Pizzeria Il Pellicano: Moda'da Bir Napolili
Dünyada sahip olduğu üne, doğduğu coğrafyada sahip olamayan yegane yiyeceklerden biri olsa gerek pizza. Dünyanın neresine giderseniz gidin hayat kurtaran yemeklerden biri o. Bazen en şık restoranların baş tacı, bazense en keyifli ayaküstü atıştırmalıkların olmazsa olmazı. Moda’daki Pizzeria Il Pellicano da İstanbul’daki en iyi pizza restoranlarından biri.
İtalyanlar der ki; bir pizzacının iyi olup olmadığını anlamanın en iyi yolu en klasiğinden bir Margherita pizza söylemek. Peki pizza Margherita’nın adının nereden geldiğini hiç düşündünüz mü? Pizza Margherita’nın, adını Kral II. Vittorio Emmanuelle’nin karısı Kraliçe Margherita’dan aldığı söyleniyor. Rivayete göre; düzenlenen bir pizza yarışmasında kraliçe tadına bile bakmadan üzerinde mozarella peyniri, domates ve fesleğen olan pizzayı birinci seçiyor çünkü o pizzanın üzerindeki renkler, aynı zamanda İtalyan bayrağının renkleri…
Günümüzdeki haliyle bilinen ilk pizzanın Napoli’de yapıldığı söyleniyor. Hatta dünyanın ilk pizzacısı olan Brandi’s hala Napoli’de hizmet veriyor. Siz de kenarları pofidik, hamuru incecik, aklınızı başınızdan alacak bir pizzaya hayır diyemeyenlerdenseniz İstanbul’un Napolili Şefi Salvatore’nin Moda’daki pizzacısı Pizzeria Il Pellicano‘ya gitmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Pizza deyip geçmeyin! Hamurunu tam tadında hazırlamak, üzerini birbiriyle uyumlu malzemelerle süslemek ve en önemlisi tam kararında pişirmek pek de kolay değil. 24 saatlik mayalanma sürecinin ardından taş fırınında pişirilen Pizzeria Pellicano’nun ince hamurlu bol malzemeli pizzaları bence İstanbul’un en iyilerinden biri.
Her ne kadar şef Napolili olsa da Pellicano’nun pizzaları biraz Türkleştirilmiş diyebilirim. Hamuru klasik Napoli usulü pizzalar kadar pofidik değil. Böylesi benim için daha güzel ama siz mutlaka çok pofidik olsun derseniz şeften rica edebilirsiniz; sizi kırmayacağına eminim.
Bence Il Pellicano’nun pizzalarının hamuru o kadar lezzetli ki üzerindeki malzeme ne olursa olsun insanın yedikçe yiyesi geliyor. Ama yine de birkaç öneri verecek olusam; benim gibi acılı şarküteri ürünlerini seviyorsanız tercihinizi “Diavola“dan yana kullanın derim. Klasik lezzetlerden vazgeçemeyenlerdenseniz de “Marinada” ya da “Bufalina” güzel birer alternatif olacaktır. Ya da ben önce bir Pizzeria Il Pellicano’yu test edeyim derseniz de en güzelinden bir “Margherita” sipariş verebilirisiniz. Bu muhteşem pizzaya elbette tatlı bir son yakışır diyorsanız da Pizzeria Il Pellicano’nun İtalyan usulü tramisu’sunu asla es geçmeyin derim.
Yapılan bir araştırmaya göre cumartesi akşamları en çok pizza yenen günmüş. Siz de pizzanın karşı konulmaz bir lezzet olduğunu düşünenlerdenseniz bir cumartesi akşamı yolunuzu Pizzeria Il Pellicano’ya düşürmelisiniz.
Kapak fotoğrafı: Instagram / @ilpellicano
İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den İstanbul En İyi Pizza Mekanları
İlk yorumu siz yazın!