Siyah Kuğu Teorisi: Tarihin Akışını Etkileyen Olaylar
”Bütün kuğular beyazdır… Avustralya keşfedilene kadar.”-Joan Robinson, Economic Philosophy. Bu yazıda Siyah Kuğu teorisinin ne anlama geldiğin, ne zaman ne şekilde oraya atıldığını ve teoriye örnek olabilecek olayları inceleyeceğiz.
Siyah kuğu teorisi, ekonomik gerileme ve salgın gibi beklenmedik anda gerçekleşen, toplum/dünya üzerinde önemli bir etkiye sahip olan; çoğu zaman siyasetin, ekonominin ve iş dünyasının yönünü değiştiren, tarihin akışını etkileyen olayları tanımlayan bir metafor.
1697 yılına kadar İngiltere’de okul çağındaki çocuklara tüm kuğuların beyaz olduğu öğretilirdi. Ta ki Hollandalı bir kaşif olan Willem de Vlamingh bir gün Avustralya macerasına yelken açtığı sırada siyah tüylü kuğularla karşılana dek. Bir siyah kuğuyla sadece tüm kuğuların beyaz olmadığı değil; bir şeyin daha önce olmamış olmasının hiçbir zaman olmayacağı anlamına gelmediği de anlaşıldı.
Siyah Kuğu Teorisi ve Kriterleri
Lübnanlı-Amerikalı akademisyen Nassim Nicholas Taleb ise Siyah Kuğu teorisini ilk olarak 2001 yılında ortaya attı. Ardından 2008 dünya ekonomik krize girmeden hemen önce ilk kitabı Siyah Kuğu – Olasılıksız Görünenin Etkisi‘ni yayınladı. Kitabın ardından gelişen olaylar kitabı doğrular nitelikteydi. Taleb’e göre bir olayın siyah kuğu teorisine örnek gösterilebilmesi için 3 kritere uyması gerekiyor:
1. Beklentilerin dışında, sıradışı olması.
2. Olayın toplum veya dünya üzerinde ciddi bir etkiye sahip olması.
3. Olay öngörülemez olsa da yaşandıktan sonra geriye dönüp bakıldığında nedenlerinin açıklanabilir olması. -Dünya bu noktada aslında böyle bir duruma neden hazırlıklı olmadığımızı sorgular. (Örneğin salgınlar tarih boyu var olmasına rağmen yeni bir salgına karşı tüm insanlar olarak hazırlıksız yakalandık.)-
MS. 1. yüzyılda Einstein fiziğinin olasılıkçı yaklaşımını altüst eden bir görüş olarak ortaya çıkan siyah kuğu teorisine göre yüzyıllar boyu tüm kuğuların beyaz olduğu yönünde bir önerme vardı, ta ki Avustralya keşfedilene kadar. Geçmişten gelen verilerle geleceğe karşı tahmin yapılabileceğini savunan olasılık önermesi, kuğu teorisiyle geleceğin her şekilde belirsiz olduğu önermesine dönüştü.
”Tek bir gözlem milyonlarca beyaz kuğunun binlerce yıldır doğrulamış olduğu genel bir kanıyı tamamen geçersiz kılabilir. Bunun için de tek bir siyah kuğu görülmesi yeterlidir.”
Tek bir siyah kuğu bile tüm önermeyi yıkmayı yetmişti. Tabii ki burada bahsettiğimiz kuğu bir örneklem. Hayatta bunun gibi pek çok alanda tek bir farklılık uzun zamandır süregelen olasılıkları ve genellemeleri ortadan kaldırmaya sebep olabilir. Bundan çıkarmamız gereken en temel sonuç ise hayatta siyah kuğu körlüğünden kaçınmak ve alıştığımız durumlara farklı açılardan bakabilmek. Örneğin yaşam düzeni içerisinde gözlerimizi sürekli aynı noktaya odaklarsak, aynı işi yapar, aynı rutinde çalışır, aynı günü sürekli tekrar edersek; etrafımızdaki siyah kuğuları yani olağan dışı olayları göremez oluruz.
Siyah kuğu olaylarını sadece negatif düşünmemek gerek. Örneğin yıllar öncesinde internetin bulunmasının yıllar boyu insanların hayatında çok ciddi değişimlere yol açacağını çok az kişi tahmin etmiştir. Dünya e-ticaret devi Amazon’un insan hayatındaki yerini ilk kurulduğu zaman anlasaydık çok daha fazla insanın şirkete yatırım yapmış olacağından eminim. Şu an dünyayı değiştirecek bir sonraki keşfin ya da icadın en olacağını bilmiyoruz, belki de biliyoruz ancak farkında değiliz. Bu yüzden bugün gözlerimizi açıp, konfor alanımızın dışına çıkıp, etrafımızdaki siyah kuğuyu ararsak fırsat kaçmadan zamanında yakalayan şanslı kişilerden olabiliriz. Bu konuyu çok keyifli bir şekilde ifade eden davranış bilimci Emre Soyer’in ağzından dinlemenizi mutlaka tavsiye ederim:
Siyah Kuğu Olayları
Günümüze benzer olarak 2002-2004 SARS virüsünün yayıldığı dönemde internet üzerinden satış yapan küçük bir şirket olan Alibaba, virüsün insanları temastan kaçınmaya itmesiyle ciddi bir yükseliş yaşadı. Toplum içerisinde yaşanan paniğin sonucu Alibaba’nın bugün sektöründe Asya lideri olmasının önemli nedenlerinden biri.
2008-2012 yılları arasında yaşanan küresel ekonomik kriz aynı şekilde insan alışkanlıklarını büyük ölçüde değiştirdi. Seyahat etmek isteyenler israftan kaçınıp tasarruf etmeye çalıştı. Bu şekilde ortak, paylaşımlı yaşam alanları ön plana çıktı. Günümüzde sıkılıkla tercih edilen Airbnb ve Uber gibi hizmetlerin yükselişi de bu şekilde gerçekleşti.
Covid-19’dan önce dünya pek çok salgın virüsle karşı karşıya kalmasına rağmen yine de yakın gelecekte bu denli bir kaosun ve değişimin geleceğini Bill Gates hariç pek fazla kişinin öngördüğünü söyleyemez. Bu noktada içinde bulunduğumuz durumun da Siyah Kuğu teorisine bir örnek olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Pek çok sektörde evden çalışma yönteminin benimsenmesi, eğitimde uzaktan eğitim sisteminin getirilmesi, seyahat kısıtlamaları nedeniyle havayolu şirketlerinin karının düşmesi, perakende zincirlerin online varlıklarının artması, bir anda artan tuvalet kağıdı satışları, online görüntülü konuşma platformlarının varlığı ve daha pek çok değişiklik pandeminin bir siyah kuğu teorisi örneklemesi olarak nasıl ciddi değişiklere yol açtığını gösteriyor. Değişikliklerin bazıları kısa vadeli ve krize yönelik çözümler olsa da şimdiden pek çok şirketin salgın sonrasında da evden çalışmayı tercih edeceği gibi uzun vadede kalıcı değişiklikleri de öngörebiliyoruz.
Kapak fotoğrafı: forbes.com
İlginizi çekebilir: Berkay Çolak’tan Enron Skandalı
Yazınız çok ilgimi çekti, önemli olan siyah kuğu gerçeğini avantaja çevirmek. Ilham verdiğiniz için çok teşekkür ederim