Rembetiko: Türk-Yunan Ortak Yapımı Müzik
Geçenlerde Agos gazetesinde bir başlığa denk geldim: “Anadolu’dan Yunanistan’a sürgün edilen ilk mülteci!” diye bahsediyordu. İsmi Rembetiko! Kimdir, nedir bu Rembetiko diye düşünürken farkına vardım ki kendisi Türk topraklarında ortaya çıkmış ve 1920’lerde Yunanistan’a sığınan Türklerle kendisini Yunanistan topraklarında bulmuş bir müzik türü ve yaşamını köklerinden pek de haberdar olmayan bir şekilde yine o topraklarda sürdürmeye devam ediyor. Aslında haberdar değil dediğime bakmayın, Rembetiko’nun Türk-Yunan müziği olduğunu tüm Yunanlar ve diğer herkes biliyor. Bilin bakalım kim hariç? Tabii ki de biz Türkler. Buyrun hazırsanız!
Yazıya “geçenlerde” diye başladığıma bakmayın, Agos’un haberi 2013 Kasım ayına ait. Ama benim Rembetiko müziği keşfetmem ve hakkında bilgi sahibi olmaya çalışmam ise 2023 Şubat ayına dayanıyor. Yunan bir arkadaşımla ortak kültürümüz ve benzerliklerimizden bahsederken konu bir şekilde müziğe geldi ve Rembetiko’dan konuşmaya başladık. Kulağa ilk başta fonetik olarak sanki bir çeşit Reggie müziği izlenimi verse de aslında hiç de öyle değil. Ben ilk dinlediğimde şunu fark ettim ki oldukça tanıdık melodilere sahip ve şunu hissedebiliyorsunuz: “Evet bu müzik tam anlamıyla bizden bir parça!”.
Rembetiko, Rembetika, Rebetiko şeklinde farklı şekillerde de telaffuz edilen bu Türk-Yunan müziği ilk olarak İstanbul ve İzmir’de ortaya çıkmış. Yurtlarından sürgün edilen ve kendilerini Yunanistan topraklarında bulan bu vatandaşlar, yaşadıkları korkuları, geçmişe duydukları özlemi, içlerinde taşıdıkları umudu ve umutsuzluğu Rembetika şarkılarında dile getirmişler. Yüzyıllar boyu vatan bildikleri topraklardan sürülerek Ege denizinin karşı kıyısına sürülen bu insanlar, yaşadıkları hiç de kolay olmayan tüm bu acıları Rembetiko yaşam tarzı ve müziği ile dışa vurmuşlar. Yaşam tarzı diyorum çünkü gördüğüm kadarıyla şunu derinden hissettiğimi söyleyebilirim ki Rembetiko aynı zamanda bir yaşam tarzı. Hristiyan oldukları için o günlerde Türkiye’de dışlanmışlar; yabancısı oldukları ve hiçbir fikirlerinin olmadığı yeni topraklara sürülmüşler. Ve orada da dışlanarak “yabancı, göçmen” olarak anılmış, kabul görememiş ve esrar, uyuşturucu gibi şeylere bulaşmış ve bir çeşit getto bir yaşam tarzı sürmüşler. Toplumdan dışlanan bu insanları ve acılarını temsil ediyor Rembetiko. Yaşadıkları boşlukta kalma hissini bir göçmen olarak bugün ben de empati yapıyor ve anlıyorum.
Tabii, Türkiye’de herkes Rembetiko’dan habersiz dersem elbette haksızlık etmiş olurum. Hatta çevrelerince oldukça tanınmış Rembetika sanatçıları da var ülkemizde. Agos gazetesi’nin bahsettiğim yazısında adı geçen Çiğdem Aslan adlı sanatçının “Mortissa” adında bir Rembetiko albümü var. Ayrıca varlığını yine Agos gazetesi sayesinde keşfettiğim Ayvalık’ta yaşayan bir Rembetiko topluluğu da var. Bu arada Youtube’da Rembetiko müziği ararken şunu fark ettim, birçok başlıkta “Greek Blues” diyordu, Amerika’daki Blues’un bir yaşam tarzını yansıtması gibi Rembetiko da Yunanistan’da bir yaşam tarzını yansıttığı için bir yaşam tarzı ve kültür olduğundan da bahsettim aslında. Sonuç olarak, felsefesi olan, güzel bi müzik türü olduğunu söylemek doğru olacaktır!
Dünyanın en güzel Rebetiko spotify listesini ve linkini hemen yukarıda paylaşıyorum sizlerle, umarım siz de dinlediğinizde beğenir ve benimle aynı hisleri yaşarsınız. Ayrıca MUBI’den ulaşabileceğiniz Yunanistan’da kült haline gelmiş olan Costas Ferris’e ait ‘Rembetiko’ adlı filmi izlemenizi de tavsiye ediyorum. Müzikal bir dram olma özelliği taşıyan bu film, İzmir’de doğup Atina’da ölen bir Rembetiko sanatçısının yaşadıklarını anlatıyor. Stin ygeiá sas!
Kapak Fotoğrafı: Rembetiko – IMDb
İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Müziğe Dair Filmler
Bu hikayeyi nasıl bilmiyormuşum! Rembetiko'yu bizlere anlattığın için çooook teşekkürler ❤️
Beğenmene sevindim Lisya! Bu müziği keşfetmek ve anlatmak benim için bir zevkti! Sevgilerimle.. ❤️️