Pink Martini İstanbul'da: Renklerin İçinde
“Sympathique”, “Hang on Little Tomato”, “Hey Eugene!”, “Splendor in the Grass”, “Joy to the World”, “1969”, “A Retrospective”, “Get Happy”, “Dream A Little Dream” “Je Dis Oui” albümleriyle altın ve platin plak kazanan, Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip olan Pink Martini 30. Yıl Turnesi kapsamında Pasion Turca organizasyonu ile 21 Temmuz’da Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda Türkiye’deki hayranları ile buluşmaya hazırlanıyor. Bu vesileyle Pink Martini dinlemeniz için bazı sebepleri sıralamak istedim.
Pink Martini, 1994 yılında piyanist Thomas Lauderdale tarafından Portland, Oregon’da kurulan bir müzik grubu. Grup, birçok müzik tarzını bir araya getirerek Latin müziği, caz, klasik müzik, pop ve dünya müziği türünde eserleriyle geniş yelpazede bir müzik zevki sunuyor. Kendilerini “Dünyanın değişik köşelerinden melodileri ve ritimleri bir araya getirerek modern bir formda sunan müzik arkeologları” olarak tarif eden topluluğun şarkıları, La Casa De Papel’den Desperate Houseviwes’a kadar birçok dizi ve filmde de yer buldu. Pink Martini, kurucusu ve piyanisti Thomas Lauderdalei, grubun ana vokalisti aynı zamanda şarkı yazarı China Forbes, ve zaman zaman China Forbes’un yerine geçen vokalisti Storm Large isimlerinin yanında keman, trompet, trombon, gitar, bas, davul ve perküsyon çalan müzisyenlerden oluşuyor.
Farklı Dillerde Söyledikleri Şarkılar
Farklı dillerde söyledikleri şarkılarla müziğin evrensel dilini dinleyicilerine ulaştırmayı hedefleyen Pink Martini’nin şarkılarındaki dilsel çeşitlilik grubun en önemli özelliklerinden biri. 20’nin üzerinde farklı dilde şarkılar söyleyen Pink Martini, albümlerinde “Üsküdar’a Gider İken” ve “Aşkım Bahardı” şarkılarına da yer vermişti.
Müzikal Çeşitliliğin Yansımaları
Pink Marti’nin müziğinde birçok farklı türden etkiler ve yansımalar görünüyor. Doğaçlama ve enstrümantal zenginlik caz müziğin etkisini (“Let’s Never Stop Falling in Love”), samba ve balero gibi Latin müzik türleri ritim yapılarında (“Amado Mio”, “Una Notte a Napoli” şarkılarında olduğu gibi), orkestral düzenlemelerse klasik müzik etkisini, geniş kitlelere hitap eden yapısıyla pop müziğin etkisini (“Hey Eugene!”) belirgin bir şekilde hissettiriyor. Aynı zamanda Fransız şansonlarının duygusal ve melodik tarzı, Pink Martini’nin bazı şarkılarında görülüyor. Bunun yanında farklı kültürlerden gelen melodilerin ritmik yapısından beslenerek kullandıkları zengin armonik yapı müzikal bir mozaik yaratıyor.
Canlı Performanslarının Enerjisi
Pink Martini, dünya genelinde sayısız konser verdi. Canlı performansları, izleyicilere unutulmaz bir müzik deneyimi sunuyor. Grubun enerjik sahne performansları ve geniş repertuarı, dinleyicileri her zaman etkiliyor. Nostaljik hissin modern melodilerle buluştuğu konserlerinde Pink Martini, her zaman yoğun ilgi gördü. Hikâye anlatımı, yaratıcı aranjmanlar, birden fazla dilde olan şarkılardan oluşan repertuar, misafir sanatçılar, grubun enerjik yapısı ve izleyicilerle kurdukları iletişimle konserlerinde her zaman güzel bir akşam vaat ettiler.
Bir Pink Martini Konseri Deneyimi
Bir Pink Martini konseri akşamında birden fazla duygu yaşamamız, hisler arasında sürüklenmemiz mümkün. Pink Martini konserlerinde; dinamik performasnların getirdiği coşku, tanıdık melodilerin sürüklediği nostalji, romantik şarkıların götürdüğü duygusallık, farklı dillerde oluşan repertuarla diyarlar arası gezinti ve keşfetme, izleyici ile kurdukları iletişim dolayısıyla birliktelik, grubun neşesiyle birlikte mutluluk hali gibi çok yönlü bir his yolculuğu bizi bekliyor.
Samurayların aşk şarkılarından 1930’ların Küba müziğine, Fransız şansonlarından Brezilya sokak şarkılarına kadar dinlemesi en keyifli şarkıları seslendiren Pink Martini, China Forbes’un sıcak vokali ve Storm Large’ın konuk sanatçı olarak yer alacağı muhteşem bir konser ile Karnaval‘ın medya sponsorluğunda 21 Temmuz’da Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda hayranlarıyla buluşacak.
Kapak Fotoğrafı: Pasion Turca
İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Müzik Dünyasının Günceli
İlk yorumu siz yazın!