmek üzere…

Kapak Fotoğrafı: Gürkan Sonat

İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Uzay Müziği