İyi Filmde Kötü Filmde: Yanardağ Filmleri
Vezüv Yanardağı’ndan çıkan lavlarla yerlebir olan Pompeii’nin filmini seyrettik, bunu fırsat bilerek iyisiyle kötüsüyle yanardağların önemli bir parçası olduğu filmleri hatırlamak istedik. Yanardağ filmleri mercek altında!
Pompeii, adını Vezüv Yanardağı’nın yok ettiği zengin bir kentten alıyor: Paul W.S. Anderson, filminde bizi M.S. 79 yılının Pompeii’sine götürüyor. Game of Thrones ile yıldızı parlayan Kit Harington’ın Milo adlı, köle kökenli bir gladyatörü canlandırdığı film, felaketin fonunu oluşturduğu bir aşk hikayesi anlatıyor. Sevdiceği Cassia’yı (Emily Browning) zalim bir senatörün elinden kurtarmak istemesi bir yana, yok olan şehirden ve lavlardan da kaçmaya çalışan bir savaşçıyı izlemeye hazırsanız haftanın filmi sizin için belli.
Pompeii’de Kit Harington’dan rol çalan Vezüv’ün lavları, bizi sinemada görüğümüz yanardağları düşünmeye itti. İşte iyi filmde, kötü filmde, sinemanın yanardağları:
Yanardağ Filmleri
Star Trek Into Darkness | 2013, J.J. Abrams
J.J. Abrams’ın 2009’da yeniden hayat verdiği yeni jenerasyon Star Trek serisinin geçtiğimiz yıl izleme fırsatı bulduğumuz ikinci filmi, dillere destan bir açılış sahnesine sahipti. Koruyucu kıyafeti içindeki Spock, bir süper-yanardağ tarafından üzerindeki tüm yaşam tehdit altında olan Nibiru gezegeninde görevdeydi. Yanardağı soğuk füzyon silahıyla müdahale ederek söndüren Spock, gezegeni kurtarıyordu. Görselliğinden ince mizahına her yönüyle eğlenceli ve başarılı olan bu sahne ile açılan film, ne yazık ki ilkinin başarısına ulaşamamıştı.
The Secret Life of Walter Mitty | 2013, Ben Stiller
Bu gerçeğe halen alışamamış olanlarımız olabilir, fakat Ben Stiller geçtiğimiz yıl beşinci filmini yönetti! İşini kaybetme tehlikesi yaşayan ve sosyal ilişkiler anlamında tam anlamıyla bir enkaz olan Walter Mitty’nin yarı-fantastik maceralarını konu alan filmde aynı zamanda başrol oynamıştı Stiller. Dünyanın farklı köşelerinde maceradan maceraya atılan Walter Mitty’nin duraklarından biri de patlayan bir yanardağdan bisikletle, jiple ve/veya helikopterle kaçtığı İzlanda olmuştu.
Eyjafallajökull | 2013, Alexandre Coffre
İzlanda ve yanardağ demişken….Ülkenin birkaç yıl önce duman ve kül saçmak suretiyle Avrupa’da bir ulaşım krizine dönüşerek adından söz ettir(emey)en yanardağı Eyjafallajökull, geçtiğimiz yıl bir Fransız komedisine adını vermişti. Film, kızlarının bir Yunan kasabasındaki düğünü için yola çıkan, fakat Eyjafallajökull nedeniyle havaalanında mahsur kalan boşanmış çift Alain ve Valerie’nin gergin ilişkisine odaklanıyordu.
2012 | 2009, Roland Emmerich
Birçok sinemaseverin “görsel efekt pornosu” olarak yaklaştığı, görüntü ve efektleriyle gerçekten ağızları açık bırakan, fakat içerik olarak vasat bir felaket filminin bile yanına yaklaşamayan 2012, adını aldığı yılda dünyanın sonunun geleceğine inananlar için işleri pek kolaylaştırmamıştı. Filmde izlediğimiz felaketler depremlerden sel felaketlerine, tsunamilerden patlayan yanardağlara kadar çeşitlilik gösteriyordu. Şehirlerin ortasında yeniden canlanan sönmüş yanardağların depremler eşliğinde ortalığı savaş alanına çevirdiği sahneler tam da Roland Emmerich’ten beklenir görkemdeydi.
