Hayatta bazen tıkandığımız anlar olur. İşte böyle zamanlarda bize adım atmak, ideallerimize tekrardan sarılmak için yol gösteren motivasyon kaynakları, rol modeller gerekir. Bugün size küçücük yaşına rağmen destan yazan, elinde olmayan imkanlardan şikayet etmeyip imkan yaratmak için uğraş veren Malavath Poorna’dan bahsetmek istiyorum. Poorna’nın hikayesi coğrafyamızdan çok uzaklarda Hindistan’da başlar, 2017’de de yönetmen ve aynı zamanda filmde başrol oyuncusu olan Rahul Bose tarafından sinemaya aktarılmıştır. Karşınızda Poorna filmi vefilmden çıkarıp hayatımıza uygulayabileceğimiz dersler…

Hint sinemasını ya da kültürünü sever misiniz? Hint sinemasına çok aşina olmayan biri olaraktan Poorna benim izlediğim ilk Hindistan yapımı filmdi. Gerçek hayattan derlenmiş bir biyografi film olmasının yanında daha önce neden izlemedim ki dediğim filmler kategorisinde yer aldı. Öyle ki sizin de bu fikri edineceğinizi şimdiden garanti edebilirim.

Poorna: Etkileyici Bir Biyografik Hikaye

(Editör Notu: Yazının devamında filme ilişkin ayrıntılara değinileceğinden spoiler hassasiyetiniz var ise dilerseniz bu yazıya filmi izledikten sonra dönebilirsiniz.) Filmin konusuna gelirsek Malavath Purna, 10 Haziran 2000’de Hindistan’ın Telangana köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gözlerini açar. Film Poorna’nın kuzeni Priya’nın kendisine “Büyüyünce ne olacaksın ve hayalin ne?” diye sorması ile başlıyor. Çocukken hayal kabiliyetlerimizin ne kadar geniş olduğunu da göstermeden durmuyor. Hindistan’da ailelerin ekonomik durumlarının iyi olmaması sebebi ile kız çocuklarını erken yaşta evlendirme geleneği vardır. Poorna’nın kuzeni Priya’da evlenmemek için evden kaçıp sosyal hayır okullarında okumak istediğini söyler. Çünkü okulda hem yatılı kalma imkanı bulunacak hem de güzel güzel yemekler yiyebilecekler. Kuzenler karar alırlar. Sabah ailelerinin haberleri olmadan kaçacaklardır lakin sabah olduğunda Priya babasına yakalanır ve hem dayak yer hem de evlendirilir.

Olay üzerine Poorna bu okula gönderilir ancak Poorna okula gidince bu okulun Priya’nın dediği gibi güzel bir yer olmadığını hatta yemeklerinin de güzel olmadığını fark eder ve okuldan kaçmak ister. Okuldan kaçarken yolda IPS subayı RS Praveen Kumar’la karşılaşır ve bu karşılaşma hayatının dönüm noktası olur.

Praveen Kumar, Poorna’yı okulda kalması için ikna eder. Okul ara dönem tatiline girer ve Poorna bilir ki eğer eve giderse evlendirilecek, bir daha da okula gönderilmeyecektir. O sıra okulda düzenlenen bir kaya tırmanma kampına katılır eve gitmekten kendini kurtarır. Bu tırmanma kampında tırmanma koçu Sekhar Babu (Gyanendra Tripathi) ile tanışır ve yapılan tırmanışlar sonucunda Praveen Kumar çocuklardaki potansiyeli görür. Daha iyi yerlere geleceklerine olan inancı ile onları eğitim kampına alır. Eğitim kampında çocukların daha da motive olmalarını sağlamak için 1975 yılında Everest’e tırmanan Japon kadın dağcı Junko Tabei’nin hikayesini anlatır ve çocuklar bundan çok etkilenir. Burada bir ekleme yapmak istiyorum; Google bize 2019 da kadın dağcıyı unutturmamış ve bir Doodle paylaşmıştı

Ardından Praveen Kumar çocukların içindeki bu dağcılık kabiliyetlerini bir tık daha yükseltmek isteyip çocuklarında Everest’e tırmanabileceklerini düşünerek ülkenin ileri gelenlerinden izinler almaya çalışır. Ancak düşünsenize 13 yaşında biri Everest’e çıkmak istiyor siz olsanız izin verir miydiniz? Derken izinler güçlükle de olsa tamamlanır ve 25 Mayıs 2014’te Everest macerası başlar. Küçücük bir çocuk bu yolda hedefine ulaşabilecek mi? Daha fazla spoiler içermemesi için kalanından bahsetmeyeceğim.

Filmin ve Poorna’nın Hikayesinin Bizlere Öğrettikleri

Her film aslında bizlerin yaşama bakışını değiştiren, bizi cesaretlendiren, gerçek hayatta tanıma imkanımız olmayan insanların hikayeleri ve deneyimleri üzerinden beslenmemizi sağlayan bir nitelik taşıyor aslında. Ben de bu filmin bizlere hatırlattığı önemli dersleri kısaca listelemek istedim.

1-Hayatta vereceğiniz kararlar sizin kararlarınız ve sizi etkileyecek, kararlarınızda bağımsız olun.

2-Potansiyelinizin farkına varın , şikayet etmeyin , zorluklar karşısında çözümler üretin, çözüm üreten olun.

3-Birileri size yapamayacağınızı söylese de siz asla pes etmeyin.

4-Herkesin kendisine yol gösterecek bir mentora ihtiyacı vardır.

5-Gelecek için çalışırken geleceğin aslında içinde bulunduğunuz an olduğunu bilin, yarın ne olacağını bilmediğinizi anımsayarak erteleme alışkanlığınızı yenin.

6-Fakirlik ve coğrafyayı kader olarak görmeyin, destek verildiğinde ne kara kömürlerden ne elmasların çıktığını sizde göreceksiniz.

Bu çıkarımları arttırmanız mümkün olacaktı. Film yer yer sizi güldürürken yer yer de imkansızlıkların ne kadar kötü olduğunu, çocuk evliliklerin hala devam ettiğini tokat gibi suratınıza vuruyor. Dediğim gibi, eğer bir karar verme sürecindeyseniz, işin içinden çıkamıyorsanız, kendinizi şanssız hissediyorsanız bence mutlaka izlemeniz gereken, harika bir film. Bu arada Malavath Purna’nın bir de TEDx konuşması var onu da dinlemenizi şiddetle öneririm. Şimdiden iyi seyirler 🙂

Kapak Fotoğrafı: imdb.com

İlginizi çekebilir: Gülhan Öztürk’ten The First Grader