Senelerin alışkanlığıdır ki Yunanistan sınırlarına girmeden koca bir seneyi geçirmek istemem. Öyle geçen yıl sanki içimde büyük bir boşluk hissi yaratır gibi hissediyorum nedense. Bunun nedeni hem kurduğum şahane dostluklar hem de her Yunanistan seyahatinin içimde yarattığı doyum hissi. Eminim seyahat tutkunları ne demek istediğimi çok iyi anlıyordur.

Yunanistan’ı, Atina şehrinin kamaşasını, çenesini düşük insanlarını, geç başlayıp tüm geceye yayılan akşam yemeklerini, mastikasını, mavinin en güzel tonunu beyaz ile harmanlamayı ve sanırım en çok da minik ve kendine has adalarını keşfetmeyi seviyorum. Gerçtekten yaşıyorum o sınırlarda olduğumda ve ruhumu başka bir boyuta taşıyabiliyorum. Meditasyonlarım bile bambaşka bir şölene dönüşüyor! Haydi gelin, Saronic körfezinin güzeller güzeli adası Spetses’i beraber gezelim. Ben anılarımı tazelerken kim bilir belki siz de bir sonraki seyahatinizi planlıyor olursunuz.

Konum

Spetses, Yunanistan’ın Saronic körfezinde konumlanmış ufak yerleşimli adalarından biri. Atina şehrine en yakın adaların toplandığı bu nefis körfezde Spetses dışında Aegina, Hydra ve Poros adaları da bulunuyor ve yaşam şekilleri ile her biri kesinlikle ziyaret edilesi güzellikte. İster benim gibi her seyahatte tek adanın yaşamını tadın, ister hop on-hop off yaoarak bu dört cennet adayı bir seyahatte görüverin ama mutlaka seyahat listenize ekleyin! Hatta değil uzun bir tatil planlamak, Atina’da bulunduğunuz boş bir günü bile bu adalardan biri ile değerlendirebilirsiniz. Bence gücünüze güç katar o bir günlük kaçamak bile!

Adaların her biri farklı bir yaşam şekli sunuyor. Mesela Spetses turistik olmanın dışında daha çok Yunanistan’ın gelir seviyesi yüksek halkının yazlıklarının bulunduğu ada. Bunu feribot adaya yaklaşırken mimarisinden bile hissedebiliyorsunuz. Turistik değil derken hiç turist almıyor değil, hatta daha çok kocaman tekneleri, yatları ağırladığı da kesin. Dünyadan ve Türkiye’den iş dünyasının birçok önemli isminin her yılş tatillerini Spetses’e de uğrayarak geçirdiğini ada halkından bolca dinliyorsunuz.

Eğer kendi tekneniz yoksa… Pire Limanı’ndan Hellenic Seaways’in “Flying Dolphin XVII” ya da “Flying Cat” feribotları ile yaklaşık 2.5 saatlik bir yolculuk sonrası adaya ulaşabilirsiniz. Feribot diğer adalar ada uğradığı için yol bir parça uzuyor olsa da ulaştığınız liman daha ilk nefeste size yolculuk yorgunluğunu unutturuyor. Adaya araba ile ulaşmak mümkün değil, bu nedenle de ada içinde ciddi bir motor, ATV ve fayton trafiği görüyorsunuz. Valizler? Endişe etmeyin, limanda sizi bekleyen birkaç taksi daima mevcut. Yürümek ada içinde tercih edilecek en kolay ulaşım şekli ya da ATV kiralayarak kuytu plajları keşfedebilirsiniz. Ama bundan daha iyi bir tercih varsa o da tekne kiralayarak adayı keşfetmek çünkü Spetses adası Yunan adası denince akla gelen o müthiş uzun kumsallara sahip değil. Agia Marina plajı hem işletme hem deniz açısından çok tatmin edici olsa da tekne ile denizin tadı bambaşka çıkıyor. Fayton turunu ise adada yapılacakların başına yazın lütfen! Küçük limanlar, daracık sokaklar ve çiçeklerle donatılmış zevkli Yunan evleri arasında dolaşırken gördüğünüz manzaraları çok seveceksiniz. Minik oğlumun fayton turu yaparken yaşadığı heyecanı ve neşeli çığlıklarını daima sevgiyle hatırlıyorum. Sanırım o nedenle de fayton turu ada tavsiyelerimin başında geliyor.

Spetses Adası’nda Nerede Kalınır?

