İlk yorumu siz yazın!
Konsept Kahvenin Uğrak Noktaları: Petra Roasting Co.
Her hafta bir kahve barı keşif çalışmalarım iş peşinde koşup gittiğim bu günlerde sanırım en büyük hobim haline geliyor. Bu haftaki mekanım, Petra Roasting Co. Instagram’da dolanırken bir arkadaşımın ‘şehirdeki en iyi kahve’ başlığıyla Petra’dan paylaştığı fotoğrafı görünce, bu haftaki adresimi de kesinleştirmiş oldum. Petra’yı Gayrettepe’deki Muse İstanbul içinde yer alan merkezinden biliyordum; ama yeni şubelerde de bir siftah yapmak gerek diyerek, haftasonu Kanyon’un ön girişinde küçük bir take-away noktası olarak açılmış yeni barlarına uğradım.
Petra Roasting Co., adından da anlaşılacağı üzere, kahve çekirdeği kavuran bir yer. Üçüncü dalga (third wave) dedikleri kahve akımının yeni nesil temsilcilerinden biri olarak Petra da ziyaretçilerine her daim tazecik kahve sunuyor. Burada içeceğiniz kahvenin yanında, çekirdekleriyle ve sunumuyla da ilgili bilgi almak isterseniz baristalar konuya son derece pozitif. Ben kioskun önünde ‘aa şu ne güzelmiş’, ‘aaa burası da ne güzel düşünülmüş’, ‘hımm çok güzel sunum’ diye düşünürken bir çift de kahve çekirdekleriyle ilgili uzun uzun bilgi alıyordu. Durumu fırsat bilip gazeteci kimliğimi gözler önüne sererek, Petra kioskunun dört bir yanını fotoğrafladım. İlk tanışmada görsellik önemli diyorlar tabii, sizi de eksik bırakmak istemedim.
Petra’nın Cold Brew kahveleri çok ünlü. Soğuk suda, uzun süre demlendiğinden kahve çekirdeğinin aroması yoğun şekilde alınabiliyormuş. Sade ve şekersiz kahveleri seviyorum. Bu yüzden, buradaki ilk tercihim ‘Soğuk Mırra’ oldu. Soğuk Mırra; Americano gibi sade bir kahve ama tadını sorarsanız, çok daha yoğun ve haliyle biraz da acımtırak. Kahve çekirdeklerinin baharatı dönemsel olarak değişiyormuş. Adı, aromasının yoğunluğundan ve sertliğinden geliyor. Soğuk Mırra’nın İstanbul’da içtiğim en iyi cold brew kahvelerden biri olduğunu söyleyebilirim, mutlaka denemelisiniz. Biraz sütlüsünü alayım derseniz de ‘New Orleans’ ile tanışın derim. Iced Latte tipinde, Soğuk Mırra’nın sütlüsü ve biraz da şekerlisi.
Deneysel içecekleri sevenler için ‘Sbagliato’ adında bir kahve önereceğim. Negroni gibi bir içecek, kokteyl tipinde. Sbagliato’da espressoya soda ve portakal şurubu eşlik ediyor. Soda sayesinde, kahvenin acılığı da azalmış. Soğuk Mırra’nın üstüne, benim için bir hayli aromatik oldu. Kahve ile farklı aromaların birleşimini sevenler için yaz sıcağında iyi gider diyorum. Burada, içine şurup eklenmiş kahve bulmanız zor, çünkü konsept gereği esas istenen kahvenin çekirdek aromasını almanız. Bir de kahvelerin üzerinde tadım notları yazıyor, seçim yaparken iyi bir rehber.
Kahvelerimiz hazırlanırken öğrendim ki Petra için yalnızca ‘speciality’ sınıfındaki çekirdekler ithal ediliyormuş. Bize kahvelerimizi hazırlayan çok sevgili baristamız Cem Bozkuş, burada her an kalite kontrol var, kavurmalarımızı her daim tadıp kontrol ediyoruz diyor. Bence burası, işe tamamen ayık gitmek isteyen ve ofis masasında kahvesini eksik etmeyenler için ilerleyen günlerde vazgeçilmez bir durak olacak. Benim bir sonraki kahvem hazır, 1 top vanilyalı L’era Fresca dondurma üzerine double espresso ile hazırlanan Affogato. Eve giderken de haftasonu gözümün kaldığı Granola’sından ve yulaflı kurabiyesinden almayı planlıyorum. Bakalım sizin Petra’daki favoriniz ne olacak?
Petra Roasting Co. Adres: Kanyon Alışveriş Merkezi Giriş Katı Levent / İstanbul
#onecoffeeshopineveryweek
Mükemmel bir seri bu, keyifle takip ediyorum! Çok teşekkürler! 🙂
Çok teşekkür ederim, çok sevindim 🙂 Ben de keyifle yazıyorum. Bu arada, The Magger'ın da bu keşif hızımda büyük etkisi var, söylemeden geçmeyeyim 🙂