İznik Gölü ile hafızalarımıza kazınmış bu güzel yer,doğal varlıklarının yanında sanat tarihi ve kültürel miras açısından da ilgi çekici. Kültürel rotalar oluşturmayı ve seyahatlerinize tarihi yerleri eklemeyi seviyorsanız, İznik sizler için farklı bir alternatif olabilir. Gelin beraber İznik’in kültürel alanlarını keşfedelim.

Fotoğraf Altyazısı | EFDAL YILDIZ (unsplash.com)
İznik | Fotoğraf: Efdal Yıldız – unsplash.com

İstanbul’a yakınlığı ve İznik Gölü’nün ünüyle öne çıkan İznik, Bursa ilinin bir ilçesi. Geçtiğimiz günlerde bir kez daha keşfetme fırsatı yakaladığım İznik’i, sanat tarihi dersi almış olanlarınızın tarihi açıdan da birçok kez duymuş olma olasılığı yüksek. Tarihte günümüz İznik sınırları aynı zamanda Nicaea, Nikaia isimleriyle anılmış. Antik Yunan Dönemi, Bizans Dönemi ve Osmanlı İmparatorluğu Dönemi İznik’in oldukça aktif rol oynadığı dönemlerden sadece bazıları.

Ziyaretçileri o dönemde bir zaman yolculuğuna çıkarıyormuş hissi veren Lefke Kapısı, İznik’in kültürel miras noktalarından sadece biri ve İznik’e arabayla girdiğinizde sizi karşılıyor. M.Ö. 4. yüzyılda inşa edildiği düşünülen Nikai surları, Roma ve Bizans Dönemlerinde de eklentiler alarak günümüze kadar gelmiş. İznik’i sadece bu surları görmek için gelen turistler mevcut diyebilirim. Ayrıca İznik, Hristiyanlık için çok önemli bir yeri olan M.S. 325 yılında gerçekleşen İlk Ekümenik Konsil‘e de ev sahipliği yapmış.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nden itibaren gittikçe ünü artmış ve günümüzde de çok önemli bir yere sahip olan İznik Çinilerini de mutlaka duymuşsunuzdur. İznik’e gittiğinizde Çini üretim atölyeleri, Çini keşfedebileceğiniz birçok dükkan ve çini çarşıları sizi karşılayacak. İznik Nilüfer Hatun Çini Çarşısı en ilgi çekici mekanlardan: Şu an müze olarak kullanılan Nilüfer Hatun İmareti’ne oldukça yakın bir mesafede bulunmakta. Ben hem bir sanatçı hem de bir sanat tarihçi olarak İznik’de bulunan çini atölyelerini ziyaret etmekten büyük keyif aldım. Not etmek gerekirse sadece çini değil, seramik atölyeleri ve dükkanları da mevcut. Hatta içimden şöyle bir düşünce geçti, dedim ki “Acaba bende bu çini sanatını öğrenebilir miyim, yapabilir miyim?” Sanat ile ilgilenen kişilerde genellikle beliren bir soru bu aslında; ne zaman farklı bir sanat dalı görsek içimizde bir yapma isteği, öğrenme, üretme isteği belirebiliyor bence.

İznik’i ziyaret etmişken, kültürel açıdan cezbedici bir diğer aktivite de yeni İznik Müzesi’ni ziyaret etmek. Müzeye giriş yaptığınızda, tarihte gerçekleşen dikkat çekici olayları kronolojik olarak bizlere anlatan bir tablo sizi karşılıyor. İlk Tunç Çağı’ndan Demir Çağı’na birçok çağı örnekler vererek anlatan bu tablo tarihe ve arkeolojiye merak duyanların ilgisini çekecek.

Müzenin daimi arkeoloji koleksiyonunda oldukça çeşitli eserler ve kalıntılar bulunuyor. İznik Roma Tiyatrosu Kazı Buluntuları ziyaretçilerde merak uyandıran noktalardan. Roma Dönemi’nden kalan mermerden yapılmış heykel başları, Bizans Dönemi’nden kalan sikkeler, broşlar, kemer tokaları, Dionysos heykelleri müzenin koleksiyonunda ziyaretiniz sırasında keşfedebileceğiniz birçok eserden sadece bazıları.

20241010_134427
İznik Müzesi | Fotoğraf: Mina’nın Sanat Gündemi

Yeni müzenin binasını da oldukça beğendim, bu modern yapı ve arkeoloji koleksiyonu bana oldukça etkileyici geldi. Diyaloga girme fırsatı yakaladığım ziyaretçilerden bazıları ise müzeyi “Yapısı ve tarihe ışık tutan arkeoloji koleksiyonuyla birlikte hem uyum hem de kontrast yaratan dikkat çekici bir atmosfer yaratmış olduğu” şeklinde yorumladılar. Ziyaret gün ve saatleri ve detaylı bilgi için müzenin web sayfasını incelemekte fayda var.

Ziyaret etmeniz gereken bir başka yapı da İznik Ayasofya Cami ya da diğer ismiyle İznik Ayasofya Orhan Cami, her yıl birçok turistin ziyaret ettiği bir yapı. Roma döneminde aynı konumda bir gymnasium yani bir spor alanı bulunduğu düşünülmekte. Bizans Dönemi’nde ise burada üç nefli bir bazilika bulunmaktaymış ve İznik Ayasofya Kilisesi, bir diğer ismiyle İznik Azize Sofya Kilisesi olarak faaliyet göstermiş. İç kısmında bulunan mozaikler günümüzde halen iyi korunmuş bir biçimde tarih ve sanat tarihine ilgi duyanları büyülüyor.

İznik’in ünlü konumlarından biri de Batık Bazilika adıyla ününü duyurmuş, göl içerisinde bulunan tarihi bazilika. Bazilika’da arkeolojik çalışmalar yürütüldüğü için şimdi ziyaret etmek mümkün değil. Fakat İznik Müzesi’nde bu bazilika hakkında bilgi edinmek mümkün. Bahsettiğim bu yapı aynı zamanda uluslararası basında da çok ilgi görüyor. İznik Gölü Bazilika Kilisesi’nin önümüzdeki yıllarda ziyarete açılacağı düşünülüyor.

İznik’e yolunuz düşerse ve sanat tarihi, arkeoloji ya da mimarlık tarihine ilgi duyuyorsanız bu kültürel rotaları vaktiniz oldukça gezebillirsiniz. Keyifli seyahatler!

Kapak Fotoğrafı: Efdal Yıldız – unsplash.com

İlginizi çekebilir: Mina’nın Sanat Gündemi’nden Ünlü Mimarlar ve Müzeleri