Star Wars Filmleri: Yıldız Savaşları Mercek Altında
John Williams’ın efsanevi müziklerini duyduğunda yüzü gülüp eşlik edecek seviyede de olsa, yaşı ne olursa olsun evinde oyuncak bir ışın kılıcı ya da bir Darth Vader maskesi bulunduracak seviyede de olsa hemen hemen herkes Star Wars evrenini seviyordur diyebiliriz. Sevmeyenlerin bile popüler kültürün çok önemli bir parçası olan bu evrene aşina ve filmler başta olmak üzere bu evrendeki belli başlı gelişmelerden haberdar olduğunu varsaymak mümkün. İşte George Lucas’ın 1970’lerde yarattığı Star Wars, günümüzde Disney çatısı altında dev bir franchise’a dönüşmüş haliyle, milyonları kendine âşık etmeye, çocukça sevinçler yaşatmaya devam ediyor. Gelin çok yakında izleyeceğimiz yeni Star Wars filmleri ve dizileri dahil, bu evrenin yapı taşlarını birlikte hatırlayalım.
Star Wars Filmleri: Orijinal Üçleme
1973 yılında American Graffiti filmiyle büyük başarı elde eden genç yönetmen George Lucas, bu projenin ardından destansı bir uzay serisine imza atmak için kolları sıvamış. Bilimkurgu türünün sınırlarını zorlayan, uzayın ve evrenin düşünülme biçimini şekillendiren hikâyesi ve fikirleri bir yana, biçimsel anlamda da çılgın bir fikri varmış başından beri: Bir üçlemeler üçlemesi, yani 9 film! Üstelik her şeyi anlatmaya ortadan başlayarak… 1977 tarihli Star Wars‘un filmlerin ilki olmasına rağmen Episode IV – A New Hope uzantısına sahip olmasının gizemi de burada yatıyor. Büyük ölçüde George Lucas’ın kendi yapım şirketi Lucasfilm‘in finanse ettiği ve böylece sonsuz bir yaratıcı özgürlüğe sahip olduğu film, bilimkurgu sinemasında devrim niteliği taşıyor. En İyi Görsel Efektler ve En İyi Orijinal Müzik (John Williams) dahil 6 dalda Oscar kazanmasının yanında bir de Akademi tarafından ses efektleri için özel bir ödüle layık görülen film gişede de büyük başarı elde etmiş. George Lucas‘ın kendi yönettiği ilk filmin ardından 1980‘de Irvin Kershner‘ın yönettiği The Empire Strikes Back ve 1983‘te Richard Marquand‘ın yönettiği Return of the Jedi ile devam eden orijinal üçleme, Luke Skywalker‘ın (Mark Hamill) bir Jedi savaşçısı olma yolculuğunu, şeytanî planlara sahip Darth Vader’a karşı mücadelesi ve isyancıların galaksiyi İmparatorluk’un şerrinden kurtarmaya çalışmasını konu alıyor; bizi aynı zamanda usta pilot Han Solo (Harrison Ford) ve Prenses Leia (Carrie Fisher) ile tanıştırıyor.
Kaçırmayın: Star Wars: Episode V – The Empire Strikes Back (1980) | IMDb Puanı: 8.7/10, Top250: #14
Prequel Üçlemesi
Saymaya 4’ten başlayan George Lucas, orijinal üçlemenin ardından uzun süre hayallerini askıya almışa benziyor. Üç filmi yapmanın ve finanse etmenin yükünün ağırlığına bir de dönemin teknolojik zorlukları eklenince rafa kaldırılan proje, teknolojinin büyük ölçüde ilerlediği ve Star Wars özleminin zirve yaptığı 1990’ların ikinci yarısında yeniden gündeme gelmiş. Bu kez tamamını George Lucas’ın yönettiği, 1999’da The Phantom Menace ile başlayan, 2002’de Attack of the Clones ile devam eden ve 2005’te Revenge of the Sith ile tamamlanan prequel üçlemesi, adı üzerinde, orijinal üçlemenin öncesini anlatıyor. Güçlü, yetenekli ve zeki çocuk Anakin Skywalker’ın çocukluğunu, gençliğini ve karanlık tarafa geçmesini konu alan bu üçlemede başrolleri Obi-Wan Kenobi rolünde Ewan McGregor, Prenses Amidala rolünde Natalie Portman ve Anakin Skywalker rolünde Hayden Christensen üstleniyor. İlk iki film nostaljik tatmini karşılasa da, dönemin tüm teknolojik imkanlarına ve gelişmişliklerine rağmen öncülleri kadar olumlu eleştiriler alamasa da, üçüncü film özellikle Anakin Skywalker’ın nasıl Darth Vader’a dönüştüğünü gözler önüne seren çarpıcı dramatik yapısı ve özellikle finalindeki heyecan dolu ışın kılıcı düellosu sahnesiyle serinin unutulmazları arasında sayılıyor.
