Sonbaharın yaklaşmasıyla ve karasal ikliminin yarattığı çöl sıcaklarının da uzaklaşmasıyla beraber Kapadokya’yı ziyaret zamanları da başlıyor. Ürgüp, Göreme, Avanos, Derinkuyu, Kaymaklı, El Nazar Kilisesi, Aynalı Kilise, Güvercinlik Vadisi, Ihlara Vadisi, Çavuşin, Güllüdere, Paşabağ, Zelve, Uçhisar, Ortahisar ve daha görülmesi gereken birçok tarih ve doğa harikası. 1985 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Göreme Milli Parkı ve Kapadokya’nın Kayalık Alanları içerisinde yer alan bu lokasyonlar arasından hala görmemiş olduklarınız var ise Eylül ve Ekim aylarında Kapadokya bütün büyüsüyle görülmeye değer.

Konum

Son yıllarda bütün dünyada esen değişim rüzgârının Kapadokya bölgesindeki öne çıkan adresi Ortahisar olmuş. Önceleri Hititler zamanından kalma kalesiyle daha çok sadece birkaç saatlik bir geçiş güzergâhı olan Ürgüp’ün şirin beldesi, son yıllarda hızlı bir şekilde açılmaya başlayan mağara otelleri ve keyifli dinlence mekanlarıyla göze çarpıyor. Ayrıca Ürgüp, Göreme ve Uçhisar üçgenin tam ortasında yer alan Ortahisar konum olarak da çok cazip; tatiliniz boyunca gideceğiniz yerlere çok büyük ulaşım kolaylığı sağlıyor.

Kapadokya’ya daha önce gidenler bilir, Kapadokya’da olmazsa olmaz görülmesi gereken yerlerin başında sırasıyla Göreme Açık Hava Müzesi, Güvercinlik Vadisi, Ihlara Vadisi, Paşabağ-Zelve ve Derinkuyu- Kaymaklı yer altı şehirleri gelir. İlk defa gidecekler için bu bölgeleri en az 2 güne sığdırmalarını tavsiye ediyorum.

Kapadokya daha önce ziyaret edip farklı deneyimler arayanlar için de birçok alternatif sunuyor. Bunların en bilineni Balon Turları, sabahın erken saatlerinde 1 ya da 2 saatlik turlarla Kapadokya’nın ihtişamına göklerden tanık olup ilginç bir deneyim yaşayabilirsiniz; ancak benim son ziyaretimde tercihim balona binmek yerine Göreme civarlarından balonları fotoğraflamak oldu. Daha önce balona binmiş biri olarak dışarıdan fotoğraf çekmenin çok daha keyifli olduğunu itiraf edebilirim.

Diğer bir alternatif olarak vadilerde yapılan safari ve ATV turlarını denemenizi öneririm. Özellikle biraz macera arayanlar için ATV turları harika olacaktır. Kelime anlamı Güzel atlar ülkesi olan Kapadokya’ya gidip ata binmemek olmaz diyenler için de yine saatlik ata biniş deneyimleri sağlayan at çiftlikleri mevcut.

En sona bıraktıklarım en çok zevk aldıklarım oldu; Ürgüp’te şarap tadımı ve Avanos’ta çömlek workshop’ı. Ürgüp’ün içinde yer alan Turasan’ın showroom’u harika bir tadım deneyimi sunuyor, Avanos’ta ise İstanbul’da da bir şubesi bulunan Chez Galip’in hem üretim hem de satış yaptığı yerleşkesinde işinin ehli ustalar eşliğinde keyifli bir workshop’a katılıp kendiniz için bir çömlek yapabilirsiniz ayrıca Galip Usta’nın Guinness Rekorlar Kitabı’na giren ve 16 bin farklı kişinin saçlarından oluşan, dünyanın en tuhaf müzelerinden biri olarak gösterilen Avanos Saç Müzesi de ilginizi çekebilir.

Konaklama olarak benim her zaman favorim Ortahisar’da yer alan Tafoni Houses Cave Hotel. Kuş yuvası anlamına gelen Tafoni her biri ayrı bir kuş ismiyle adlandırılan olağan üstü mağara odalarından oluşuyor çok şirin ve servis olarak da mükemmel bir otel. Gidecek olursanız kahvaltınızda gözleme yapan teyzeden sizin için tahinli gözleme yapmasını rica edin, benim yediğim en lezzetli gözlemeydi.

Son olarak, Kapadokya’ya hem Nevşehir hem de Kayseri havalimanlarından kolaylıkla ulaşmanız mümkün. Ayrıca sonbahar Kapadokya için yoğun bir dönem olduğu için rezervasyonlarınızı da bir an önce yapmanızı tavsiye ederim.

*Not: Restoran ve kafe önerisinde bulunmamamın sebebi Tafoni Houses’da yediğim muhteşem yemeklerdir. Gün boyu gezip akşam bahçede keyif yapıp yemeğimi yemekten aldığım ekstra keyif nedeniyle miskinlik yapıp hiç arayışa giremedim.