Siyaset, Toplumsal Olaylar ve Müzik: Protest Melodiler
Ülkemiz belki de dünyada gündemin en çabuk değiştiği ülkelerden biri. Geçen hafta bir günde altılı masa dağılırken, iki gün sonra daha güçlü bir şekilde geri döndü. Hazır siyasi gündem bu kadar yoğunken ben de müziğin siyasetle olan ilişkisi ve dünyada toplumsal olaylara verdiği tepkiyi, ülkemizde ise son yıllarda tepkisizliğini anlatan bir yazı yazmak istedim.
Medyanın yasama, yürütme, yargıdan sonra dördüncü güç olarak kabul edildiği bir dünyada (ülkemizde uzun süredir bir kesim için beyin yıkama aracı, ya da penguenlerin renkli dünyasına açılan bir kapı olarak kullanılsa da) çeşitli sanat dalları da toplumun sesi olmuştur. Müzik ise bu sanat dalları arasında her zaman öne çıkanlardan biri oldu ve tarih boyunca toplumsal olaylara yabancı kalmadı. Ayrıca müzik, dinleyicilerin de katılıp şarkıcı ile beraber söyleyebildiği bir ortam yarattığı için diğer sanatlara göre daha interaktif bir mecra. Sistemdeki bozukluklara karşı çıkan protest şarkılar neredeyse bir müzik türü olarak kabul edildi. Adı üzerinde zaten, protesto…
1939 tarihli Billie Holiday’in “Strange Fruit” şarkısı siyahilerin uğradığı ırkçılığa karşı yazılmış bir parçadır. Parça ismini, yargısız infaz sonucu ağaçlara asılan siyahilerin, o ağaçta bulunan (aslında ağaca ait olmayan) bir meyveye benzetilmesinden alır. Bahsedeceğim bir başka ırkçılık karşıtı parça ise protest müziğin en önemli isimlerinden biri olan Bob Dylan’ın “Hurricane” isimli sekiz buçuk dakikalık muhteşem eseri. Dylan, bu parçada Hurricane takma adlı siyahi boksör Rubin Carter’in hikayesini anlatır. Rubin, işlemediği bir cinayet yüzünden haksız yere yirmi yıl hapis yatmıştır. Parça hem ırkçılığı hem adalet sistemini eleştirir.
Savaş karşıtı parçalara gelirsek Creedence Clearwater Revival grubunun “Fortunate Son” parçasını Vietnam ile ilgili pek çok yapımda duyarsınız. Parça hem savaş karşıtıdır, hem de savaşa gidenlerin hep fakir kesimden olmasını, zengin güçlü ailelerin çocuklarının askere alınmamasını eleştirir. Crosby, Stills, Nash And Young grubunun “Ohio” şarkısı ise, Vietnam savaşına karşı gösteriler yapılan Ohio’daki Kent State Üniversitesi’nde askerlerin açtığı ateş sonucu dört öğrencinin katledilmesini anlatır.
Rock dışında da müziğin pek çok türünün toplumsal olaylara, siyasete uzak kalmadığını görebilirsiniz. Mesala Reggae türüne bakarsak, efsane sanatçı Bob Marley’in “Get Up, Stand Up” parçasını örnek verebiliriz. Sanatçı, Haiti ziyaretinde orada yaşayanların fakirliğini gördükten sonra bu şarkıyı yazmıştır. Sex Pistols grubunun İngiliz ulusal marşının adını taşıyan “God Save The Queen” parçası monarşiyi eleştirir. İngiltere’de o dönem pek çok yerde yasaklanmıştır. The Clash grubunun “White Riot” parçası ise beyazları haksızlıklara karşı ayaklanmaya çağırır. Notting Hill karnavalında polislerle çatışan siyahilerden ilham alınarak yazılmıştır. Joan Baez, The Beatles, Pink Floyd, U2, Rolling Stones gibi siyaseti, toplumsal olayları görmezden gelmeyen daha yüzlerce grup veya şarkı sayabiliriz.
Rap’e geldiğimizde Ice Cube, “Arrest The President” şarkısıyla direk Donald Trump’ı hedef almıştır. Childish Gambino’nun “This Is America” parçası ise silahlanmadan ırkçılığa pek çok şeyi eleştirir. Klibinde de çok fazla gönderme vardır. Soul, R&B gibi türlere bakarsak Sam Cooke’un Amerikan sivil haklar hareketinin sembol şarkılarından olan “A Change Is Gonna Come” parçasını örnek verebiliriz.
Bella Ciao, Hasta Siempre gibi bazı parçalarda tüm dünyada devrimcilerin marşı haline gelmiştir. Geçtiğimiz yıllarda seçim kampanyası için üzerine yeni sözler yazılan Dombra aslında Arslanbek Sultanbekov isimli bir Nogay (Bir Türk etnik grubu) ozanının şarkısıdır. Darkestrah isimli Kazak bir grup tarafından yapılmış black metal yorumu bile vardır bu şarkının.
Ülkemizde de müzisyenler siyasete uzak kalmamışlardır. Cem Karaca’nın “Raptiye Rap Rap” şarkısında Kenan Evren’den Turgut Özal’a, Süleyman Demirel’e pek çok isme göndermeler vardır. Moğollar’ın “Birşey Yapmalı” parçası günümüzde de hala değişim isteyen insanların ağızlarından düşmez. Yine Edip Akbayram’ın “Güzel Günler Göreceğiz” parçası umudun, inanışın simgesi olmuştur. Barış Manço “Halil İbrahim Sofrası” hem dünyanın halini anlatır hem de insanlara mesaj verir. Selda Bağcan “Yuh Yuh” ile tepkisini gösterir. Günümüz Türkiye’sinde ise müziğin bu yönünü eskiye oranla çok daha az görüyoruz. Bazı müzisyenlerin (daha doğrusu kendilerini öyle sananların) yanlışları eleştirmek yerine banka hesaplarını geliştirmeyi seçtiklerini izliyoruz. Mor Ve Ötesi, Kurban – “Yobaz” en son olarak da Tarkan – “Geççek” yakın tarihli eleştirel şarkılardan aklıma gelen nadir örneklerden. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın…
Kapak Fotoğrafı: Hurricane
İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Müzik ve Yardım Kampanyaları
İlk yorumu siz yazın!