Humane Society International, hayvanlar üzerinde yapılan kozmetik testlerin yasaklanması için başlattığı kampanyanın dünya çapında duyurulması için bir animasyon filmi tasarladı. Hollywood film yapımcıları ve oyuncularının güçlerini birleştirerek çektikleri 4 dakikalık bu stop-motion kısa filmin adı Save Ralph. Gelin bu filme bir göz atalım.

Save Ralph: Ralph’le Tanışın

Ralph kozmetik ürünlerin geliştirilmesi için denek olarak kullanılan tavşanlardan sadece biri. Human Society International ile anlaşarak denek bir tavşanın hayatı üzerine belgesel çekmeyi kararlaştırıyor. Filmde denek olmanın işinin bir parçası olduğunu, insanlara yardım etmek için kendini nasıl feda ettiğini anlatıyor. Herhangi bir ağrı kesici ve uyuşturucu olmadan, göz ve derideki kimyasal etkiyi gözlemlemek için geliştirilmiş acımasız bir Draize testine maruz bırakılıyor. Sağ gözü kör ve çok acı çekiyor. Kulağı duymuyor. Kürkü tıraş edilmiş ve sırtında da kimyasallar denenmiş. “Çok önemli değil, nefes alırken acıtmıyor. İnsanlar için değer. Ne de olsa bizden üstünler.” diyor Ralph. Diğer aile üyelerinin de denek tavşan olarak çalıştığını ve işlerini yaparken öldüklerini söylüyor.  

İşe koyulalım diyerek test laboratuvarına götürülüyor. Yanında kendi gibi denek olan arkadaşlarına belgesel çektiğini söylediğinde tüm tavşanlar prodüksiyon ekibinden yardım istiyor. Fakat çığlıklarına kayıtsız kalınıyor. Ne de olsa bu onların işi (!) Gözüne kimyasal enjekte edilen Ralph, son sahnede iki gözü de kör olmuş şekilde karşılıyor bizi. “Denek olarak çalışmak zorunda kalmasaydım normal bir tavşan gibi tarlalarda yaşardım.” diyor.  

Kozmetik Deneyleri 

Büyük güzellik markalarını çoğu yıllardır hayvanlar üzerinde test yapmayı durdurmuş durumda. Avrupa Birliği’nde de kozmetik ürünlerinin hayvanlar üzerinde denenmesi yasak. Fakat hala bazı ülkelerde böyle bir yasak yok, hatta kimyasalların hayvanlarda denenmesinin zorunlu kılındığı ülkeler bile var.

Hayvan Deneylerine Alternatifler

Ürün geliştirirken test etmek için alternatif yöntemler tabii ki mevcut. Teknoloji epey ilerledi. Laboratuvar ortamında doku kültüründen üç boyutlu deri ve göz modelleri oluşturulabiliyor. Ayrıca testlerin bu dokular üzerinde yapılması hayvan testlerine oranla daha güvenilir sonuçlar veriyor. Fakat maliyetli olması sebebiyle bu yöntemi tercih etmek istemeyen markalar hayvanlara işkence ediyor.

Kullandığımız Ürünlerin “Cruelty-free” Olduğunu Nasıl Anlarız?

Hayvan zulmüne dur demek için bu konuda her bireyin bilinçli olması gerekiyor. En azından kullandığımız markaları bu açıdan tekrar gözden geçirebiliriz. Peki bir markanın cruelty-free olduğunu yani hayvanlar üzerinden test yapmadığını nasıl anlarız? Bununla ilgili çeşitli kuruluşlar tarafından onaylı sertifikalar var.

CCIC&BUAV: Bu sertifikaya sahip ürünlerin ambalajlarında zıplayan tavşan ikonu görebiliriz. Bir markanın bu sertifikayı alabilmesi için ürünlerinin test aşamasında hayvanları kullanmadığı gibi ürünün farklı tedarikçilerden temin edilen hammaddelerinin de hayvanlar üzerinde test edilmemiş olması gerekiyor. 

PETA: Prosedürlerinin çok sıkı olmadığı söyleniyor. Bunun sebebi de başvururken yüz yüze görüşmenin zorunlu olmaması. Ürünlerini hayvanlar üzerinde test etmedikleri ve tedarikçileri için de aynısının geçerliği olduğunu anlatan belge imzalıyorlar.

CCF: Bu sertifikaya sahip markaların ise ürün ve içeriklerini hayvanlar üzerinde test etmiyor ve kürk üreticileri dahil hayvan haklarını ihlal eden hiçbir kurumla bağlarının olmaması gerekiyor.

Güzellik uğruna hiçbir hayvan ölmemeli ve acı çekmemeli! Hayvanlar üzerindeki kozmetik deneylerin tüm dünyada yasaklanması için Humane Society International’a destek olabilirsiniz. Ralph’ı koruyalım.

Kapak Fotoğrafı: Save Ralph

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’dan Doğaya Saygılı Markalar