Sarat Projesi: Hedef, Arkeolojik Varlıkların Korunması
Bugün sizlere SARAT yani Safeguarding Archaeological Assets of Turkey ismindeki programdan bahsedeceğim. Sarat projesi, Ankara İngiliz Arkeoloji Enstitüsü başkanlığında yürütülüyor. Amacı ise ülkemizin arkeolojik varlıklarının korunması için bilgi sağlamak. Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) ve Uluslararası Müzeler Konseyi İngiltere Şubesi (ICOM UK) projenin ortakları arasında ve finansmanı da İngiltere’deki Kültürel Koruma Fonu tarafından sağlanıyor.
Sarat Projesi Nedir?
Projenin Doğuşu
Sarat Proje Koordinatörü Dr. Gül Pulhan eşliğinde kurulan ekip, 2016 yılında Birleşik Krallık Dijital, Kültür, Medya ve Spor Bakanlığı’nın ve British Council’in, Kültürel Koruma Fonu (Cultural Protection Fund) başlıklı fon ilanına başvuruyor. Sarat, fona başvuran yüzlerce proje içinden, desteklenen projelerden biri olmayı başarıyor. Ardından bu başarı ile kalmayıp 2020 Europa Nostra Ödülleri‘nde ”Eğitim, Beceri, Geliştirme ve Farkındalık Yaratma” dalında ödül almaya değer görülüyor. Odağında arkeolojik varlıklardan çok, arkeolojik varlıklarla bağlantılı çalışan insanların yerleştirilmesi var ve bu bakımdan takdire şayan bir oluşum bence.
Sarat Projesi’nin Hazırlık Aşamaları
Online sertifika programı hazırlanırken, Türkiye’de toplumun arkeoloji ile ilgili ne düşündüğünü anlamaya yönelik bir kamuoyu araştırması yapılıyor ve bir rapor hazırlanıyor. Sonrasında bu sonuçların paylaşıldığı yerel toplantılar ve haberciliğin kalitesini arttırma amaçlı gazeteci atölyeleri düzenleniyor. Bir yandan da arkeolojik eser koleksiyonerleriyle, eski eser talanından özel koleksiyonların geleceğine kadar birçok konunun ele alındığı görüşmeler gerçekleştiriliyor ve arkeolojik varlıkların toplumla, ekonomiyle, doğayla uyum içinde sürdürülebilirliğinin sağlanması amaçlanıyor. Ben programda yer alan dersleri dinlerken, konunun uzmanları ile yapılan röportajlardan tutun anlatılan içeriğin zenginliğine kadar ciddi bir emek harcandığını gördüm.
Sarat Projesi Ders Programı
Beş bölümden oluşacak şekilde hazırlanan programda, konu anlatımının yanı sıra uzmanlarla yapılan görüşmeler ve kısa video filmler de yer alıyor. Her dersin sonunda ise derste görülenleri hatırlatmak amacıyla kısa bir test sınavı bulunuyor. Derslere ait notları indirip, saklayabiliyorsunuz. Programı tamamlayanlara, Koç Üniversitesi tarafından sertifika veriliyor.
Özellikle kendi adıma pek çok kurum ve kuruluşun yaptığı faaliyetleri bu eğitim sayesinde öğrendiğimi belirtebilirim. Örneğin; ICOM (International Council of Museums, Uluslararası Müzeler Konseyi) kültürel varlıkların yasadışı ticaretini önlemek için, dünyanın tehlike altındaki kültürel eserlerini içeren Kırmızı Listeler (Red Lists Database) yayınlıyor. 2013 yılında Suriye için yayınlanan listede belirtilen eserler; Suriye’den çalınan kültür varlıklarını değil, ülkedeki kültürel miras kurumlarının envanterinde kayıtlı eserlerden örnekleri içeriyor. Suriye kökenli kültür varlıklarının tanınmasını sağlıyor ve gümrük noktaları, müzeler, koleksiyoncular, müzayede evleri, antika tüccarları ve güvenlik güçleri için bir rehber niteliği taşıyor.
Buna ek olarak, Suriye Acil Durum Kırmızı Listesi, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce dilimize tercüme edilerek baskısı yapılıyor ve Türkiye’deki müzeler, özel müzeler, koleksiyoncular, gümrükler, emniyet birimleri ve ilgili tüm paydaşlara dağıtılıyor.
Sarat Projesine Nasıl Başvurabilir ve Kaydolabilirsiniz?
Başvuru dönemi, internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından paylaşılıyor. Her meslek grubundan kişilere ve öğrencilere imkan tanıyan projeye başvurmak için form doldurmak yeterli, sonrasında mail yolu ile iletişime geçiyorlar. 8 Eylül ve 8 Kasım 2020 tarihleri arasında gerçekleşecek yeni dönemin kayıtları ise başladı bile. Eğer bu konulara ilgi duyuyorsanız takipte kalmanızı öneririm zira sınırlı sayıda kontenjan ayrıldığı için başvurularda yoğunluk oluyor.
Böyle projelerin çok değerli olduklarını düşünüyorum çünkü geçmişimizi bilmek bugünümüzü ve geleceğimizi yorumlama yetisi getirir. Bu da sadece tarihi olayları bilmekle değil, kültürel değerlerimizi tanıma, sahip çıkma ve gelecek kuşakları bilgilendirme ile sağlanıyor. ‘Tarih, muazzam bir erken uyarma sistemidir.” demiş Norman Cousins. Erken uyarı sistemini oluşturmaksa bizim elimizde…
Projeyle ilgili detaylı bilgi için tıklayın.
Kapak Fotoğrafı: Instagram/@saratprojesi
İlginizi çekebilir: Meliha Yıldırım’dan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
İlk yorumu siz yazın!