Spetses oldukça ufak bir ada. Ana yerleşim Agia Marina, Old Harbour, Agios Nikolaos, Agios Mamas, Dapia ve Kounupitsa bölgelerinde yoğunlaşmış o nedenle otel arayışınızı bu bölgelerde yapabilirsiniz. Dapia, adanın merkezi olduğundan otellerin fiyatları çok daha avantajli ama sanırım Spetses gibi bir adayı deneyimlerken çıtayı bir parça daha yükseltip butik otellerden birini tercih etmelisiniz. Benim tercihim Yunan arkadaşlarımın tavsiyesi ile Orloff Resort oldu. Otel hem lokasyon, hem servis, hem de kalite ve hijyen anlayışı bakımından tam beklediğim gibiydi. (Posidonion, Nissia, Armata Boutique Hotel, Zoe’s Club diğer alternatifleriniz olabilir.)

Spetses Adası’nda Ne Yenir?

Yeme-içme konusundaki tavsiyelerime güvenebilirsiniz. Bu konuda Yunan dostlarımın katkısı inanılmaz o nedenle de ülke sınırlarında kötü bir yemek yeme olasılığım neredeyse sıfır. Orloff Resort ile aynı isimde olan restoranı kesinlikle listenizde olmalı.

Old Harbour’da bulunan -ki benim için adanın en sevimli bölgesi- Tarsanas balık restoranı yine listenizin ilk sıralarında olmalı. Restoranın sloganı “fish tavern” ve lezzeti ile liman manzarası birleştiğinde ortaya çıkan atmosfer doyulmaz. Deniz kenarında olması ve hemen yanıbaşında minik bir plaj olamsı benim ufaklığı da oldukça tatmin etmişti. Bebek/çocuk ile seyahat edenler bu detayı sevecektir. Tarnasas’ın Kounoupitsa bölgesinde bir restoranı daha var. Adı NTA, sloganı ise “water of love” ve o da listeniz yer bulmayı hak edenlerden. Patralis Tavern yine adanın iyi ve tavsiye edilen restoranlarından biri. Ege mutfağına biraz ara vermek isterseniz ise, lezzetli bir İtalyan olan La Scala ya da daha farklı bir deneyim icin Posidonion Hotel içinde bulunan Japon restoranı da denenebilir. Yemek sonrası yine Old Harbour’da bulunan Throubi oldukça iyi bir bar seçeneği. Aynı bölgede birçok alternatif mevcut elbette ama Throubi listenize mutlaka eklenmeli.

Adada çokça pastane ile karşılaşacaksınız. Mutlaka ziyaret edin demeyeceğim lakin ayaklarınız sizi kesinlikle pastanelere götürecektir. Ama diyeceğim şu ki, bademli un kurabiyesi “amigdalota”, bu pastanede denenmesi gereken birinci tat!

Benim için Yunan adasında olmak, ada yerlilerinden biri ile aniden derin bir sohbete dalabilmek demek. Spetses ziyaretimde iz bırakan üç kişi oldu: Biri Mr. Vasilis. Vasilis’in Dapia merkezde Triporto adında ev yapımı mezeleri denenesi klasik bir Yunan restoranı, Quarter adında bir İtalyan restoranı ve Alfi’s adında bir dondurma dükkanı bulunuyor. Her üç mekan da denenebilir ama asıl Vasilis ile keyiflimuhabbet kesin kaçmamalı. İkincisi adanın Old Harbour bölgesinde bulunan ve dükkanı ile aynı ismi taşıyan Mr. Vaggelis. Vaggelis Yunanistan’ın önemli sanatçılarından biri. Ağaçtan yaptığı minyatür teknelerin seyrine ve sohbetine gerçekten doyulmuyor. Üçüncü ve en kıymetlisi ise tam bir ada beyefendisi olan Mr. Jordan. Jordan’ın Dapia merkezde Eonas adında, kesinlikle kendinizi kaybedeceğiniz bir antika dükkanı var ve alışveriş yaparken onun hikayelerini dinlemek müthiş bir hayat deneyimi. Tabii karşınıza huysuz ihtiyarlar da çıkmıyor değil: Gallery Collection 12 tam bir sanat atölyesi. İnsan dükkana girdiğinde kokusuna bile aşık olabilir ancak sahibi ile selamlaşmanın ötesine geçmek neredeyse imkansız! Tavsiyem, eğer magnet koleksiyoneriyseniz buradan mutlaka bir magnet edinin.

İşte benim Spetses’im bu! Umarım seyahatsever birçok insanın listesine girmeyi başarır bu saklı cennet ada.

İlginizi çekebilir: Lulucumm’dan Hydra Adası