Sick of Myself: Narsizmin Doruklarında Bir Norveç Filmi
2022 yapımı, orijinal ismi “Syk Pike” olan bu Norveç yapımı filmin geçtiğimiz sene hem festival döneminde hem de vizyona girdiğinde adından söz ettirdiğini söylemek mümkün. Bariz narsist ve gizli narsist bir çiftin hikayesini takip ediyoruz. Kadın mutsuz bir karakter. Partnerinin gölgesinde kaldığından ve yeterince ilgi göremediğinden ötürü çeşitli içsel sıkıntılar yaşıyor. Adam da Oslo’nun cemiyet ortamlarına enteresan bir sıfatla girip yükselme çabasında. Beklediği ilgiyi de fazlasıyla görmeye başlıyor. Bu da malum çatışmayı doğuruyor, dileyenler Mubi Türkiye’den izleyebilir.
Signe ve Thomas izlemesi ve kabullenmesi zor karakterler. Normal şartlarda kendi hayatımızda olduğu takdirde buluşup görüşmemek için her türlü çabayı sarf edebileceğimiz bu insanlara 95 dakika boyunca sabredebiliyoruz. Filmin başarısı da burada yatıyor. İki karakter de kendine has narsistlikleriyle ön plana çıkıyor, Signe’nin ilgi odağı olmak için yapamayacağı bir şey yok. Her türlü rezilliğe imza atabilecek bir şekilde çalışan zihninin derinliklerine inmek kolay değil. Thomas ise biraz daha basit bir tip, o da benzer gayelerle ilgiyi üzerine toplama niyetinde. O da Oslo sanat camiasının tam göbeğine hırsızlık yaparak düşüyor. Evet hırsızlık…
Hem elit kitleye bir eleştiri getiriyor film, hem de biraz daha bireysel tandansta ele alıyor meselesini. Bunları yaparken seyircisini güldürmekten geri kalmaması da hoşuma gitti. İstese full karanlık bir tonda, boğucu bir anlatı oluşturabilir, iyi bir iş de ortaya çıkarabilirdi tabiin ama bu haliyle trajikomik anlara olan yaklaşımı çok orijinal. Özellikle bir sevişme sahnesi sekansı var ki, kahkaha attırıyor. Günümüzde insanların sahici dostluklar kurmak konusunda çok zorlandığını, herkesin birbiriyle günü geçirdiği gerçeğini göz ardı etmek mümkün değil. İyi bir dinleyici olarak nitelendirilebilecek insanları bulmak çok zor. Bu kişileri bulamadığımız gibi, bir de her anlatılanı “Benim de başıma şu gelmişti” minvalinde ele alıp konuyu kendisine bağlayan insanlar hepinizin malumu…
Editör Notu: Yazının buradan sonraki bölümü spoiler içermektedir. Dilerseniz filmi izledikten sonra geri dönebilirsiniz.
Tabii ki de Sick of Myself bu mevzunun uçlarda yaşandığı anlarda geziniyor. İlgi çekmek için ilaçları leblebi gibi atıp, saçlarını döküp, kan kusup, ayakta duramayacak hale gelen Signe hepimizi hırpaladı evet. Ama sevgilisi Thomas’ın da kendisinden geri kalan bir tarafı olmadığını düşünüyorum. Sevgilisi pert şekilde hastanede yatarken ona “Al okursun” diyerek kendisinin kapak olduğu dergiyi vermesi, iki narsistin birbirini törpüleye törpüleye yok etmesi çok acayip. Sonlara doğru da Signe’nin görsel anlamda estetik kabul edilebilecek, ama yine de farklı olduğunu açık şekilde belli ediyor olan yara izleriyle beraber modellik kariyerine soyunması, fakat çok geçmeden işin başka bir seviyeye evrilmesi ve farkındalık odaklı markanın bir anda tüm ikiyüzlülüğü ile bize felaket bir final hazırlaması… İzlemesi zor, iç gıcıklayıcı ama yine de iyi film…
Kapak Fotoğrafı: Mubi
İlginizi çekebilir: Eralp Alper’den Leila’s Brothers
İlk yorumu siz yazın!