Sicilya Adası’na genel bir bakış atıp, seyahat rotanızı çizebilmeniz adına kabaca hazırladığım ilk yazı sonrası sıra konaklamak için tavsiye ettiğim “güzeller güzeli” Taormina’da! Taormina; Catania seyahatlerinde bir günlük kısa bir ziyaret ile geçiştirilmeyecek kadar özenle gezilmeli diye düşünüyorum. O nedenle de, gören herkesi kendine hayran bırakan bu minik ve yaşamaya çok değer kasabaya detaylıca göz atalım istiyorum!

Konum

İlginizi çekebilir: Lütfiye Öztürk’ten “Genel Hatlarıyla: Sicilya Adası“

Taormina, Catania şehrinden yaklaşık 45 dakika uzaklıkta ve Messina kıyı şeridinde bulunuyor. Catania’da konaklayanlar için nefis bir turistik gezi noktası olmanın yanında, Taormina’da kalıp adanın 250/300 km.lik yakın çevresini gezebilmek için de oldukça ideal bir konumda. Ayrıca, bulunduğu bölgenin en güzel denizi ve en popüler plajları kesinlikle burada bulunuyor. Bu masal kasabanın, dik bir yamaçta konumlanmış olması ve Etna’nın muhteşem görüntüsü ile taçlanması da güzelliğini iyice pekiştirmiş durumda. Elbette bu güzellikte Akdeniz’in derin ve huzurlu maviliğinin de etkisi yadsınamaz. Porta Messina ve Porta Catania kemerleri arasında kalan Via Umberto caddesi, Taormina yaşamının tam olarak merkezi. Cadde dar, uzun ve birbirinden keyifli mağaza, butik, pastane, restoran, bar, hediyelik eşya, şarap dükkanları ve şirin çicekli balkonlara ev sahipliği yapıyor. Ara sokakları ise ana caddesinden daha da keyifli. Bu daracık sokaklarda nefis lokal restoranlar ve özgün butikler bulabilirsiniz.

Kasabanın asıl büyüsünü ise; Porta Catania kemeri sonrasındaki meydana geldiğinizde ve Etna size gülümsediğinde tatmış oluyorsunuz. Goethe ve -kalemine şükür- Steinbeck yanılıyor olamaz! Hele ki Woody Allen’ın kasabaya hayran oluşu asla bir tesadüf değildir. Bu noktada, bir sonraki sinema filminin “Sightseeing in Taormina” olması ihtimali ya da hayali bile güzel!

Taormina kasabasının en güzel sahili kesinlikle Mazzaro. “Lido La Pigna” ise plajdaki işletmeler arasından restoranı sayesinde bir adım öne çıkanı. Ancak, Taormina’nın tepelik konumundan dolayı Mazzaro’ya ulaşmak için ya virajlı bir yolu aracınızla inmeniz ya da Porta Messina kapısından çıkınca devam eden yolun hemen solunda kalan teleferiği kullanmanız gerekiyor. Teleferik sonrası yolun karşısındaki alt geçitten geçerek Mazzaro’ya ulaşıyorsunuz.

Isola Bella, Taormina hakkında araştırma yaptığınızda alacağınız ilk not olabilir. Kendisi dünyanın “mutlaka görülmesi” gereken plajları arasında bulunuyor ve muhteşem manzarası ile bunu kesinlikle hak ediyor. Taşlık bir deniz olması çocuklu ailelere pek kolaylık sağlamıyor olsa da adeta teninizi öpen kadife suyuna mutlaka girmelisiniz. Bu arada, Isola Bella’ya ulaşmak için ineceğiniz merdivenlerin çıkışını düşünüp sakın vazgeçmeyin! Vazgeçeceklere alternatif bir ulaşım: Mazzaro’dan kalkan minik teknelerle Isola Bella’ya ulaşmanız mümkün. Son bir tavsiye; suyun içindeyken hemen göz hizanızdan kısa aralıklarla geçecek trenin seyrini lütfen kaçırmayın!

Bu iki ana plaj dışında Taormina’ya yakın ama araba ya da toplu taşıma ile gitmeniz gereken, adanın ilk Yunan yerleşimi “Guardini Naxos” ve “Letojanni” bölgeleri bulunuyor. Açıkcası ben Guardini bölgesinin geniş plajından ve suyun görüntüsünden hoşlanmadım. Hayalimdeki Sicilya denizi kesinlikle bu değildi. O nedenle otel seçecekseniz bu bölgeyi tercih etmenizi tavsiye etmiyorum. Letojanni ise daha keyifli ve kendi halinde birçok plaj işletmesine sahip uzunca bir kumsal. Biz bu işletmeler içinden “Magia Beach”i sevdik. Hatta restoranında yediğimiz deniz ürünlerine doyamadığımız için iki günümüzün deniz kısmını buraya ayırdık. Eğer konaklamak için bütçeniz kısıtlı ise tercihleriniz arasına Letojanni bölgesini ekleyebilirsiniz.

