Bana göre 2020 yılında çıkan filmler arasında en üst sıraya oynayabilecek olan “Soul”, insanın hayata karşı umutsuz hissetmeye başladığı bir anda kurtarıcı rolünü üstleniyor. Özellikle günümüz koşullarında evlerimize tıkalı kalmış ve hayatın anlamını sorguladığımız vakitlerde insana farklı bir bakış açısı sunabilecek bir film. Değerimizi üretkenliğimizle ölçtüğümüzü ve zaman zaman hırslarımıza yenik düşerek kendimizi kaybettiğimizi yüzümüze çarpıyor. Fakat bunu eleştiri amacı gütmeden öyle samimi bir şekilde yapıyor ki izlerken insan gerçeklerden kaçmak yerine onları kabulleniyor. Birçok insanın kendinden bir şeyler bulabileceği bu filmi kimsenin kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum.

Pixar’ın çıkardığı yeni filmlerden olan Soul, animasyon türündeki filmlerin her yaştan insana hitap edebileceğini bir kez daha kanıtlar nitelikte. Monsters Inc, Up ve Inside Out gibi başarılı animasyon filmlere imza atmış olan yönetmen Pete Docter, bu sefer de izleyiciyi duygulandıran ve düşündüren bir film ortaya koymuş. Sıradan bir başarı hikayesini anlatacakmış gibi başlayan Soul, bir anda izleyiciyi şaşırtarak yaşamın anlamını sorgulayan fantastik bir filme dönüşüyor.

Filmde, bir müzik öğretmeni olan Joe hırsları ve hayalleri doğrultusunda bir caz piyanisti olmak için harekete geçiyor. Bir gün bir caz ekibinin seçmelerine katılıyor ve ekibe kabul edildiğine dair olumlu bir dönüt alıyor. Bu durumun üstüne mutluluktan havaya uçan Joe, heyecanlı bir şekilde evine dönerken bir kanalizasyon çukuruna düşüyor ve hayatı tepetaklak oluyor. Gözlerini tekrardan açtığında kendini ruhlar aleminde bulan Joe’nun asıl serüveni de aslında buradan itibaren başlıyor. Joe, gerçekleştirmek istediği hayalleri ve kariyer planları yarıda kaldığından dünyaya geri dönmenin yollarını arıyor. Bu süreçte ruhlar aleminde kendine “22” adında sinir bozucu bir yol arkadaşı edinen Joe, dünya dönebilmek için onunla işbirliği yapmaya başlıyor. 22, ruhlar aleminde sonsuza dek kalmak isteyen ve dünyaya asla gitmek istemeyen biriyken Joe ile tanışmasıyla birlikte ikisinde de büyük ölçüde değişimler gerçekleşiyor. 

Soul, içinde felsefi ve spiritüel birçok öge bulunduran ve böylelikle daha çok yetişkinlere hitap edebilecek bir film benim gözümde. Filme pandemi ortasında denk gelmiş olmam da aslında filmi sevmemdeki en büyük etken oldu diyebilirim. Kendi değerimizi üretkenliğimiz ve başarılarımızla ölçtüğümüz ve evlere kapalı kaldığımızdan verimsiz hissettiğimiz şu dönemde oldukça etkileyici bir film oldu benim için. İnsanın kendi hırslarını ve arzularını gözden geçirmesini sağlayan, hayatın karmaşası içinde zaman zaman kendimizi kaybettiğimiz anlarda tekrardan kendimize gelmemizi sağlayan bir film Soul. Çoğu zaman göz ardı ettiğimiz ya da farkına varamadığımız gerçekleri, hırslarımıza yenik düşüp hayattaki değerli şeyleri unutmamızı samimi ve duygusal bir hikaye ile anlatıyor. Kimilerine klişe gelebilecek bu animasyon, benim şimdiden favori filmlerim arasına girdi bile. 

Kapak Fotoğrafı: screenrant.com

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Animasyon Dizi Önerileri