Kaçırmayın: Star Wars: Episode III – Revenge of the Sith (2005) | IMDb Puanı: 7.5/10
Sequel Üçlemesi
Prequel üçlemesinin beklentileri karşılayamaması, projenin bir kez daha rafa kalkmasına neden olsa da, 2012 yılında Disney’in Lucasfilm’i satın alması her şeyi değiştirdi. Disney, Star Wars evreninin popülaritesinin, popüler kültüre etkisinin ve tabii ki kârlılığının farkına vararak üçüncü ve son (?) üçlemeyi hayata geçirmeyi görev edindi. 2015‘te, gerek teknolojideki ilerlemeler gerekse Disney’in sağladığı kaynaklar sayesinde en az orijinal üçleme kadar etkileyici, başarılı, olumlu eleştiriler alan ve görkemli bir film çıktı ortaya: J.J. Abrams‘ın yönettiği The Force Awakens. Orijinal üçlemenin yıllar sonrasında, Han Solo ve Prenses Leia’nın karanlık tarafa geçmiş Darth Vader hayranı oğulları Kylo Ren‘in (Adam Driver) karşısında Jedi Rey (Daisy Ridley), Stormtrooper’lıktan istifa eden Finn (John Boyega) ve en az Han Solo kadar yetenekli pilot Poe (Oscar Isaac) karşımıza çıkıyor. Diğer yandan orijinal üçlemenin karakterlerinin saygı duyulan, yol gösteren figürler olarak geri dönüşleri hem nostaljik hem de tamamlayıcı bir rol üstleniyor. 2017‘deki The Last Jedi, Rian Johnson’ın yenilikçi tarzı ve tutumu nedeniyle hayranları ikiye bölen yorumlar almıştı; bu yüzden Aralık 2019’da izlediğimiz son film The Rise of Skywalker‘ın yönetmeni olarak J.J. Abrams‘ın geri dönmesine karar verildi. Ne yazık ki ikinci filmin gündemde olduğu günlerde hayata veda eden Carrie Fisher‘ın çekilmiş ve kurgulanmış bazı sahnelerine de yer veren bu film, Abrams’ın orijinal üçlemeye sadakat ve serinin yaş ortalaması yüksek hayranlarının taleplerini karşılamak bahanesiyle Rian Johnson’ın çağa ayak uyduran stilini ve inşa etmeye çalıştığı hikayeyi yerle bir etti, bu yüzden de sequel üçlemesinin en olumsuz eleştiriler alan filmi oldu.
Kaçırmayın: Star Wars: The Force Awakens (2015) | IMDb Puanı: 8.0/10
Antoloji Filmleri
Sequel üçlemesinin gündeme geldiği dönemde, hiçbir yılı Star Wars’suz geçirmek istemeyen Disney yöneticileri, üçlemenin arasındaki boş yıllara birer spin-off film koymaya karar vermişti. Bunlardan ilki, 2016’da Gareth Edwards‘ın yönettiği Rogue One; film, orijinal üçlemede birkaç saniye boyunca bahsedilen bir olayı sürükleyici bir filme dönüştürüyor: Death Star’ın planlarının bir grup isyancı tarafından çalınması. 2018’de Ron Howard‘ın yönettiği Solo ise Han Solo’nun gençlik yıllarına ve Chewbacca ile dostluklarının nasıl başladığına odaklanıyor.