Antik Roman-Yunan tiyatrosu olan “Teatro Greco” Taormina kasabasının ve hatta Sicilya adasının en önemli tarihi yapısı. Syracuse şehrindeki amfitiyatro sonrası adanın en büyük ikinci tiyatrosu ve günümüzde turistik ziyaretlerin dışında opera, tiyatro ve konserler için kullanılan müthiş bir akustiğe sahip.

Porta Messina kapısından girdiğinizde karşınıza çıkan ilk meydan olan Piazza Badia’da, ortaçağdan kalma, Araplar tarafından inşa edilmiş ve ismini Corvaja ailesinden alan bir saray olan “Palazzo Corvaja”bulunuyor. “Saint Catherine of Alexandria” klisesinin hemen yanında olan bu saray zamanında Sicilya’nın parlamento binası olarak kullanılmış. Şimdilerde ise Sicilya Müzesi olarak ziyaret edilir durumda. Her iki yapı da tarihi dokuları sevenler için görülesi güzellikte.

Piazza del Duomo, Via Umberto üzerindeki bir diğer meydan ve meydanda bulunan çesmenin merdivenlerine oturup zaman geçirmek büyük keyif. Taormina’nin ortaçağdan kalan küçük kilisesi Duomo’yu da isminden anlaşılacağı gibi bu meydanda görebilirsiniz.

Saat Kulesi; kasabanın en kalabalık meydanı olan Piazza IX Aprile’de bulunuyor. Kulenin hemen yanında olan ve uçurum kenarında bir teras görüntüsü veren boş alan, nefis Akdeniz manzarasını içinize çekmek için ideal. Çevresindeki kafelerde oturup Granita tadımı yapmak, sokak sanatçılarını izlemek ve kasabanın huzurla akan yaşamını gözlemlemek için bu meydanda mutlaka zaman geçirmelisiniz.

Mistik güzeli diyorum ya, işte Public Garden Taormina’nın mistik güzelliğini yaşamak için enfes bir görsellik sunuyor. Görmek için çok hevesli olduğum adanın tatil planlarıma resmen girişine ve biletleme yapmama bu bahçenin bir görüntüsü neden olmuştur! Bahçenin içi benzersiz yarı tropik bitkilerle donatılmış ve patika yollar ile 3 hektarlık bir arazi birbirine bağlanmış durumda. Zeytin ağaçları ile kaplı daracık patikalardan yürümek gerçekten insanı başka dünyalara taşıyor. Bu bahçeleri tatilinizin meditasyon etkisi gibi düşünün ve mutlaka vakit ayırın.

Kasabada birbirinden güzel seramik dükkanları göreceksiniz. Taormina’ya yakın değil ancak Caltagirone kasabası adada seramik endüstrisinin başladığı yer olduğundan seramik ticareti tüm adaya ahenkle yayılmış durumda. Seramik dükkanlarında kendinizi kaybedeceğinizi garanti edebilirim. Aralarından seçim yapmak zor olsa da farklı bir hediyelik eşya düşünmenize gerek kalmıyor.

Taormina benim nazarımda bir günlük turistik ziyaret ile değil, tam da yaptığım gibi en azından hayatınızdan bir hafta çalıp kasaba yerlilerinin arasına karıştığınızı hissetmeniz gereken bir destinasyon. Bu fikrime güvenin ve Catania ve çevresini gezmek icin tatilinizi mutlaka Taormina merkezli planlayın.

Kasabada konaklayan turistlerin kalitesi adanın diğer bölgelerine göre farkedilir derecede üst seviyede o nedenle yüksek fiyatlı otellere ve Sicilya fiyat ortalamasının üzerinde kalan restoranlara sahip. (Bu bilgi sizi korkutmasın lakin her bütçeye uygun alternatifler de bulmak mümkün) Ben ne mi yaptım ? Anne olduğumdan beri seyahatlerimde ufaklığı yanımdan ayırmadığımdan, uzun soluklu tatilleri mutlaka ev kiralayarak şekillendiriyorum. Bu şekilde ziyaret ettiğimiz şehrin lokal yaşamına tam istediğimiz şekilde karışıp, bölgenin yerlisi gibi hissetme şansımız oluyor. Yaşadığımız şehrin tam aksine, sabah uyanıp komşularıma “günaydın” diyebilmenin huzuru bile bu kararı vermekte etkili diyebilirim. Sicilya tatilinde; Taormina’nın tam kalbinde, çok sevilesi, önünde oturup keyif yapabileceğimiz bir taşı da bulunan, şipşirin, yeşil panjurlu bir ev kiraladım. Ev hem merkezde, hem de merkezin hareketli yaşamından çok uzakmışçasına bir sakinlikte ve minik bir portakal bahçesinin yanında bulunuyordu. Şunu da mutlaka eklemeliyim ki; AirBnb uluslararasi seyahatlerinizde ev kiralamak için nefis bir alternatif.

Bir sonraki yazımın konusu Taormina’nın tadı damağımda kalan restoranları olacak. Bu yazı ile aklınızı çelmeyi becerememişsem, bu işi lezzet yazım ile yapacağıma eminim.

İlginizi çekebilir: Lütfiye Öktürk’ten Taormina’da Ne Yenir?