Robot Çalışanlar: İşlerimiz Tehlike Altında Mı?
Hadi gelin biraz robot çalışanlardan bahsedelim. Konumuz; eğer robotlar teknik özelliklerini arttırırsa insanların elindeki işlere talip olabilirler mi ve bizim yaptığımız işleri robot çalışanlar yaparsa ilerde işsiz kalabilir miyiz?
Bu soruların gündemde çokça yer kapladığını siz de fark etmişsinizdir. Özellikle de; yapay zeka ve makine öğrenmesi kavramlarının gün geçtikçe hayatımızın içerisine dahil olması, bu tartışmanın daha sık gündeme gelmesinin en büyük sebepleri arasında. Robotları hayatımızın her alanında görmeye başlıyoruz ve artık eskisi gibi teneke yığınları değiller; insana ait olan özellikleri gerçekleştirebiliyorlar (konuşuyor, cevap veriyor, önerilerde bulunuyorlar…). Teknolojinin bu velinimetleri bizi bir yandan eğlendirip, heyecanlandırırken diğer yandan da acaba teknoloji ve özellikle robot çalışanlar bizim yerimizi alabilir mi diye düşündürmeden de bırakmıyor. Ki bu noktada atılan bir adımı sizlerle paylaştığımda endişeme hak verebileceğinizi düşünüyorum.
Bu Konuyu Neden Dile Getirmek İstedim?
Öncelikle çok öncesinden izlediğim sizin de izlemenizi şiddetle tavsiye edebileceğim bir film ve bugün okuduğum bir haber üzerine düşüncelerimi paylaşmak istedim. Gelin ikisine de detaylı olarak göz atalım.
Film I, Robot (Ben Robot – 2004)
Film aynı adı taşıyan bir romandan uyarlanmış olup 2004’te beyaz perdeye yansımış. Konusuna değinirsek; dev bir robot üretim şirketi olan USR’in tek bir amacı vardır; ürettikleri robotları her eve satabilmek ve robotların güvenilir olduklarını düşündürmek. Bunun ile ilgili de üç kural yasası koymuşlardır kendilerince ve bu da robotları güvenilir kılar. Tıpkı sosyal medya şirketlerinin günümüzde yaptıkları gibi, elinde telefonu olmayan, sosyal medyası olmayan kalmasın mantığı 🙂 Baş karakterimiz ise bu işten hiç hazzetmeyip robotsuz yaşamı savunan bir polis memurudur.
Gün gelir, bir gün bir robot yapması gerekenin dışına çıkar. USR firmasındaki profesörlerden Doktor Alfred Lanning’i (James Cromwell) şüpheli bir şekilde öldürür ve polis de bu olayın peşine düşer. İşte bu noktada güvenlik ihlal edildiği için insanların yerini almaları iyi mi kötü tartışması gündeme gelir, tıpkı bugün yapay zeka tartışması nezdinde konuşulduğu gibi. Bu ikilem adına bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olacak bu filmi kesinlikle izlemenizi öneririm, aşağıya da fragmanını bırakıyorum bir göz atın, daha fazla spoiler vermeyelim değil mi?
Haber: VTB Bank “Robot Fabrikası” Kuruyor
Rus bankası VTB Bank, yakın zamanda yaptığı bir açıklamada; 2022 yılına kadar 250 çalışanı üretim hattından çıkarma planları doğrultusunda bir robot fabrikası oluşturduklarını duyurdu. Bankanın amacı; belge işleme, veri girişi gibi basite indirgenebilecek işleri artık insanlara değil robotlara yaptırmak. Bu da demek oluyor ki o alanda çalışan ve geçimini sağlayan kişiler ne yazık ki işsiz kalacaklar ya da farklı alanlara yönelmeleri gerekecek.
Pandemi sürecinde aldıkları devlet desteklerinden yararlanıp robot teknolojisine yatırım yapan bankanın yöneticilerinden Vadim Kulik açıklamalarında: “Yeni robot programımız, süreçlerimizin hızlanmasına olanak sağlayacak. Ayrıca bu sayede verimsiz süreçleri belirleyecek, bunları iyileştirecek, maliyetleri optimize edecek ve operasyonel riskleri azaltacağız.” ifadelerini kullanıyor. Banka, yıl sonuna kadar optik karakter tanıma ve makine öğrenimi teknolojilerini kullanarak belgelerin okunması, anlaşılması ve işlenmesi gibi görevleri otomatikleştirerek 60 robot çalışanı faaliyete geçirmeyi amaçlıyor. Bu da şimdiden işsiz kalacak çalışanlar olduğu anlamına geliyor.
Sonuç Olarak
Teknoloji temelde hayatımızı kolaylaştırmak için üretilmiş bir araç. Bu aracın insanı merkezden men etme ya da farklı alanlara yönelmek zorunda bırakması, kimi durumlarda hoş karşılansa da kötü sonuçları da gündeme getirmeye devam edecek gibi görünüyor. Varsayın ki 40 yaşına geldiniz ve işinizi yapabilecek bir robot teknolojisi geliştirildi. Dolayısıyla sizi de işten çıkardılar. O yaştan sonra yapabileceklerinizin sınırlı olacağını tahmin edersiniz.
İşte tam da bu yüzden bu günden başlayarak kendimiz, kişisel gelişimimiz, teknoloji okuryazarlığımız ve teknoloji kullanımına ilişkin becerilerimiz üzerinde çalışmaya ağırlık vermemiz gerekiyor. Elbette çoğunlukla negatif senaryolar üzerinden yaklaştığımız bu teknolojik gelişmeler, esasen yeni meslekleri de beraberlerinde getiriyor. İşte bu yeniliklere adapte olabilme yetilerimiz geleceğimizi belirleyecek önemli etkenlerden. Elbette umarım kimse işinden olmadan hayatını dilediği gibi yaşar. Bu sırada hazırlıklı olabilmek adına bir önerim daha olacak ki o da gelişmelere açık olabilmek adına hayatlarımızı tıpkı şirketlerde uygulandığı gibi Agile (çevik) hale getirmek ve 40-50-60 yaşlarımız için nasıl bir yaşam istediğimizi aklımızdan çıkarmamak.
Kapak Fotoğrafı: unsplash.com/@brett_jordan
İlginizi çekebilir: Esra Sarihan’dan Kasiyersiz Market Deneyimi
İlk yorumu siz yazın!