Salzburg: Hafta Sonu Seyahat Edilebilecek Bir Şehir
Bir şehir düşünün; sevimli ve küçük, gezmesi kolay, mimarisi göz alıcı, dağ manzaralı, yazları yemyeşil, kışları ise Noel pazarlarıyla rengarenk, Avusturyalı, UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ nde ve ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart’ın da doğduğu şehir… Henüz kendisiyle tanışmamış olanlar için 10 maddede Salzburg tanıma rehberi hazırladık. İlk fırsatta tanışmak için can atacağınıza eminiz. Keyifli okumalar!
1. Salzburg, Mozart’ın doğduğu şehir olarak bilinse de son zamanlarda dünyaca ünlü göller bölgesinin en tatlı köyü olan Hallstatt’a yakınlığı nedeniyle adını daha sık duyuruyor. Kısa tatiller için harika bir seçenek olan Salzburg’a İstanbul’dan gelmekse sadece 2.5 saat sürüyor.
2. Salzburg, Alp Dağları’nın eteklerine kurulmuş; bu sebeple kışları oldukça soğuk geçiyor. Özellikle Alp’lerden gelen rüzgarlar hele ki nehrin üstündeki köprüden geçiyorsanız kısa süreliğine dondurucu olabiliyor ama bu sizi korkutmasın çünkü Salzburg’un kışlarının da çok güzel geçtiğini söyleyebiliriz.
Baharda ya da yazın gitmeyi düşünüyorsanız şehir sizi bambaşka bir yüzü olan tertemiz havası ve yemyeşil doğasıyla karşılıyor. Özellikle her yaz 18 Temmuz – 30 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Salzburg Festivali’nin oldukça popüler olduğunu söylemeden geçmeyelim. 40 gün süren festivalde klasik müzik konserleri, operalar ve tiyatro oyunları sergileniyor. Şehir o dönemde oldukça kalabalık ve tabii pahalı oluyor.
3. Salzburg’a kışın gelmeyi düşünenlere müjde: Salzburg’un Noel pazarları Avrupa’nın en iyilerinden… Kesin bilgi, yayalım. 🙂 Her yer ışıl ışıl dükkanlarla, sokak lezzetleriyle, sıcak şarap kokularıyla ve yılbaşı süsleriyle dolup taşıyor. Buraya özellikle Noel döneminde gelirseniz çok seveceğinizden eminiz. İrili ufaklı sokak pazarları dışında iki büyük Noel pazarı bulunuyor: Salzburger Christkindlmarkt ve Schloss Hellbrunn. İkisini de görmenizi tavsiye ederiz. Hellbrunn’deki Noel pazarında çocuklar için oluşturulmuş bir hayvanat bahçesi de bulunuyor. Çocuklu aileler için tatlı bir gezinti olabilir.
4. Salzburg minik bir yer olması sebebiyle çoğunlukla sokaklarında yürüyebileceğiniz bir şehir. Otobüs ve trenler de var ama şehri yürüyerek keşfetmeyi sevenlerdenseniz doğru yerdesiniz diyebiliriz. Şehrin dışında kalan birkaç noktada teleferik, asansör gibi araçlardan da faydalanabiliyorsunuz. Yürüyüş yollarınızda göreceğiniz dar sokaklar, ferah meydanlar ve Barok mimarisiyle şehir sizi kendisine daha da hayran bırakacağını söyleyebiliriz.
5. Salzburg’da eski şehir diye tabir edilen “Old Town”un dışına çok çıkmadığınız sürece nerede kaldığınızın pek bir önemi yok çünkü zaten her yer birbirine yakın. Biz şehrin en merkezi noktalarından birinde, Mirabell Bahçeleri’ne yakın konumdaki Imlauer Hotel Pitter Salzburg’da kaldık. Otelimizi gerçekten çok sevdik. Ayrıca otelin en üstündeki Imlauer Sky Bar da şehrin en iyi barlarından biri sayılıyor.
6. Salzburg, Amadeus Mozart’ın şehri olduğu için bolca Mozart fotoğrafına, çikolatasına, hediyelik eşyalarına ve heykellerine rastlamanız mümkün. Şimdiden uyaralım; yüksek dozda Mozart’a maruz kalacaksınız. 🙂
Salzburg Gezilecek Yerler
7. Salzach Nehri Salzburg’u ikiye ayırıyor. Şehrin eski şehir denen bölümü yani Altstadt Bölgesi kalenin ve görülecek yerlerin çoğunu kapsıyor. Mesela şehrin en ünlü ve en güzel caddesi Getreidegasse’ı mutlaka görmelisiniz. Mağazalarla, butiklerle, cafelerle dolu cıvıl cıvıl bir cadde burası. Bu caddede kafanızı biraz yukarı kaldırdığınızda restoran ve mağazaların eski tarz tabelalarını görmeniz mümkün. Hepsinin işlemeleri ve tasarımları göz alıcı; eskiden tüccarların kullandığı tabelalara hala sadık kalıyorlarmış. Bu cadde üzerinde en çok ilgi çeken sarı renkli binaya da mutlaka uğramalısınız. Üzerinde Mozart’s Geburtshaus yazan bina Mozart’ın doğduğu ev olarak biliniyor. Binanın içi müze haline getirilmiş, dilerseniz gezebiliyorsunuz. Bunların dışında görkemli Salzburg Kalesi’ne (Hohensalzburg) mutlaka çıkmanızı tavsiye ederiz.
