Prag’ın Çizgisi: Wings’lenin, Gerçeküstü Bir Şehre Uçuyoruz!
Sihirli bir portaldan geçme şansınız olsaydı nereye gitmek isterdiniz? Biz, hem mistik hem de görkemli bir yere gitmek isterdik. Fakat bunun için sihirli bir portala ihtiyacımız yok. Çünkü adımımızı attığımız an Gotik mimari ile Rönesans’ı harmanlayarak bizi zaman yolculuğundaymışız gibi hissettiren yeri biliyoruz. O zaman Wings’in dünyayı keşfetmek isteyenlere sağladıkları ayrıcalıklardan aldığımız ilham ile sizi, alışık olduğumuz film sahnelerinin biraz daha dışında kalan bir şehre götürelim. Hayır, bu şehirde bir sabah uyandığınızda böceğe dönüşmeyeceksiniz. Fakat “dans eden” binayı gördüğünüzde ve her saat başında dünyanın en eski astronomik saatinin “On İki Havariler” geçidini izlediğinizde neden Franz Kafka’nın “Prag, asla gitmene izin vermez.” dediğini anlayacağınıza eminiz. Wings’lenin, gerçek olamayacak kadar ilham verici bir şehre uçuyoruz!
Prag 101
Bize göre Prag, dünyanın en ilham verici şehirlerinden. Başka birinin daha fikrini almak isterseniz Mick Jagger’a ya da Albert Einstein’a da kulak verebilirsiniz. Sonuçta bir yandan opera, bale gibi klasik sanat dünyasının disiplinini şekillendiren diğer yandan ise avangart stili ile bu kuralları yıkıp geçen sanatçıların şehrinden bahsediyoruz. Buradaki dar sokaklarda yürürken Gotik evrenlerin gizemine de Rönesans’ın görkemli aydınlığına da şahit olabilirsiniz. Ayrıca Prag, neredeyse bütün gezginlerin “Görülmesi Gereken Şehirler” listesinde başta geliyor. Şehrin avangart ruhundan aldığımız ilham ile bizim önerimiz Prag’a spontane bir şekilde bir hafta sonu gelmeniz. Sonuçta seyahat rehberiniz hazır, siz yalnızca Wings’in ayrıcalıkları ile şehrin tadını çıkarabilirsiniz.
Prag seyahatinizi planlamadan önce hatırlatalım: Wings ile tüm otellerde %10’a varan indirim ayrıcalığından yararlanabilirsiniz.
Nerede Konaklayalım?
Prag ziyareti için hazır olanlara minik bir harita çizmek istiyoruz. Bir zaman yolculuğuna çıkacağınıza emin olduğumuz Prag’da turistik bölgelere bir yürüyüş mesafesinde olmak ve Orta Çağ’ın kalbinde kalmak isterseniz Staré Město veya Malá Strana’yı tercih edebilirsiniz. Prag, “Avrupa’nın En İyi Gece Hayatı’na Sahip Şehirler” listesinin başında geliyor. Bu noktada şehrin gece hayatına karışmak isterseniz Žižkov tam size göre. Son olarak hem turistik hem de lokal bir deneyim yaşamak isteyenleri Nové Město’ya alalım. Evet, Vlado Milunić’in meşhur “Dancing House” binası da burada.
Görülmesi Gereken Yerler
Prag Kalesi
Büyük ihtimalle Prag’ın fotoğraflarına baktığınızda karşınıza ilk çıkacak yer: Prag Kalesi. Dünyanın en büyük antik kalesi olan Prag Kalesi, ayrıca Guinness Rekorlar Kitabı’nda yer alıyor. Yazının başında da bahsettiğimiz gibi Prag; birbirinden çok farklı sanat akımlarının ve hikâyelerinin buluştuğu bir nokta. Bunun en önemli sebebi ise tarihi boyunca bambaşka uygarlıklara ev sahipliği yapmış olmasından kaynaklanıyor. Tam da bu noktada şehrin geçmişini anlayabilmek için Prag Kalesi önem taşıyor. Çünkü geçmişi 9. yüzyıla kadar uzanan bu kale, tarihi boyunca Bohemya ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu krallarını ve Çekoslovakya devlet başkanlarını ağırlamış. Bugün ise karşımıza Çekya Devlet Başkanlığı Sarayı olarak çıkıyor.
