theMagger olarak hareketli yaşamı destekliyoruz. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanıp güzel bir yürüyüşe çıkmanın, rüzgarı arkaya alarak koşmanın, huzur içinde pedal çevirerek güne başlamanın getirdiği mutluluk bize çok tanıdık. Bu gibi aktiviteler fiziksel anlamda bizi dinamik, canlı ve sağlıklı tutarken; şehrin kaotik koşuşturmasında da hayat kalitemizi artırıyor. Ancak, bu aktiviteleri yaparken güvenliğimiz konusunda da içimizin rahat olması gerekiyor… Bu iç rahatlığına olan ihtiyacımızı çok iyi anlayarak çeşitli özellikleriyle otomobilin içindekiler kadar şehirde yürüyüş yapanları, koşanları ve bisiklet sürenleri de koruyan Volvo XC40 ile sizi bu yüzden tanıştırmak istiyoruz.

Dürüstçe cevaplamanızı istiyoruz: Şehirde yürüyüş veya koşu yaparken tedirgin oluyor musunuz? Peki, bisiklete binmekten çekiniyor musunuz? Oysa düşüncesi bile ne kadar güzeldir… Bisikletinize atlayıp deniz kenarında pedal çevirmeyi, temiz havayı içine çekerek yeşillikler içinde patikalardan ilerlemeyi yalnızca hayal etmek bile huzur verir insana. Ne yazık ki, günümüzün şehir hayatı bu ihtiyacımızı ve isteğimizi gerçekleştirmeyi pek kolaylaştırmıyor, aksine zorlaştırıyor. Kapının önünde bizi bekleyen bisikletimize binmek için iki kez, üç kez düşünmemiz gerekiyor. Şehrin yollarında pedal çevirme fikri bizi endişelendirebiliyor, korkutabiliyor.

2017 yılında, Türkiye’deki bisiklet algısına odaklanan bir araştırma yapılmış ve katılımcılara, bir ulaşım aracı olarak bisikleti tercih etmemelerindeki en büyük sebep sorulmuş. Çoğunluğun cevabı ne olmuş dersiniz? %54’lük kısmın önünde gördüğü başlıca engel ‘trafik güvenliği’. 2015’te yapılan bir başka çalışmadaysa, Türkiye’de kullanılabilir bisiklet sayısı 30 milyon olmasına karşın, kullanımı yüzde 5’i geçmiyor, deniyor. Aynı çalışmada, toplumun %69’unun İstanbul’da bisiklet kullanmanın mümkün olmadığını düşündüğü sonucuna varılmış. Buna karşın, İstanbul’da bisiklet kullanımının artmasını isteyenlerin oranı %85. Tablo sizce de çok açık değil mi?

Yapılan araştırmalarla yetinmek istemedik, theMagger olarak biz de açık havada düzenli olarak yürümeyi, koşmayı ve bisiklete binmeyi çok sevdiğini bildiğimiz isimlerle sohbet ettik.

Her günün 1 saatini köpeği Sütlü ve Sakız ile yürüyüş yapmaya ayıran Cem Erman, sürücülerin köpeklerini yürütürken, Sütlü ve Sakız’ı görmemesinden korktuğunu belirtti. Aynı zamanda sıkı bir bisiklet düşkünü olan Cem Erman, şehirde bisikletlilere daha çok dikkat edilmeli diye ekledi.

Oğlu Can ile şehirde vakit geçirmeye bayılan Yiğit Sucu da bisiklete binmekten oldukça keyif aldığını, ancak özellikle kavşaklarda ve sağ yöne dönerken kendisine yol verilmesiyle ilgili çok zorlandığını söyledi. Sucu, sürücülerin ani şerit değiştirmelerinden de şikayetçi.

Tam anlamıyla bir yürüyüş tutkunu diyebileceğimiz, her sabah gün doğumunda Etiler’deki evinden Bebek’e yürüyen ordan da Kuruçeşme’ye ilerleyen Müge Koen ile sohbetimizde park halindeki aracın geri geri gelmesinden ve yürüyeni görmemesinden tedirgin olduğunu belirtti; çünkü ne yazık ki bir kez başına gelmiş! O günden beri bu konuyu fazla önemsediğinin, diğer yürüyüş yapan arkadaşlarıma da dikkat etmelerini söylediğinin altını çizdi.

Haftanın en az 3 günü sahilde koşan olan Nihan Bayındır ise, sabah erkenden karanlıkta koşuya çıktığında aydınlığa göre çok daha fazla tetikte olduğundan bahsetti bize. “Özellikle karanlıkta sürücüler bizi görmüyor.” dedi.

Onları, kapsayıcı güvenlik anlayışıyla şehirde yürüyüş yapanları, koşanları ve bisiklet sürenleri koruyan Volvo XC40 ile tanıştırdık. Volvo XC40, hem onların hem de otomobilin içindekilerin, City Safety, Yoldan Çıkma Önleme Sistemi, 360° kuş bakışı kamera gibi özellikleri sayesinde yanında oluyor. City Safety özelliği, gerektiğinde sürücüyü sesli, görsel ve fren titreşimi uyarılarıyla destekliyor ve gerekirse fren yaparak sürücüye yardımcı oluyor. Bu sayede yalnızca sürücünün değil, karşı araçlardaki diğer sürücülerin, yayaların ve bisikletlilerin de güvenliğini artırıyor. Aynı özellik, diğer araçları ve ayrıca yayaları, bisikletlileri ve büyük hayvanları gündüz olduğu kadar gece de belirleyebiliyor ve sürücüyü gerektiğinde uyarıyor.

Volvo XC40’ın Yoldan Çıkma Önleme Sistemi ise, sürücünün kazara yoldan çıkmasını önlemeye yardım ediyor. Sürücü dış şerit çizgilerini ya da yolun kenarını aşarsa, otomobili yola döndürmesine yardım ederek kendisine destek oluyor. Bir park yerinden geri geri çıkarken yandan gelen bir araç olursa, Volvo XC40 Yan Trafik Uyarısı sol ya da sağ arka hoparlörden duyulan sesli uyarılarla ve orta ekrandaki grafiklerle sürücünün dikkatini çekebiliyor. Arkaya yerleştirilen radar sensörleri yanlardan yaklaşan araçları, yayaları ve bisikletleri belirleyebiliyor ve sürücüyü uyarıyor.

Volvo Cars’ın kurucuları Assar Gabrielsson ve Gustaf Larson, 1927 yılında şirketin temel değerleri arasında ilk sıraya güvenlik konusunu yerleştirdiğinden bu yana Volvo, güvenlik konusunda dünya çapında öncü bir konumda yer alıyor. Daha güvenli sürüşler ve daha güvenli sokaklar için daima kendini geliştiren Volvo hem sürücünün hem yayanın ve koşucunun hem de bisikletlinin yanında!

Kendinizi daha güvende hissetseydiniz, yürüyüş yapma, koşuya çıkma ya da bisiklete binme sıklığınız artardı biliyoruz. İşte Volvo XC40, size bu alanı açıyor: Hareket etmenin, temiz havaya doymanın, keyif almanın en sağlıklı ve eğlenceli araçlarından biri olan bisikleti, yürüyüşü, koşuyu hayatınızın bir parçası haline getirmenizin önünde hiçbir engel olmaması için çalışıyor; başarıyor da…

Daha fazla bilgi almak için tıklayın.