Seasalt İle: Akdeniz ve Ege Ruhunu Yansıtan Marka Üzerine
Tesadüfen keşfettiğim bir marka ile sizleri tanıştırmak için aşırı sabırsızlanıyorum. İki kadın girişimci Nazlı ve Merve ile sizler için harika bir röportaj gerçekleştirdik. İki girişimcinin bizlere sunduğu tüm ürünlerin, çevre dostu ve el yapımı olmasının beni fazlasıyla etkilediğini kolaylıkla söyleyebilirim. Beni ilk görüşte etkilemeyi başaran bu marka, doğup büyüdüğüm Akdeniz’in ve çok sevdiğim Ege’nin ruhunu yansıtıyor. Minimal ve çizgili tasarımlara siz de hayransanız Seasalt ile tanışın derim !
Merhaba. Sosyal medya aracılığıyla sizi keşfettim. Bu tatlı keşif sayesinde şu an beraber röportaj yapma şansı elde ettik, ne güzel. Öncelikle teklifime karşı göstermiş olduğunuz nezaketinizden dolayı çok teşekkür ediyorum. Sizi tanıyalım isterim. Seasalt yolculuğunuz nasıl başladı?
Öncelikle biz ilginiz için çok teşekkür ederiz. Seasalt yolculuğunu en ham hali ile açıklamak isteriz. Minimal ve çizgili ürünlere olan ilgimiz, çok sevdiğimiz Akdeniz ve Ege’nin renkleri ayrıca kurumsal kimliklerimizin yaratıcı tarafımızı doyurmaması bu yolculuğun adımını attırdı.
Seasalt ürünleri el yapımı ve çevre dostu. Bunun kıymeti o kadar büyük ki. Özellikle sadece bu açıdan bile karşıdakinin gönlünü fethedecek bir marka. Ürün yelpazesinde neler var? Neler bulabiliriz?
Sanırım bu yolculukta en önem verdiğimiz konu bu ve uzun uzun anlatmak isteriz. Kullandığımız her ham madde nitelik açısından markamızı konumlandırdığımız yere çok uygun. Bitkisel boyalar, %100 pamuklu kumaşlar ve sıfır plastik ambalaj. Üretim aşaması da tamamen bize ait. Klasik bez çantalarda ve ürünlerde kumaşlarda ön yıkama yapılması gerekir ve kumaşın çekme payı sonrası dikim yapılır. Fakat biz maliyetimizi arttırsa dahi bu payın olmadığı bir kumaş seçerek su tüketimini sıfıra indirdik. En önemsediğimiz konu bu idi. Çünkü yaşanan iklim krizinde bireylerden daha çok üreticilerin büyük sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Ürünlerimizin günlük kullanıma uygun olmasını istediğimiz için el çantaları, ‘shopper’ çantalar, cüzdan ve kalemlik ayrıca kitap kılıflarımız mevcut.
Ürünlerinizin her biri o kadar güzel ki hepsinden ayrı ayrı konuşalım istiyorum. İlk olarak inanılmaz hoşuma giden bir ürününüzden bahsetmek istiyorum: Kitap kılıfı. Kitaplarıma aşırı bağlıyım, çantama attığım zaman bile kazayla başına bir şey gelecek ya da bir şey dökülecek vs. diye endişe duymuşluğum var. Peki, kitap kılıfı fikri nasıl meydana geldi?
Bu noktada açıkçası bizde biraz pozitif ayrımcılık yapacağız. En sevdiğimiz ürünümüz diyebiliriz. İki arkadaş olarak kitaplarımız hayatımız en önemli materyalleri. Tam olarak sizin bahsettiğiniz gibi çantalarımızın içinde hırpalanan kitaplar bu ürünü oluşturmamızda ciddi paya sahip. Ayrıca kitap-kahve keyfi seven herkes gibi bir not defteri, bir kitap ve cüzdan atıp çıkabileceğimiz bir ürün istedik.. İlk tasarladığımız ürünümüz kitap kılıfı oldu bu sebeple. Göze sadeliğiyle hitap etmesi de çok önemliydi. Bir çok farklı yayınevinin kitap boyutlarının ortalaması ile hazırlayarak büyük ve küçük kalabilme ihtimalini de ortadan kaldırmayı unutmadık 🙂
Diğer tasarım ürünlerinizden biri de çantalar. Her biri birbirinden harika olan bu çantaların isimleri de kendileri kadar ilgi çekici. Çantalarınızın isimlerinin oluştururken nereden ya da nasıl ilham aldınız?
Ah anlatmayı en sevdiğimiz kısma geldik ! Her biri ilhamımız olarak karakterler, seyahat edip ilham aldığımız yerler ve bazı obsesiyonlarımızdan çıktı. İlk Karen’den bahsetmek isteriz. Yazar Karen Blixen’in satırları ve Hank Moody’nin o meşhur mektubunu yazdığı müthiş karakter olan Karen van der Beek’ten alıyor ismini. Pilar ise Paulo Coelho’nun yarattığı farkındalığı çok yüksek bir kadın karakterdi ve bizi çok etkilemişti. Beyrut ise Akdeniz’in en sevdiğimiz, kaosundan ilham aldığımız şehirdi. River benim (Nazlı) nehirler ile olan tinsel bağım sebebiyle seçilmişti, Bomonti ise kitap keyfini birasıyla ile yapmayı seven Merve’nin isteğiydi. Viento ise Seasalt fikrinin ortaya çıktığı yaz tatilimizde bize neredeyse her gün eşlik eden şarkının adıydı. Her ürünün isminin bizim için oldukça özel anlamları mevcut 🙂
Tüm ürünleriniz el yapımı olunca insan istemez yapım sürecini merak ediyor. Yapım süreci hakkında biraz konuşalım.
Klasik kumaşların seçimi, ölçümü ve ürünlerin dikiminden sonra her birinin tek tek çizimleri yapılıyor. Daha sonra ise boyama işlemine geçiyoruz. Bütün ürünlerimiz bizim tarafımızdan boyanıyor. 2-3 günlük bir kuruma aşamasından sonra buhara maruz bırakmadan yüksek ısı vererek boyanın kalıcılığını sağlıyoruz. Sonrasında ki etiketleme, ürünler ile ilgili notlar vs. yine bizim tarafımızdan hazırlanarak/yazılarak size ulaşıyor.
Ürünlerinizi beğenen okuyucularımız için satış hakkında bilgi vermemiz gerekirse online platform dışında nereden temin edebilir mi?
Online platformlar dışında şu an için Nona Cunda’dan ürünlerimize ulaşabilirsiniz. Kısa bir süre sonra sizi atölyemizde ağırlamak için sabırsızlanıyoruz!
Kapak Fotoğrafı: seasalt.istanbul
İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’dan Yerli Çanta Markaları
İlk yorumu siz yazın!