Porto Gezi Rehberi: Hem Ruhu Hem Karnı Doyuran Şehir
Avrupa kıtasının en batı ucuna… İnsanı ve havasıyla sıcak Portekiz’in en kalabalık ikinci şehri Porto’ya doğru bir yolculuk. Haziran ayı içerisinde ziyaret ettiğim bu şehir beni cıvıl cıvıl sokakları ve uzun zamandır göremediğim, sevdiğim insanlarıyla karşılıyor.
Önceden şehri araştırmadığım ve kendimi bilen insanların rehberliğine bıraktığım bir gezi oluyor. Keşfetmeye, yeni tatlar denemeye, yeni müzikler duymaya ve Portekiz’in çılgın insanları ile dans etmeye hazırım. Buraya gelmeden önce duyduğum bazı şeyler vardı: okyanusta sörf yapılıyor, nata diye bir tatlıları çok ünlü, bir yemekleri var ana maddesi ekmek ama her nasılsa çok lezzetli, bildiğim şaraplardan farklı şeyler içiliyor. Bir de duymadığım ve seyahatim boyunca denk geldiğim güzellikler vardı: herkesin birbirine çekiçle vurduğu, müziklerle sokaklarda dans ettikleri bir festival. Ama buraya sonra geleceğim.
Porto Gezi Rehberi
Jardim do Morro Konum
Şehre vardığım saat dolayısıyla ilk günümde detaylı bir geziden ziyade, yorgunluk atabileceğim keyifli bir noktaya götürülüyorum. Jardim do Morro, gün batımını keyifli bir Porto şarabı ile izleyebileceğiniz bir bahçe. Çimlerin üzerine uzanmış sohbet eden insanlar, gitarını alıp şarkı söyleyen gençler… Şehri tanımaya başlamak için doğru bir seçim.
Luís I Bridge Konum
Çift katlı metal köprü, Porto görselleri şeklinde yaptığınız birçok aramada karşınıza çıkan şehrin ikonik noktası. Taşıma araçları dışında yayaların yürüyerek köprüyü geçebiliyor olması şehir turunu güzelleştiren bir detay.
Sé do Porto Konum
Porto Katedrali olarak da bilinen bu yapı, çevresini de dahil ederek şehrin en eski yerleri olarak biliniyor. Sadece eski değil, aynı zamanda da yüksek bir nokta, ki inşası sırasında tüm şehri görme imkanı sağlaması amaçlanmış.
Riberia Meydanı Konum
Porto’nun turistik mekanlarının başında gelen Riberia Meydanı, nehrin kıyısına konumlandırılmış, şehrin en eski noktalarından biri. 1996 yılında Unesco koruması altına alınan meydan; kafe, restoran ve mağazaları ile günün her saatinde kalabalık olabiliyor.
Liberdade Square Konum
Özgürlük Caddesi olarak bilinen bu yer; lüks alışveriş mağazalarına, kahve içebileceğiniz kafelere ve etkileyici binalara ev sahipliği yapıyor. Caddenin ortasında yer alan anıt, I. Dünya Savaşı zamanında hayatını kaybedenlerin anısına inşa edilmiş.
Sao Bento Tren İstasyonu Konum
Seyahat etmeyecek olanların da mutlaka uğrayıp fotoğraf çekmek isteyeceği güzellikte motiflere sahip bir istasyon. Mavi renginin hakimiyeti altında olan bu yer aslında kilise olarak inşa edilmiş ancak daha sonradan istasyona çevrilmiş.
Porto’da Yeme İçme
Yemek yemek için yaşayan biri olarak burada denediğim ve beni gerçekten etkileyen üç şeyi yazıyorum.
- Francesinha
- Pastel de Nata
- Porto Şarabı
Francesinha için Cafe Santiago adında bir restorana gidiyoruz. Talep çok, beklemek gerek. Karbonhidrat bombası olan bu yemeği yemek için sabırsızlanıyorum ki sıra bize geliyor ve içerdeyiz. İki dilim ekmek arası biftek, jambon, sosis, yumurta ve peynir. Üzerine inanılmaz lezzetli bir sos ve tabii ki yan ürün olarak patates kızartması. Bitmesin diye küçük küçük yemek lazım oluyor, ben de öyle yapıyorum.
Ve sırada Pastel de Nata, dışı milföy içi muhallebi ve üstü tarçın, yanında iyi demlenmiş bir kahve. Tanesi 1- 1.5 Euro olan bu minik tatlılardan sınırlarımı zorlayabilecek kadar çok yiyebilirim. Ama kendimi ikna edip her gün yeme sözü veriyorum ve o günlük duruyorum.
Son olarak Portekiz’in ünlü şarabını daha yakından tanımak için mahzen turu alıyoruz. Rehber eşliğinde farklı çeşitleri tanımak, hikayelerini dinlemek ve en sonunda tadım yapmak Porto’ya gelindiğinde kesinlikle deneyimlenmesi gereken bir detay. Bizim bu tur için tercihimiz 12 Euro verdiğimiz Ferreira’dan yana oluyor. Zevkler ve renkler tartışılmaz ancak benim çok beğenip bahsetmek istediğim bir tür var ki Tawny Port. Karamelize aroması oldukça yoğun, tatlı bir şarap olan Tawny, esmer ve aynı zamanda soluk bir renge sahip. Serin içilmesi önerilen bu şarap türünün 12-16 derecelerde tüketimi öneriliyor. Yoğun tatlı aroması sebebi ile küflü veya tütsülenmiş peynirler ile güzel bir lezzet uyumu yakalayabiliyor.
São João do Porto Festivali
Her yıl 23 Haziran gecesi gerçekleşen São João do Porto festivaline benim de katılacağımı bir gün önce öğreniyorum. Spontane denk gelmeyi başardığım en güzel festival desem yeridir. Günün erken saatlerinde sokaklarda çalan müzikler, dans eden insanlar ve tüm sokakları rengarenk boyayan süslemeler. Şu ana kadar her şey bildiğim festivallere benziyor. Derken caddelerde elinde oyuncak çekiçler olan insanlara denk geliyoruz. Ve sayıları gittikçe çoğalıyor. Anlam veremediğim anların bir tanesinde tanımadığım biri gelip oyuncak çekiçle bana ve arkadaşlarıma vuruyor. Daha sonra öğreniyorum ki plastik çekiç, festival anlarını tanıdığınız veya tanımadığınız herkesle paylaşabilmeniz için bir sembol.
Havanın kararması ile beraber herkes yüksek noktalara toplanarak inanılmaz büyük bir havai fişek gösterisini izlemeye hazırlanıyor. Dakikalarca süren bu gösteri “iyi ki tam şu anda buradayım” dedirten ölümsüz bir deneyim oluyor.
Ve her güzel şey gibi bunun da sonu geliyor, bugünlerde çevremizi saran salgın günleri sonrasında tekrar buluşmak üzere Porto…
Kapak Fotoğrafı: Damla Sekman
İlginizi çekebilir: Bülent Tunga Yılmaz’dan Porto’nun En İyi 10 Mekanı
İlk yorumu siz yazın!