Kentin en önemli sembolü konumundaki Salzburg Kalesi, 1077 yılında inşa edilmiş. Manzarası enfes olan bu kalenin içindeki farklı müzeleri de ziyaret edebilirsiniz. Küçük bir not; eğer kaleye pazar günü saat 11.45’e denk gelecek şekilde çıkarsanız canlı müzik dinletisine denk gelebilirsiniz. Bunların dışında gezip görülecek diğer yerler ise şöyle: Mirabell Sarayı ve Bahçeleri, Salzburg Katedrali, Hellbrunn Sarayı, St Peter’s Abbey Manastırı, Residenzplatz Meydanı, Mozartplatz (Mozart Meydanı), Hangar 7 (Salzburg havalimanındaki teknoloji ve sanat müzesi. Biz gidemedik ama çok güzel olduğunu okumuştuk.), Salzburg Müzesi, Mozart Wohnhaus (Mozart’ın doğduğu evden taşınıp 1781 yılına kadar yaşadığı ev), Kapitelplatz Meydanı ve Residenzgalerie Sanat Müzesi.
8. Salzburg ve çevresini gezmek için 3 günden fazla vaktiniz varsa mutlaka Hallstatt, Graz ve Viyana’yı da rotanıza eklemenizi öneririz. Özellikle araba kiralayıp gezmeyi düşünürseniz yol üstündeki yemyeşil doğası olan köylere uğramayı da ihmal etmeyin.
Salzburg’da Yeme – İçme Önerileri
9. Şehirde yeme-içme anlamında bir sürü seçenek var. Neredeyse her ülkeye ait restoranı Salzburg’da bulmak mümkün. Biz, memnun kaldığımız yerlerin listesini de sizler için detaylandırdık.
Bärenwirt Salzburg Tradition Seit Konum
Avusturya’ya gelmişken şinitzel yemeden olmazdı. Şans eseri nefis bir yer keşfettik. Şinitzelleri, patatesleri, porsiyonlarının büyüklüğü, ambiyansı, ödeme yaparken ikram ettikleri ayıcıklı jelibonları, çalışanların güler yüzlülüğü her şeyiyle Bärenwirt bizce tüm övgüleri hak ediyor.
Cafe Sacher Konum
Viyana’nın meşhur Sacher Oteli’nin altında yer alan ve 1832’den beri açık olan Cafe Sacher, Salzburg’da da karşımıza çıktı. Biz apple strudel ve coconut raspberry cake denedik. Tatlılara aşırı yükselmedik ama restoranın iç dizaynı tatlıydı.
Cup & Cino Coffee House Konum
Cup & Cino Coffee House, otelimizin tam karşısındaydı bu sebeple deneme fırsatımız oldu. Crostinileri, çikolatalı kruvasanı ve kahveleri çok güzeldi. Kahvaltı için tercih edebilirsiniz.
Bunların dışında diğer yeme-içme önerilerimiz ise şöyle: Salzburg’da lokallerin gittiği yerlerden biri olan, kendi bira fabrikaları olduğu için taze ve lezzetli biralar üretebilen 1961’de kurulmuş Augustinerbräu Kloster Mülln; ününü çok duyduğumuz ama gidemediğimiz, sushi sevenlerdenseniz bir göz atmanızı önerebileceğimiz Wok Sushi Star; burgerleri ve biraları çok iyi olan cool hamburgerci Ludwig; küçük ve kalabalık bir yer olan oldukça lezzetli kokteyller yapan Mentor’s Bar Kultur; kahve içmek için ideal bir nokta olan, Mozart’ın evinin karşısındaki küçük ve sevimli bir cafe Zum Eulenspiegel ve son olarak küçük bir dükkana sahip olmalarına rağmen çok lezzetli çikolatalar yapan, hediyelik çikolata almak isteyenler için de uygun olan Braun Confisserie Patisserrie.
10. Salzburg’la ilgili notlarımızın sonuna gelirken bu şehirle ilgili hiçbir yerde yazmayan 3 önemli bilgiyi sizinle paylaşmak istiyoruz:
İlki; Noel pazarları çok tatlı, iyi, hoş ama hiçbir yerde kredi kartı geçmiyor ve 21.00’da kapanıyorlar. Bizce çok erkendi, doyamamıştık. 🙂
İkincisi; Noel pazarı tamam da peki cafe, restoran ve barda kredi kartı geçmemesine ne diyelim? “Only cash, no credit card.” en sık duyduğumuz cümle oldu. Siz siz olun kredi kartınıza güvenmeyin, mutlaka yeterli nakitinizi de yanınızda bulundurun.
Üçüncüsü ise; gece hayatının çok parlak olmaması. İyi kokteyl ve bira içip takılabileceğiniz birkaç yer var ama biz dans etmek ya da iyi müzik dinlemek için gidilebilecek bir yer bulamadık. Bulursanız bize de söyleyin olur mu? 🙂
Kapak fotoğrafı: Unsplash / Dimitry Anikin
İlginizi çekebilir: Buket Tilki’den Hallstatt Gezi Rehberi
İlk yorumu siz yazın!