Charles Köprüsü
Şimdi sizi, şehrin hem en romantik hem de en gizemli noktalarından biri ile tanıştırmak istiyoruz: Charles Köprüsü. Öncelikle Prag’a geldiğinizde “Avrupa’nın, dünyanın en’i” gibi sıfatları sıklıkla duyacağınızı söylemeliyiz. Çünkü Prag Kalesi, dünyanın en büyük antik kalesi; Charles Köprüsü ise Avrupa’nın en eski taş köprüsü olarak biliniyor. 1357 ile 1400 yılları arasında inşası tamamlanan köprü, zamanında Doğu ve Batı Avrupa’yı birleştirerek kritik bir rol oynuyordu. Bugün ise turistlerin heyecanla geldiği bir destinasyon. Çünkü Aziz John Nepomuk’un heykelinin altında yer alan bronz statüdeki köpeğin, onu sevenlere şans getirdiğine inanılıyor.
Staré Město
Bir Franz Kafka, bir David Černý kolay yetişmiyor. Edebiyatın, sanatın dinamiklerini değiştiren Çekli sanatçıları anlamak için ülkenin geçmişine bakmamız gerekiyor. İşte tam da bu noktada Prag’ın Eski Kent Meydanı muhteşem bir seçenek. Dünyanın en eski astronomik saati olarak bilinen Prag Astronomik Saati’ne saat başında mutlaka uğrayarak “On İki Havariler Geçidi’ni” izlemelisiniz. Ardından freskleri ve sunakları ile bütün sanat tarihçilerini kendisine hayran bırakan Tyn Kilisesi’nde Gotik esintileri takip edebilirsiniz. Ayrıca Prag’ın tarihinde daha uzun bir yolculuğa çıkmak isterseniz Kilian Ignaz Dientzenhofer’in imzasını taşıyan ve belirli dönemlerde konserler düzenleyen Aziz Nikolas Kilisesi’ne, Rokoko mimarisinin önemli bir örneği olan Kinsky Sarayı’na, Osvald Polívka tarafından tasarlanan ve günümüzde şehrin kültür hayatına yön veren Art Nouveau Sarayı’na göz atabilirsiniz.
DOX Çağdaş Sanat Merkezi
Bugüne kadar gittiğiniz en ilginç sergi veya müze hangisiydi, hatırlıyor musunuz? Büyük ihtimalle DOX Çağdaş Sanat Merkezi’ni gezdikten sonra cevabınız değişecek. Martin Rajniš, Petr Hajek gibi farklı Çek mimarların izlerini taşıyan DOX Çağdaş Sanat Merkezi, dünyanın en dikkat çeken müzeleri arasında yerini alıyor. Prag’ın çağdaş sanat dinamiklerine yön veren müze, yerel ve uluslararası sanatçıların bir buluşma noktası olarak karşımıza çıkıyor. Çağdaş sanat, mimari ve tasarım üzerine farklı sergiler düzenleyen DOX, atölyelere, film gösterimlerine ve farklı yaratıcı etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
Ulusal Tiyatro
Çek kimliğinin önemli bir parçası olarak kabul edilen ve performans sanatlarının gelişiminde önemli bir rol oynayan Ulusal Tiyatro’yu mutlaka ziyaret etmenizi hatta mümkünse bir gösteriye katılmanızı öneriyoruz. Opera, drama ve bale performanslarının gerçekleştiği Ulusal Tiyatro’nun sahnesi, bize tam olarak görkemi yüksek tarihi filmlerin sahnelerini hatırlatıyor. Neo-Rönesans bir mimariye sahip olan binanın geçmişi 1863 yılına uzanıyor. Programa buradan ulaşabilirsiniz.
Ayrıca;
Tabii ki listemiz burada bitmedi! Prag deneyimini bir adım öteye taşımak isteyenler için ilk olarak minik bir zaman yolculuğu öneriyoruz. Vintage bir tramvay olarak karşımıza çıkan Tram42’ye atlayıp Prag’ın Gotik mimari örnekleri arasında gezebilir, en beğendiğiniz durakta inip daha sonra tramvaya başka bir duraktan yeniden binebilirsiniz. Ayrıca 12. yüzyıldan beri bira üreten Strahov Monastery Brewery, Prag Kalesi’nden yalnızca 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Son olarak ise David Černý’nin kuralları yıkan heykellerini Palac Lucerna’da görebilir; Prag Kütüphanesi’nin girişinde Matej Kren’in çok konuşulan yerleştirmesini ziyaret edebilirsiniz.
Prag’da Ne Yenir?
Tarihi boyunca farklı kültürlerden etkilenen Prag’da öncelikle Almanya, Avusturya ve Macaristan’ın etkilerini görmeye hazır olmalısınız. Her ne kadar Kuzey’de yer aldığı için et ağırlıklı bir mutfak düzenleri olsa da biz bitkisel ağırlıklı lezzetleri de araştırdık ve Prag’ın geleneksel duraklarından popüler modern restoranlarına kadar nefis bir yolculuğa çıktık.
Üstelik Prag’ın nefis lezzetlerini Wings ile tüm restoranlarda %15’e varan indirim ayrıcalığıyla deneyimleyebilirsiniz!
