Oldukça beğeneceğiniz Samba (Hayatımın Şansı) filminin yönetmenliğini, Intouchables (Can Dostum) filmi ile birçok dalda ödül alan ve büyük ses getiren Olivier Nakache ve Eric Toledano ikilisi üstleniyor.

Oyunculara baktığımızda, filme adını veren Samba rolünde Omar Sy’ı görmekteyiz. Can Dostum’daki performansı ile adından sıkça söz ettiren ve Cesar ödülünü alan bu oyuncuya eşlik eden isimse Charlotte Gainsbourg (Alice). Samba’nın arkadaşı rolünü üstelenen Tahar Rahim ise filmdeki mizahi anlayışı ile kadroyu tamamlıyor. Oyuncu bugünlerde vizyonda olan Fatih Akın’ın son filmi The Cut (Kesik)’ın da başrolünde.

Konusuna geçmeden önce film müziklerine de değinmek isterim. Piyanoya dokunuşu ile notalara hayat veren Ludovico Einaudi, eşsiz parçaları ile filmde de kendini hissettiriyor seyirciye. Küçük bir hatırlatma yaparsam İtalyan piyanist aynı zamanda This Is England ve Can Dostum gibi filmlerin soundtracklerini de üstlenmişti.

Filmde Samba, Senegal’den Fransa’ya çalışıp ailesine para göndermek için gelmiş olup, 10 yıldır amcası ile beraber yaşamaktadır. Sınır dışı edilmemek ve oturma izni almak için çeşitli zorlukların içinde hayatını devam ettirir. Göçmenlik bürosundan yardım alır, burada tanıştığı Alice ile kısa zamanda aralarında duygusal bir bağ gelişir. Alice ilse çalıştığı şirket ile ilgili sorunlarından dolayı psikolojik tedavi sürecindedir. Birbirlerine tutunarak zor bir aşamadan geçmektedirler.

Filmden aklımda kalan, çok hoşuma giden bir repliği sizlerle paylaşmak istiyorum. Sürekli değiştirmek zorunda olduğu sahte kimlik ile yaşayan Samba bu durumdan yorulmuştur…

”- Adımı hatırlayamıyorum Alice. Artık kendimi bile tanıyamıyorum.
– Böyle hissettiğin her an adını haykır! Belki o zaman insanlar dans etmek isteyecektir, kim bilir!”

Birçok sahnede esprili üslubu ile Tahar Rahim’i izlerken, salondaki kahkahalara eşlik ediyorsunuz. Kısacası film bitince yüzünüzde kocaman bir gülümsemenin yer edineceği, kışın atmosferinde içinizi ısıtacak bir yapım.