Simone İstanbul: Ambiyans ve Lezzetlerin Kusursuz Uyumu
Bahar ve yaz mevsimi; samimiyet, doğanın yeşille dansı, arkadaşlık, mavi deniz ve gökyüzü… Doğanın uyanışı ile başlayan bu güzel mevsimde arkadaşlarımla gittiğim mekanların önemli bir yeri var. Bazen küçük bir kasabada denize karşı, bazen de kalabalık bir şehirde gökyüzüne yakın… Onlarla ambiyansı şahane olan bir mekanda lezzetli yemekler yemek hele bir de mükemmel müzikler sohbetimize eşlik ediyorsa aşırı keyifli oluyor. İstanbul’da samimi hisler uyandıran, lezzetli yemekler yiyebildiğim, iyi müziğin ve güzel bir manzaranın bana eşlik ettiği sayılı mekan var. Simone İstanbul da açıldığı günden beri listemde yer alan ancak henüz yeni gitme fırsatı yakaladığım ve listemin başlarına yerleşen bir yer oldu. Hadi bugün bu güzel mekanı birlikte keşfedelim. Hazırsanız başlıyorum!
Bu güzel mekan Beyoğlu’nda Ruz Hotel’in 6. katında yer alıyor. Simone İstanbul’un mutfağını kurucu-şef Sinan Kızıklı ve Kerem Uztürk yönetiyor. Mutfak yönetimi diyorum çünkü her ikisi de uzun zaman şeflik yapmış ve oluşturdukları menüde yer alan her bir malzeme ile özenle ilgilenmişler. Simone, mevsimsel ürünler kullanarak aylık olarak değişen menüsüyle misafirlerine günün her anında eşlik ediyor. Mekan, haftanın yedi günü sabah 7:30-12:00 saatleri arasında kahvaltı servisi ile başlıyor. Öğle yemeği ve akşam yemeği ile devam ediyor. Ayrıca burada içecek konusunda da farklı alternatiflere ulaşabiliyorsunuz. Simone, gündüz ayrı akşam ayrı bir ambiyansa sahip. Ben şimdilik öğlen deneyimlemiş olsam da arkadaşlarım akşam saatlerini de ayrı övüyor. Mekan hem Galata hem de Haliç’i gören güzel bir manzaraya sahip. Orta kattaki cocktail barda cuma-cumartesi-pazar DJ performanslar oluyor. Ayrıca mekan özel davetlere de ev sahipliği yapıyor.
İstanbul Manzarası İle Farklı Bir Ambiyans
Havanın açık olduğu bahar ve yaz akşamları önümüzde tüm sıcaklığı ile bizi selamlıyor. Simone; gökyüzünü ve çevreyi görebilesiniz diye tavanı ve yan alanları açık olacak şekilde tasarlanmış bir ‘rooftop’ aslında. Bu mekanda binalar arasından Galata ve Haliç manzarasını izleyebiliyorsunuz. Gelelim iç ve dış dizaynına…
İç dizayn ile ilgili şunu söyleyebilirim: Orta alanda yer alan ahşap dokulu yuvarlak, kare ve uzun masalar onlara eşlik eden deri-ahşap görünümlü sandalyeler ilk dikkatimi çeken ayrıntılar oldu. Uzun masanın altında yer alan kilim ortama bambaşka bir hava katmış. Ayrıca orta alanın bir kısmında yer alan masalara da kırmızı minderli uzun bir koltuk eşlik ediyor. Yeşil bitkiler ve bir köşede yer alan raftaki objeler de ortamı yumuşatmış diyebilirim. Dış alan dizaynına bakacak olursak; mekanın dışarı açılan kenar kısımlarına metal siyah masalar yerleştirilmiş. Simone’de orta katta bir cocktail barı var. Barın ön tarafında manzaraya karşı konumlanmış sandalyeler ve boydan boya bank şeklindeki oturma alanı dikkat çekiyor.
