Moda endüstrisi sürekli olarak yeni trendlere, müşteri tercihlerine ve piyasanın taleplerine uyum sağlıyor ve gelişiyor. Son yıllarda yaşanan en yenilikçi ve heyecan verici gelişmelerden biri de yapay zeka (AI) kullanarak alışveriş deneyimini geliştirmek ve tüketiciler için daha kişiselleştirilmiş hizmetlerin ortaya çıkışı diyebiliriz.

wears_process
Sanal Deneme Teknolojisi | Fotoğraf: Wear’s

Yapay zekanın moda alanındaki uygulamalarından biri sanal deneme teknolojisinin (virtual try-on) geliştirilmesi ve kullanımını ifade ediyor. Bu teknoloji sayesinde müşteriler bir kıyafetin kendi üstlerinde nasıl duracağını denemeden görebiliyor. Bu, hem müşteriler hem de moda markaları için zaman, para ve efor tasarrufu vadediyor. Ayrıca sanal ürün deneyiminin ürün iadelerini çok ciddi azaltarak markaları büyük masraflardan kurtardığını söylemek mümkün. Ürün iadelerinin azalması sebebiyle de tedarik zincirinin karbon ayak izi azaltılarak döngüsel modaya katkı sağlanır ve olumsuz çevresel etkiler azaltılıyor.

Bu sistem, yapay zeka ve bilgisayar görüşü (computer vision) kullanarak müşterinin vücudunun gerçekçi bir avatarını oluşturuyor; bunun için müşterinin fotoğrafı kullanılıyor. Teknoloji daha sonra farklı giysileri müşterinin vücudunun üzerine giydirebilir, boyut, uyum, renk ve stile göre ayarlayabiliyor. Hatta müşteri ayrıca giysinin farklı açılardan veya farklı ışık koşullarında nasıl göründüğünü ya da kombin yaparak hangi kıyafetlerin birbirleriyle yakışacağını görebiliyor. Bu teknolojinin Türkiye’deki uygulayıcılarından biri de Wear’s ile Sanal Deneme Teknolojisi.

Sanal deneme, pandemide yaygınlaşmaya başlayan bir teknoloji olsa da sadece bir pandemi trendi değil; moda endüstrisi için çığır açan bir teknoloji bence. Hem müşteriler hem de moda markaları faydalarını ise şöyle özetlemek mümkün:

returns
Ürün İadeleri | Fotoğraf: Unsplash

Azalan Ürün İade Oranları: Ürünleri deneyerek satın alan müşteriler hem kendileri için daha doğru bedeni alır hem de aldıkları ürünün kendine yakışacağından emin oluyor. Bu sayede ürün iade oranlarında 33%’e varan azalmalar gerçekleşiyor.

Artan Satışa Dönüşüm: Bu teknolojinin satışa yönlendirmesi yüksek. Ürünü deneyen müşteriler hem ürüne hem de markaya daha çok güveniyor. Sanal deneme sunan markaların diğer markalara göre tercih edilirliği artar ve toplam satışa dönüşümde %36’ya varan artış görülüyor.

Artan müşteri memnuniyeti: Müşterilere kendilerine yakışan, tarzlarına uygun ve beklentilerini karşılayan kıyafetler bulmalarına yardımcı oluyor. Bu müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırıyor.

İyileştirilmiş iş verimi: Moda perakendecilerine envanter yönetimini, tedarik zincirini ve lojistiklerini optimize etmek için yardımcı oluyor. İadeyi azaltarak perakendecilerin maliyetten tasarruf etmesini sağluyor, azalan karbon ayak izi ile çevresel sürdürülebilirliklerini iyileştiriyor.

Sonuç olarak; sanal deneme teknolojisi, moda endüstrisini dijitalleştirerek müşteriler için daha kişiselleştirilmiş, uygun ve keyifli alışveriş deneyimleri yaratıyor. Yapay zeka daha gelişmiş ve erişilebilir hale geldikçe bu teknolojinin daha yenilikçi versiyonlarını görmeyi bekliyoruz.

Kapak Fotoğrafı: Süleyman Can Çağlar/Midjourney

İlginizi çekebilir: Chic Magger’dan Lüks E-Ticarete mi Taşınıyor?