Kafeler
Prag’ın dar sokaklarında bol bol geçmiş ile karşılaşıyoruz. Tam da bu noktada kafe listemize tarihteki sevdiğimiz sanatçıların, bilim insanlarının ve yazarların favori destinasyonları ile başlamak istedik. Besteci Antonín Dvořák ve yönetmen Miloš Forman’ın favorisi Café Slavia’da kafenin adını taşıyan Slavia Sundae yiyebilir, Albert Einstein’ın müdavimi olduğu Café Louvre’da mini tatlıları deneyebilir, Franz Kafka’nın birçok not aldığı Café Imperial’da beyaz çikolata ile hazırlanan Made in Czech’i tadabilir ve André Breton gibi sanatçıların zamanında uğrak noktası olan Hotel Paříž’in kafesinde tatlı ve şarabı eşleştiren menü ile Prag’ın geleneksel kafe kültürüne dahil olabilirsiniz.
Geçmişten bugüne gelecek olursak sağlıklı atıştırmalıklar, leziz tatlılar ve nitelikli kahveler ile kahvaltı ve brunch’larınız için muhteşem kafeler bulunuyor! Gelin, listeye yakından bakalım. Şehrin tarihi ruhunu çağdaş bir dokunuş ile birleştirerek nitelikli kahveler sunan ve sağlıklı bowlları ile keyifli bir brunch yapabileceğiniz Cafe Letka, Old Town’u gezerken nitelikli kahveler ve minik atıştırmalıklar ile hızlı bir mola vermek isterseniz The Miners, hafif tatlıları ve nitelikli kahveleri ile Version Coffee bizim önerilerimiz arasında bulunuyor.
Geleneksel Duraklar
Gittiğimiz bölgelerin otantik yemeklerini geleneksel destinasyonlarda yemeye bayılıyoruz! Her bölgenin yemek geleneği daha farklı oluyor. Prag’da ise öğle yemeği diğer öğünlere göre çok daha fazla önemseniyor. Bu noktada ziyaretiniz boyunca geleneksel destinasyonlara öğlen uğrayıp akşamları şeflerin restoranlarına gidebilirsiniz. Geleneksel lezzetler için önerilerimiz arasında; şehrin turistik bir noktası olan ve Prag’ın ilk en büyük restoranı olarak geçen Lokal’de geleneksel mantılar ve geleneksel et yemeği olan Svíčková, Nase Maso’da Prag’ın geleneksel sosislerini turşular ile yiyebileceğiniz sandviçler, U Basenthu’da Prag’ın en geleneksel tariflerinden biri olan fırınlanmış ördek, Kuchyň’de geleneksel olarak haşlanmış patates, hardal ve dereotu ile servis edilen Koprovka, 1499’da açılan Pivovar U Fleků’nın bahçesinde marine edilen et yemeği olarak karşımıza çıkan Svíčková yer alıyor.
Modern Duraklar
Şimdi sırada Prag’ın geleneksel lezzetlere modern dokunuşlar getirdiği restoranları bulunuyor. Prag ziyaretiniz boyunca mutlaka denemenizi önerdiklerimiz arasında; Michelin yıldızlı La Degustation Bohême Bourgeoise’de Prag’ın geleneksel sebzelerinden biri olan ve bizde “Alabaş” olarak bilinen fırınlanmış Kohlrabi, şehrin en çok konuşulan restoranlarından biri olan Next Door by Imperial’da karamalize edilen beyaz lahana ile ördekli gnocchi, hayvansal kaynaklı ürünlerde sıfır atık felsefesi ile yola çıkan Kantýna’da şinitzel veya geleneksel sosisler, geleneksel lezzetleri tapas olarak sunan Špejle’de chlebíček yani Prag usulü ekmek üstleri, İskandinav esintilerini Çek mutfağı ile harmanlayarak Michelin müfettişlerinin radarına giren Field’da mevsimsel değişen tadım menüsü; Michelin Bib Gourmand’ın fermente gibi geleneksel teknikleri kullanmasından ötürü övgüler ile bahsettiği Eska’da ikonikleşmiş “ash potato”, yeniden bir Bib Gourmand önerisi olan The Eatery’de fırınlanmış pancar ve taze baharatlar ile servis edilen keçi peyniri, atıksız mutfağı ile öne çıkan Alma’da fırınlanmış et, geleneksel lezzetleri bitkisel olarak hazırlayan Estrella’da kök sebzeler ile hazırlanan svíčková’yı mutlaka denemelisiniz.
Prag’ı Wingsli olmanın tüm ayrıcalıklarıyla tam zamanında deneyimlemek isterseniz buraya tıklayın. Görüşmek üzere!
Kapak Fotoğrafı: Martin Krchnacek – unsplash.com
İlk yorumu siz yazın!