Soyut Anlatımcı 3 Ressam: Gorky, Kooning ve Rothko
Soyut Dışavurum (ekpresyonizm) veya Soyut Anlatım olarak bilinen sanat akımına dahil olan ressamlar…
1946’da sanat eleştirmeni Robert Coates Amerikan sanatında yeni bir fenomen olarak ‘soyut dışavurum’ veya ‘soyut anlatım’ olarak çevirebileceğimiz bir terimi ilk defa kullandı. Alman Ekspresyonizmi’nin duygusal yoğunluğu ile Avrupa soyut anlayışına referans veren bu akım 40’lı yıllardan itibaren Amerika’da olgunluğa erişen sanatçılar için kullanılmaya başlandı. En bilinen sanatçılar arasında Jackson Pollock, Arşil Gorky, Willem de Kooning ve Mark Rothko sayılabilir. 1958’de New York’taki Modern Sanat Müzesi ‘Yeni Amerikan Resmi’ isimli bir sergi düzenledi ve bu sergi 1959’da Londra Tate Galerisi dahil sekiz Avrupa şehrinde gösterildi.
Çok çeşitli yerlerden gelen Soyut Anlatımcı sanatçılar iki dünya savaşı, büyük depresyon, İspanya iç savaşı, atom bombası faciası ve soğuk savaşı içeren çok karmaşık bir çağda yaşadı ve çalıştılar. Aynı zamanda Amerika’nın dünyadaki küresel gücünün verdiği kendine güven sanat ortamına da yansıdı. İlk çalışmaları kaotik, karanlık yılları yansıtan sanatçılar daha sonraları özgün resim dillerini bulurlar. Gelin bu sanatçıları biraz daha yakından tanıyalım:
Arşil (Arshile) Gorky
1904’de Van ili sınırları içindeki Khorgom köyünde doğar ve 1948’de Sherman, Connecticut’ta ölür. Gorky, derin sanat tarihi bilgisi ve kübizm ve sürrealizm gibi farklı akımlardan oluşturduğu sentezle kendini gösterir. Olgunluk dönemi çalışmalarında Rus sanatçı Kandinsky’den etkilenmiştir.
Willem de Kooning
1904 Rotterdam doğumlu olan ve 1997’de East Hampton, New York’da ölen ressam figür ve soyut resim çalışır. Bazı resimlerinde erotik kadın imgesini takıntı haline getirirken diğerlerinde dini sembolizme başvurur. Soyut Ekpresyonistler arasında en varoluşçu ressam olarak anılır.
Mark Rothko
1903’de Dvinsk Rusya’da doğan ve 1970’de New York’da ölen Rothko’nun 50’li ve 60’lı yıllardaki resimleri trajedi, coşku ve yok olma gibi güçlü insani duyguların soyut simgelerini oluşturmaya çalışır. Resimlerini hem gizleyip hem açığa çıkaran ‘yüz’ (façade) olarak niteleyen sanatçı 1957’’ye kadar renkli çalışırken bu yıldan sonra karanlık ağır basar.
İlk yorumu siz yazın!