Simone Lezzetleri
Simone’de sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeği için ayrı menüler bulunuyor. Ayrıca çok geniş bir içecek menüsü var. İlk olarak kahvaltı menüsünden bahsetmek istiyorum. Menüye göz attığımda ilk dikkatimi çeken ekşi maya ekmek ile yapılan ekmek arası tost, sandviç ve ekmek üstü lezzetlerin olduğuydu. Tabakta Frankfurter sosis ve Bravas Patates de seçenekleriniz arasında yer alıyor. Klasiklerden; menemen, çılbır, kıymalı patatesli yumurta ya da sağlıklı bir tabak olarak; granola, orman meyveli smoothie, badem sütlü yulaf ezmesi tercih edebilirsiniz. Kahvaltıda tatlı sevenlerdenseniz eğer pankek, fransız tostu seçenekleriniz arasında…
Ben Simone’ye öğleden sonra gittim. Bu nedenle Öğlen & Akşam menüsünden tercih yaptım. Yediklerimi anlatmadan önce menüdeki seçeneklerden biraz bahsetmek istiyorum. Başlangıç, ana yemek ve tatlı olarak net bir menü hazırlanmış. Başlangıçlarda; günün çorbasından salataya, humustan kızarmış kabak çiçeğine, kıtır patlıcandan hamsi marineye kadar birbirinden farklı yemek seçeneği var. Ben Kefir Kremalı Marine Pancar Salatası, Humus ve Bravas Pastates tercih ettim. Üçü de oldukça lezzetliydi. Öncelikle salata oldukça zengin bir içeriğe sahipti. Pancar salatasındaki tabakta; fırında pişmiş marine pancar, bebek ıspanak, kefirli keçi peyniri kreması, portakallı rezene vinegret, buğday, nar, ceviz ve portakal şekerlemesi vardı. Humus tabağı renkli ve lezzetliydi. Tabakta; humus ve hindiba, arpacık soğan turşusu, kızarmış nohut, sumak, dukkah, siyah zeytin, kenarlarında da maydanoz yağı vardı. “Dukkah nedir?” dediğinizi duyar gibiyim. Aslında bir baharat karışımı olarak geçiyor. İçerisinde fındık, badem gibi kuruyemişler oluyor. Bu tabakta da bunu gördüm. Bir diğer yediğim yemek, Bravas Patates oldu. Benim gibi patates aşığı iseniz beğeneceğinizi düşünüyorum. Kızarmış bebek patates, fermente edilmiş sarımsaklı fasulye mayonez, acı domates sos, kıtır dana bacon, bergama tulum ve frenk soğanı ile tabak gayet iyiydi.
Ana yemek olarak et, balık, tavuk ve mantı-makarna gibi seçenekler oluşturulmuş. Bonfile, Fırında Uzun Pişmiş Dana Yanak, Ege Otlu Mantı, Kömür Izgarada Jumbo Karides, Izgara Baby Ahtapot bunlardan birkaçı… Ben ana yemek olarak menüden Kömür Kuzu Cağ Şiş tercih ettim. Kuzu etine hassas birisiyim. O yüzden şunu söyleyebilirim; özel bir karışımda salamura edilip dinlendirilmiş kuzu eti ile yapılan bu yemek, beni hiç rahatsız etmedi. Kuzu şişin yanında baharatlı kıtır bir pide vardı. Siz yemeğinizi tatlı ile bitirmek isterseniz; çikolata kreması, kestaneli dondurma, fındık/badem krokan, tuzlu karamel ile Simone Profiterol seçenekleriniz arasında yer alabilir.
Gelelim içecek menüsüne… Alkollü ve alkolsüz birçok seçenek var. Köpüklü, beyaz, kırmızı, roze ve tatlı olarak kategorize edilmiş şaraplar; klasik ve imza kokteyller; viski, tekila, likör gibi shotlar; rakı, rom, cin, vermut gibi kadehler; alkolsüz kokteyller, kahve, çay, soğuk çay ve meşrubatlar farklı seçeneklerle menüde yer alıyor.
Simone günün her saatinde gelebileceğiniz tatlı bir mekan kısacası. Dilerseniz huzurlu bir kahvaltı belki öğle yemeği ya da eğlenmeyi çok seven biriyseniz akşamları müzikle dans için bu mekanı listenize ekleyebilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: Simone İstanbul
İlginizi çekebilir: Deniz Yılmaz Akman’dan Asmalımescit
İlk yorumu siz yazın!