İnsanların beslenme şekillerinin yapılan araştırmalar ile birlikte ilk insanlardan bugüne kadar değişerek ilerlediğini görüyoruz. İnsanlar, toplayıcılıktan avcı-toplayıcılığa ve daha sonrasında yerleşik hayata geçiş ile birlikte tarımın gelişmesiyle, değişik beslenme alışkanlıkları edindiler. O alışkanlıklardan biri de bugün sizlerle: sezgisel beslenme!

Sezgisel Beslenme
Sezgisel Beslenme | Fotoğraf: Unsplash/@heftiba

Beslenme alışkanlıklarında bir dönüm noktası olan sanayi devriminden sonra temel yiyeceklerle başlayan seri üretim ve paketli gıda sistemi, insanlara daha kısa sürede besin elde etme kolaylığı sağladı. Sanayi devriminin arttırdığı bir diğer şey ise insanların çalışma şekilleri ve saatleri oldu. İnsanlar işte daha fazla vakit geçirip, evde daha az vakit geçirmeye başladıktan sonra besinlere daha kolay ulaşma ve daha hızlı tüketme ihtiyacı doğdu. Bu talebi karşılayan bir arz olarak kolay tüketilebilir paketli gıdalar, şimdiki bildiğimiz atıştırmalıklar ve tabii ki fast food olarak bildiğimiz hızlı yemek sektörü ortaya çıktı. 

Artan fast food zincirleri, insanların bilgisayar başında daha fazla zaman geçirmeleri ve iş saatlerinin uzaması, tüm dünyada kilo ortalamasını arttırdı. Sosyal medya sayesinde daha önce sadece televizyonların bize sunduğu insanları görürken, şimdi her an herkesi görebiliyoruz. Yılda sadece bir kere gördüğümüz Victoria Secret meleğini ve nicesini sosyal medya günün her saatinde gözümüze sokmaya başladı. Güzellik algılarının 2010’lu yıllarda ince bel, ince bacak yani gerçek bir manken fiziği olması ile birlikte, sağlıklı beslenme alışkanlıkları da hayatımıza girdi. Herkes aynı olmak istiyor, bir hedef vardı Victoria Secret meleği gibi olmak, öyle görünebilmek… 

Sezgisel Beslenme
Sezgisel Beslenme | Fotoğraf: lark.com

Sezgisel Beslenme Nedir? 

Sezgisel beslenme aslında tamamen atalarımızın uyguladığı beslenme modeli; yani fizyolojik olarak bir açlık hissediyorsan ye, tokluk hissettiğinde yemeyi bitir mantığı ile işliyor. Sezgisel beslenme şimdinin kısıtlayıcı diyet uygulamalarına karşı bir anti-diyet beslenme modeli! Bu beslenme alışkanlığında kendini diyet yapıyormuş gibi hissetmiyor, herhangi bir kısıtlama olmadığını bilerek yemek yiyorsun. Bu beslenme alışkanlığında bir yasak ile savaşmıyor sadece hangi besini ne zaman yemen gerektiği bilincine varıyorsun. Basitçe canın ne zaman ne yemek istiyorsa onu yiyorsun.

Bu beslenme şekli bir diyet değil yani kilo verme odaklı değil, sadece nasıl beslenmek gerektiğine psikolojinin ve bedeninin birlikte karar vermesine izin verilen bir beslenme şekli. Çikolata, dondurma, hamburger, pizza kısacası yıllarca yaptığımız diyetlerin bize yasakladığı şeyleri sevmeyen var mı? O halde canımızın istediği zaman neden yemiyoruz? İşte bunu bize en sağlıklı şekilde sunan sezgisel beslenmeyi, hayatımıza nasıl sokabileceğimizi öğreten 10 adım sizlerle!

Sezgisel Beslenmenin 10 Prensibi 

Diyetisyen Tribole’nin ve Beslenme Terapisti Resch’nin sezgisel yeme hakkında yazdığı kitapta belirtmiş olduğu 10 prensibi şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. İşe ”diyet zihniyetini reddetmekle” başlayın. Unutmayın diyetler yasakları andırırken, beslenme düzeni size alternatifleri sunar.
  2. Açlığın fizyolojik bir ihtiyaç olduğunu kabul edin ve psikolojik etkilerle karıştırmayın.
  3. Yiyeceklerle savaşmayı bir kenara bırakıp, vücudunuza olan yararlarına odaklanın.
  4. Tükettiğiniz besinler sizi iyi ya da kötü bireyler yapmaz, bu düşünceyi yaşamınıza yerleştirin.
  5. Yemek yerken vücudunuzdaki doygunluk sinyallerini gözlemleyin ve doymaya başladığınız zaman yemek yemeye son verin.
  6. Yemeği hazırlama, sunum ve tüketme aşamalarını zevkli hale getirmeye çalışın. Bu davranışın sizi tatmin ederken daha az besin tüketmenize yol açabilir.
  7. Açlığınızı duygularınızla doyurmayın. Fiziksel ve duygusal açlığınızın farkına varın.
  8. Vücudunuzun herhangi bir kusuruyla ilgilenmek yerine güzelliklerine odaklanın. Unutmayın ki, kimse kusursuz değildir.
  9. Egzersizi yaşamınıza dahil edin.
  10. Sağlığınızı onurlandırın!

Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@pablomerchanm

İlginizi Çekebilir: İpek Gezer’den Satvik Beslenme