Şehrin merkezinde, muhteşem dekorasyonu; yaz günlerinde iyi gelecek arka bahçesi ve gerçek Amerikan lezzetleriyle Etiler Nispetiye’de yer alan Rustyfork, tam da müdavimi olunacak bir yer. Son zamanlarda bütünsel olarak deneyimlediğim en iyi mekanlardan biri olduğunu da söyleyebilirim.

Konum

Rustyfork’un menüsünün detaylarından bahsetmeden önce, biraz içerideki atmosfere değinmek istiyorum. Buradaki her detay çok ince düşünülmüş, tek tek seçilmiş hatta bazıları sahiplerinin elleriyle yapılmış. Kapıdan girdiğiniz ilk andan itibaren bunu hissetmeye başlıyorsunuz.

Örneğin tavanlarında puro kutularından yapılmış gitarlar, duvarında tamamen el işçiliği olan bir Teksas haritası var. Burası atmosferi ve lezzetleriyle size Teksas’ı yaşamaya davet ediyor! Detaylar size İstanbul’da olduğunuzu unutturuyor. Bence en başarılı yönü de bu, dekorasyon sizi kendi dünyasına çekiyor. Dışarıdan da merak uyandıran bu mekan gelindiği zaman minik bir geziyi hak ediyor bence. Üst katında Blues’un ustası B.B King’in İstanbul Harbiye konser biletinin duvara işlenmiş halini buluyorsunuz. Yine bu katta küçük ekiplerin toplantılarını yapabileceği arka bir oda da bulunuyor.

Gelelim yemeklerine! Eğer nachos seviyorsanız ve İstanbul’da favoriniz olacak nachos yiyeceğiniz bir noktaya ihtiyacınız varsa burası doğru adres. Etli ve tavuklu seçenekleri var. Cheddar, salsa ve sour cream üçlüsüne kişniş de eşlik ediyor. Kendi yapımları nachos’ları ve soslarıyla birlikte özellikle kalabalık grupların vazgeçilmezi olacağına eminim.

Buradaki her şeyin kendine has bir yorumu var, örneğin “Smoked Texas Sausages” bunlardan biri. Ballı hardallı patates püresinin üzerinde servis ediyorlar, tatlı baharatlı kendi yaptıkları kırmızı soğan turşusu ile süslüyorlar. Tütsülenmiş dana sosis ile gerçekten çok uyumlu olan bu lezzetler iştahınızı açacak nitelikte.

Ayrıca Rustyfork’ta her bir yemeğin kendine özel sosu var. Fakat dilerseniz yemeklerin yanına ekstra soslar da alabiliyorsunuz. Soslar da tabi ki kendi yapımları. Bira menüsü ise ağırlıklı olarak butik biralardan oluşuyor ve yemeklerle uyumlu olacak şekilde seçilmiş. Damak zevkinize uyan en az bir bira burada sizi bekliyor. Eğer tercihiniz alkolsüz bir şeylerden yana olursa kendi yapımları ice tea’leri mutlaka denemelisiniz. Özellikle hibiscus’lu olan çok lezzetli. Bizim deneyimleyemediğiniz ama menüde yer alan farklı ice tea seçenekleri de var. Mutlaka gelince sorun ve size en uygunundan bir tane isteyin, pişman olmayacaksınız.

Biraz da tatlıya yer bırakmak isterseniz – ki bunu kesinlikle tavsiye ederim 🙂 – Rocky Road ve Rusty’s Ice Cream’i deneyin. Rock Road, çikolata barları içine yerleştirilmiş marshmallow’lardan oluşuyor. Tadı size tanıdık bir şeyleri anımsatıyor, “neydi bu?” diyene kadar hepsini bitirebiliyorsunuz. Sonundaysa cevabını tam olarak bulamıyorsunuz. 🙂 Mekanın dondurmaları yaz günlerinde buraya gelenlerin favori lezzeti olabilir. Üç çeşit dondurmanın yer aldığı tatlıda, benim en sevdiğim bourbon ve pecan’lı olan oldu.

Rustyfork yaz akşamlarının vazgeçilmezi kokteyller konusunda da oldukça iddialı. Bu konuya bolca emek harcadıkları da aşikar. Menüye yeni lezzetler de eklemeye devam ediyorlar. Burayı yalnızca kokteylleri için bile takipte kalabiliriz gibi duruyor.

Son olarak, buradan ayrılmadan önce hafta sonları uzun kahvaltılar için de gelinebileceğini öğrendim ve çok sevindim! Gerçek bir Amerikan kahvaltısını vaadeden Rustyfork’un bu konuda da çok başarılı tatlar ortaya çıkardığına eminim. En kısa zamanda bunu da deneyimlemek için yeniden geleceğim.

Instagram

İlginizi çekebilir: Ahsen Akıllılar’dan Voi Central