Mısır’ın sahip olduğu en güzel mücevherlerden biridir Siwa Vahası. En dikkat çeken yanıysa vahada yer alan tuz gölleri. Tam olarak Sahra’nın ortasında yer alan, doğanın bize sunduğu sürreal bir çalışma…

Konum

Mısır’ın başkenti Kahire’ye yaklaşık 800 kilometre uzakta yer alıyor Siwa Vahası. Neredeyse tüm dünyadan izole olmuş gibi dursa da kendi içinde cenneti barındırıyor diyebiliriz. Bir yanda palmiye ağaçları, diğer yanda tuz göllerinin eşsiz manzarası… Fotoğraflara bakınca bile bir rahatlama geliyor insana!

Buradaki tuz gölleri %95 oranında tuz içeriyor ve buradan çıkarılan tuz dünyada konsantrasyonu en yüksek tuz olarak biliniyor. Vaha sakinleri için hem tedavi hem de turizim açısından büyük öneme sahipler. Bu yüzden bir yandan; göz, cilt ve sinüzit için doğal tedavi merkezi olarak görülüyor burası. Gölün yoğunluğu yüksek olduğu için de asla batmıyor, yüzme bilmeseniz bile rahatlıkla yüzeyinde kalabiliyorsunuz. 

Hayat normale döndüğünde yolunuz Siwa’ya düşerse keşfedecek çok yer olduğunu unutmayın. Daha tuz göllerine varmadan ziyaret edeceğiniz tarih kokan mekanları da sıralamak istiyorum. En başta Kleopatra Havuzu’nu mutlaka görmeniz lazım. Yukarıdan bakıldığı zaman göze benzeyen havuzun hikayesi rivayete göre şöyle: Mısır Kraliçesi Siwa’ya ziyareti zamanı burada yüzmüş ve o zamandan kutsal görülmeye başlanmış. Havuz; “Güneşin Gözü”, “Juba’nın Gözü” veya “Kleopatra’nın Gözü” olarak da anılıyor. Havuzun etrafı etnik dükkanlar ve kafelerle çevrili. Yolunuz düşerse, 40 metre genişliğinde ve 10 metre derinliğinde olan bu muhteşemliğin tadını çıkarmayı unutmayın.

Sıradaki durağımız “Ünlü Ölüler Dağı”. Bu dağı ünlü yapan 26. hanedandan kalma mezarların burda olması. Çoğu mezar dağılmış ve soyulmuş olsa da görülmeye deyecek yerlerden biri. En bilindik mezar Si-Amun’a ait olan. Oradaki rehberlerden yardım alarak daha farklı mezarları da göre bilirsiniz.

Ölüler Dağı’na ziyaretten sonra sırada Amun Tapınak’ı var. Yine anlatılan bir hikayeye göre Amun, bu tapınağı güneş tanrısı Ra’yı onurlandırmak için yapmış. Hatta Büyük İskender’in bu tapınağı ziyaret etmek için Siwa’ya doğru bir yürüyüş gerçekleştirdiği söyleniyor. Ve bununla ilgili daha nice rivayetler ve kehanetler var. Tabii bu rivayetler, turistlerin dikkatini bölgenin üzerine daha fazla çekiyor.

Ek olarak, Siwa Vahası’nın içinde rahatça dolaşmak ve etrafı daha iyi keşfedebilmek için bisiklet kiralamanızı öneriyorum. Evimizde geçirdiğimiz zamanlarda, beraber üstesinden geleceğimiz bu pandemi döneminden sonrası için rotanıza eklememiz gereken en güzel yerlerden biri burası. 

Kapak fotoğrafı: Instagram / @travelnfreedom

İlginizi çekebilir: Ecem Özden’den Salar de Uyini Gölü