Bu yazımda şaraba ilgi duyup “bir türlü damak zevkime uygun doğru şarabı bulamıyorum” diyenler için, yeni bir yol göstermek istiyorum.Şarap seçme sürecinizi hayal edin: Şarap menüsü elinizde. Gözleriniz satırları tarıyor. Telaffuz edemediğiniz bir sürü ismi sırasıyla okumaya başlıyorsunuz. Fransa’dan, İtalya’dan, Kaliforniya’dan, Güney Amerika’dan, Avustralya’dan, Afrika’dan ve Türkiye’den onlarca çeşit şarap, üzüm, marka. Peki ama hangisi?

Satırlar arasında tanıdık ya da tanındık bir “üzüm” ismi bulmaya çalışıyorsunuz. Cabernet Sauvignon, Merlot, Öküzgözü, Boğazkere. Tanıdık üzümünüzü bulduktan sonra, diyelim ki Cabernet Sauvignon, nereden gelmiş olduğuna bakarsınız, diyelim ki Fransa, onu almaya yönelirsiniz. Ama aldığınız bu şarabı beğenecek misiniz?

“Neden beğenmeyeyim? Fransa’nın bilinen bir üzümü. Eminim beğenirim.” 

Ama Fransa’dan gelmiş olan bir Cabernet Sauvignon size çok sert, alkollü ve fazla asidik gelebilir.

“Bir dakika! Fransa’dan gelen Cabernet Sauvignon’un sert, alkollü ve asidik olacağını nerden çıkardın? Daha hangi firmanın yaptığını bile bilmiyorsun?”

Satırlarda gördüğünüz şaraplar, tatları ve özellikleri hakkında sizlere az da olsa fikir vermektedir. Her ülkenin Dünya üzerindeki konumuna göre, şarapların tadında belirgin farklılıklar olur. Diyelim ki seçtiğiniz şarabın üzümü sıcak ve güneşin yıl içerisinde çok görüldüğü bir yerden ise o şarabın tadı daha meyvemsi ve tatlı olur. Eğer ki seçtiğiniz şarabın üzümü, daha soğuk ve güneşin yıl içerisinde daha az görüldüğü bir yerden geliyorsa tadı daha keskin ve asidik olacaktır.

Bunun sebebi üzümün, iklim koşullarına göre sahip olduğu şekeri kullanmasıyla ilgilidir. Üzümler, sene içerisinde çok az güneş görüyorsa ve soğuk bir iklime maruz kalıyorsa, hayatta kalmak için kendi depoladığı şekeri kullanır. Bununla beraber üzümün içindeki şeker seviyesi azalıp asit seviyesi artar. Eğer ki üzümler bunun tam tersi (güneşli ve daha sıcak) koşullarda yetiştiyse, şekerini çok daha az kullanacak, belki de hiç kullanmayacaktır.

Özetlemek gerekirse: Yılda ortalama 260 güneşli gün gören Kaliforniya’da yetiştirilmiş Cabernet Sauvignon üzümünden yapılan bir şarap daha tatlı ve meyvemsi olurken, yılda ortalama 100 güneşli gün gören Fransa’da yetiştirilmiş olan Carbernet Sauvignon üzümünden üretilmiş olan şarap daha keskin ve asidik olacaktır.

Tabii ki bu bahsettiğim, her son ürün için yüzde yüz doğru değildir. Çünkü üreticinin; formülasyonu, şarapların yıllanacağı fıçılar, hasat zamanı, o yıl iklimdeki değişiklikler ve en önemli neden olan üreticinin üzümlerini yetiştirdiği toprağın özellikleri, çok farklı sonuçlar çıkmasına sebep olabilir. Yani normal koşullarda diğer ülkelere göre, daha tatlı ve meyvemsi olması beklenen bir Şili şarabı, bahsettiğim sebeplerin sadece birinden dolayı olması gerektiğinden çok daha farklı olabilir.     

Şarap başlı başına, sonu olmayan bir maceradır. Bu macerada, kendi sevdiğiniz lezzeti bulmak biraz zaman alacaktır. Hatta bu süreç içerisinde damak zevkinize hiç uymayan, hoşunuza gitmeyecek şarapları da tadacaksınız. Ama inanın, ülkelerin coğrafi özelliklerinden kaynaklanan lezzet farklarını bilerek hareket ederseniz, hiç bilmediğiniz şaraplar içerisinden, sizi mutlu edecek lezzete ulaşmanız daha kolay olacaktır.