Star Wars: Episode III – Revenge of the Sith | 2005, George Lucas
Sinema tarihinin en sevilen serilerinden Star Wars’un ikinci üçlemesinin son filminin finali, Mustafar’daki yanardağın ağzındaki düello sahnesiyle bitiyordu. Ustası ve bir zamanlar en yakınındaki insan olan Obi-Wan Kenobi ile ölümcül bir kavgaya tutuşan Anakin Skywalker’ın sonu malum… Alevler içindeki bu sahne iki üçlemeyi bağlamış ve izleyenleri oldukça heyecanlandırmıştı.
Dante’s Peak | 1997, Roger Donaldson
007 James Bond olarak karizmasına karizma kattığı 90’lı yıllarda Pierce Brosnan, 1997 yılında heyecan dolu bir felaket filminde rol almıştı. Film, yanardağ uzmanı bilimadamı Harry Dalton ve belediye başkanı Rachel Wando’nun, ABD’nin en yaşanılır kasabası seçilen Dante’s Peak kasabasının üzerine kurulduğu Dante Yanardağı’nın her an harekete geçebileceği konusunda halkı ve belediye meclisini uyarma çabalarını anlatıyordu. Felaket filmi tanımlamasından gerisini kestirmemek mümkün değil.
Volcano | 1997, Mick Jackson
1997, yanardağların yılıydı! Volcano’da, Los Angeles’ın orta yerinde birden bire canlanan bir yanardağ şehri tehdit ediyor ve dehşet saçıyordu. California’nın en büyük kentlerinden birinin lavlar ve ateş topları ile yok oluşunu izlemek ve Tommy Lee Jones ile oradan oraya koşmak isterseniz izleyebileceğiniz felaket filmi tam olarak bu!
Joe versus the Volcano | 1990, John Patrick Shanley
Hastalık hastası (ya da bilimsel adıyla hipokondriyak) Joe, ölümcül bir hastalıkla teşhis edildiğinde ve öleceğine emin olduğunda kendisini tropikal bir adadaki yanardağa atarak intihar etmeye karar verir. Joe’nun bu kararını uygulamak için çıktığı yolculuk sırasında tanıştığı ilginç insanlar ve bulduğu aşk ise filmimizin asıl olayı. 90’ların en sevilen iki oyuncusu, Tom Hanks ve Meg Ryan’ı yanardağları söndüren bir romantik komedide bir arada görme fırsatını kaçırmayın!
Stromboli | 1950, Roberto Rossellini
İtalyan sinemasının efsanevi sinemacılarından Roberto Rossellini’nin Stromboli’si de listemize klasikler kontejanından giriş yaptı. Ingrid Bergman’ın canlandırdığı Karen, Kuzey Avrupa’dan kaçarak İtalya’ya gelmiş ve bir balıkçı olan Antonio ile evlenmişitir. Fakat Antonio’nun kasabası olan, bir yanardağın sürekli tehdidi altındaki Stromboli’de de yaşam düşündüğü kadar kolay değildir.
Ice Age | 2002, Chris Wedge & Carlos Saldanha
Listemizin animasyonu ise hepimizin pek sevdiği, Ice Age serisinden… Serinin 2002 yapımı ilk filmi, buzul çağında bir mamut, bir kar kaplanı ve bir tembel hayvanın eğlenceli, itişmeli, kakışmalı ve çekişmeli dostluğunun başlangıcını ve buldukları bir insan bebeğini evine döndürme çabalarını anlatıyordu. Filmin en heyecanlı sahnelerinden biri bir yanardağın tepesinde geçiyor, izleyenlere heyecan dolu dakikalar yaşatıyor ve kahramanlarımızın dostluğunu pekiştiriyordu.
İlginizi çekebilir: SineMagger’dan İklim Değişikliği Filmleri
İlk yorumu siz yazın!