Kaçırmayın: Rogue One: A Star Wars Story (2016) | IMDb Puanı: 7.8/10
Filmlerin Ötesinde Star Wars Evreni
Star Wars evreninde sadece filmler yok; çizgi romanlardan kitaplara, bilgisayar oyunlarından eğlence parklarına kadar sıçrayan bu tutku ve yaratıcılık, tabii ki televizyonda da boy gösteriyor. George Lucas’ın 1980’lerde imza attığı ve Ewok’ları konu alan birkaç televizyon filminden yıllar sonra birçok animasyon dizi, Star Wars evrenini televizyonlara taşıdı. 2008’de Cartoon Network’te başlayan ve beş sezon bu kanalda devam eden The Clone Wars, prequel üçlemesi dönemindeki Klon Savaşları’nı konu alıyor. The Clone Wars, altıncı sezonu 2014’te Netflix‘te yayınlandıktan sonra çekildiği köşeden, 2020’de Disney+‘daki yedinci sezonu ile ile geri dönecek. Ayrıca meraklılarına Disney Channel‘ın animasyon dizileri Star Wars: Rebels ve Star Wars: Resistance‘ı da izlemelerini öneriyoruz.
Kaçırmayın: The Clone Wars (2008 – …) | IMDb Puanı: 8.1/10
Yeni Star Wars Filmleri ve Dizileri
Mart 2019’da, bazı filmlerin yayın ve dağıtım haklarını elinde bulunduran 20th Century Fox’un da satın alınmasıyla tamamen Disney’in eline geçen Star Wars evrenini oluşturan tüm film ve diziler, Kasım 2019’da hayata geçen Disney+ platformunda bir araya geldi. Bunun yanında pek tabii ki pek yakında izleyeceğimiz ya da yapım aşamasında olan birçok Star Wars filmi ve dizisi de var. Bunlardan ilki, yukarıda da sözünü ettiğimiz The Rise of Skywalker‘dı. Film, Aralık 2019’da vizyona girdi ve 2019’da sadece birkaç gün vizyonda kalmasına rağmen hem dünyada hem de ABD’de yılın en çok gişe hasılatı eden filmleri arasında yer aldı.
Disney+’ın ilk orijinal Star Wars yapımı, 12 Kasım 2019‘da yayına başlayan The Mandalorian dizisi… Game of Thrones ve Narcos gibi dizilerle tanınan Pedro Pascal‘in Mandalorian zırhı içinde maceradan maceraya koşacağı dizi samuray filmleri ve western filmlere öykünen bir tarza sahip. MARVEL filmlerinden tanıdığımız yönetmen ve oyuncu Jon Favreau‘nun yapımcılığını üsteleneceği The Mandalorian, henüz yayınlanmadan ikinci sezon onayını da almıştı. Hem hayranlardan hem de eleştirmenlerden tam not alan dizi, hayatımıza ve popüler kültüre Baby Yoda‘yı sokmasıyla da uzun süre gündemde kalmayı başardı.
Üçüncü üçlemeyi tamamlayan The Rise of Skywalker ve Disney+ ile hayatımıza giren The Mandalorian dışında, merakla beklenen Star Wars projeleri şöyle:
_Disney+’ta yayınlanacak bir diğer proje, Ewan McGregor‘un Obi-Wan Kenobi olarak geri döneceği bir dizi olacak. Dizinin çekimleri 2020’de başlayacak.
_Antoloji filmlerden Rogue One‘ın öncesini anlatacak bir spin-off dizi 2021‘de Disney+’ta olacak; Diego Luna, Cassian Andor rolüne geri dönecek.
_Game of Thrones‘un final sezonu nedeniyle fantastik ve bilimkurgu sevenlerin biraz öfkeli olduğu ikili David Benioff ve D.B. Weiss, bir Star Wars üçlemesi için Disney ile anlaşmış durumda. Sırasıyla Aralık 2022, Aralık 2024 ve Aralık 2026‘da vizyona girecek olan bu üç film, önceki üç üçlemeden ve birazdan sözünü edeceğimiz, yapım aşamasındaki diğer üçlemeden bağımsız olacak.
_Bir diğer üçleme, The Last Jedi‘nin hayranları ikiye bölen yönetmeni Rian Johnson‘dan gelecek. Henüz ne bir vizyon tarihi ne de konuyla ilgili bilinen bir detay olsa da, bu üçlemenin önceki üç üçlemenin öncesi, sonrası ya da ara dönemlerinden birini ele alacağı tahmin ediliyor.
Güç sizinle olsun!
İlk yorumu siz yazın!